Şok

75 7 0
                                        

Olanlar çok kafa karıştırıcıydı. 1 hafta öncesine kadar söve söve okula giderler, ders dinler, eve giderlerdi. Monoton bir hayatları vardı. Bir sınıftaki bir avuç insan beraber yaşarken şimdiyse bir sınıf,bir koridor,bir okul,bir bölge belkide bir şehir yaşamını yitirmişti. Ama tam olarak yitirmişti denilemeyecek bir durumdu bu. Ölen kişiler hastalık benzeri bir halde tekrardan yeryüzüne çıkmaktaydılar. Koca şehirden, koskoca şehirden bildikleri kadarıyla sadece 3 kişi kalmışlardı. Tüm tanıdıkları yaşamlarını yitirmiş, onları terketmişlerdi. Gidiyorlardı ama geride bıraktıklarını asla unutamayacaklardı. Belkide ileride geride bırakılanlardan biri olacaklardı... Elleri ve ayakları titrerken bir yandanda sesi titreyerek şunları söylemişti şanssız: "Biliyorum, bu konuşmayı birkaç kez yaptım ve her yapmamdan sonra başımıza birşeyler geldi fakat, fakat ne diyeceğim bilemiyorum" dedi. Cesaretini toplayıp konuşacakken aklına gelen arkadaşları müsaade etmiyordu. " Bakın, biliyorum şuan ne desem yersiz fakat kendimize gelemessek ve bir rotamız olmassa bizde öleceğiz. Bu yüzden lütfen kendimizi toparlayalım" dedi kısa boylu. Bu konuşmayı yaşamadan önce yaşananlar onlar için aşırı korkunç ve zorlayıcıydı. Arkadaşını kaybettikten sonra onlar, ara geçitten dümdüz koştular. Arkalarında tuzağa düşenlerden sonra gelen hortlaklar vardı. Koşuyorlardı fakat nereye varacaklarını bilmiyorlardı. Peşlerinde çeşitli tipte hortlaklar vardı. Bir müddet koşudan sonra araya mesafe koydular. Bir kenarda soluklandılar. Yolun sonunda bir masa,masanın yanında bir geçit vardı. "Geçitlerden bıktım artık, Yeter !!! " diye bağırıp kendini yere bıraktı akrep. Çok yorulmuşlardı. Nefesi çok dengesizden az dengesiz hale vardığında şanssız masaya yaklaştı, masanın üstünde anahtarlık vardı. Yandada bir çekmece.. Çekmeceyi açtı ve haritanın altındaki yazıyı okudu. Yazı göz yaşlarını tutamamasına sebep oldu...

U Tipi Cezaevi #RbkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin