Falling Again •Lizgguk•

∆ving-et trois∆

Dünyanın en güzel kızı
Hem kalpsiz hem kalp hırsızı

~¶~

Lisa'dan

"The Born Pink?"

Jisoo unnie güldü. "Başkan mı buldu ismi?"

Teddy oppa dahil kızların kahkahaları sadece bizim olduğumuz toplantı odasını doldurduğunda Chaeyong araya girdi.

"Bir dakika, yanlış duymuyorum değil mi? Ciddi ciddi geri dönüyoruz?"

Hepimiz gibi o da bu ihtimal dışı şeye inanmakta zorluk çekiyordu. Bense buna tepki bile veremiyordum. Bunun farklı nedenleri vardı ama şuan bu haber son birkaç saatin bombalarından biri olmuştu.

Sabahın köründe hepimize aynı anda gelen bir telefonla dördümüzde bu odada buluşmuş, ve milyon tane felaket senaryosu sıralamıştık. Hiçbiri gerçekleşmememiş olmakla birlikte iki yıldır almayı beklediğimiz haberi vererek bizi göklere çıkaran Teddy oppa'nın bu haberi ister istemez içimize korku tomurcuklarını ekmişti bile.

Herşeyin bu kadar mükenmmel ilerlemesi... ürkütücüydü.

"Bu arada şaka yapıyorum kızlar, albümün adı sadece Born Pink."

"Oppa? Başkanın kafasına taş mı düştü? Tanrı aşkına bunlar ne?" Jennie önündeki taslakları büyük bir şokla incelerken düşündüğüm tek şey bu odanın gözüme daha önce neden bu kadar güzel görünmediğiydi. Herşey bir anda neden bu kadar toz pembe geliyordu?

"Pembe zehir...kulağa hoş geliyor."  Jisoo unnie de yorumunu eklendiğinde Taeddy oppa geldiğinden beri tek işlevi nefes almak olan bana döndü.

"Lisa mv de yoksun."

Dediği şeyle başımı kendime yeni gelmiş gibi sallayarak kaşlarımı çattım. "Nasıl yani?"

Hepsi bu halime gülerken dalgınlığıma gönderme yaptığını yeni anlamıştım.

"Maknaemiz hala uyuyor" diyerek ayağa kalktığında başımı okşayarak dosyalarını toplamaya başlamıştı. Bu hareketini sevmediğimi bildiği halde yapıyordu. Göz devirerek dağılan saçlarımı düzelttiğimde Chaeyong gülümsedi.

"Maknaemiz dün geceden beri pek mutlu. Ne oldu acaba?" Kaşlarım havalanırken diğer ikili de bu sefer tarafını belli ederek Chaeyong'un sorusunu destekler nitelikte imalı bakışlar yollamışlardı.

Beynimde canlanan anılarla bakışlarımı yere indirerek gülümsememek için dudaklarımı çizgi haline getirdiğimde  sağ tarafımda oturan Jisoo unnie dirseğiyle koluma dokunmuştu.

"Her neyse daha sonra bir sürü toplantılar yapacağız zaten ama ondan önce Jennie, seninle şu dizi hakkında konuşmamız lazım." Teddy oppa'nın bahsini getirdiği konu yüzünden Jennie duraksayarak bize kısa bakışlar attıktan sonra başını sallamıştı. "Tamam."

Teddy oppa odadan çıkar çıkmaz Chaeyong'un attığı zafer çığlığıyla aniden irkildiğimde Jisoo unnie de ona katılmıştı.

"Yes! İşte bu!" Yumruk yaptığı elini dizine doğru çektiğinde içeriye aniden giren çalışanla eski ciddyetini takınarak kalktığı yere oturdu.