U Tipi Cezaevi #Rbk

Hain 2

Sağa sola bakıyordu uzun saçlı. Yurdu dolaşıyordu. Bilgi taşımalıydı. Taşımalıydıki hocalar tarafından sevilsin. Birden arkadan, "heey burdayız" sesi geldi. Arkasını dönüp yanlarına gitti. "Bende sizi arıyorum. 2 gündir çarşıdayım " dedi ve gülümsedi. Yapmacık bir gülümsemeydi bu. "Sana sığınağımızı gösterelim" dedi Şanssız. Biraz ilerlediler. Evet, bir sığınağa varmışlardı fakat burası gerçek sığınakları değildi. Loş bir ortamdı. Etrafı zor görüyordu. "Biraz ilerde kapı var, orayı geçince varıyorsun ama şuan malzeme toplamalıyız" dedi tesbihli. Peki dedi ve geldi. Biraz etrafa baktılar. "Ben okula yakın yerlere bakayım, zaten hızlı koşuyorum, kaçabilirim" dedi uzun saçlı. "Peki ama okulun arka tarafındaki bahçeden meyve almayı unutma" dedi akrep. Uzaklaşmıştı uzun saçlı. Hemen yerini bildirmişti. Görevliler onlara sadık bir kaç öğrenciyi ve tüm görevlileri toplamıştı. Üst yöneticiler eğer geç kalırlarsa diye beklemişlerdi. Ellerine kalın ucu sivri mızrak tarzı aletlerini alıp yola koyuldular. Uzunca gittikten sonra bir yere saklandılar. Uzun saçlı önden kontrol etti arkadaşlarını. Kimse yoktu. Gelin anlamında kafasını oynattı. Sığınağın içine girdiler. Loş ortamda iyice ilerledikten sonra ses duymaya başladılar. Odadan sesler geliyordu. Kapının üst kısmı cam altıysa metaldendi. Kapının önünü sardılar ve içeri bağırdılar " Çıkın dışarı ! " İçerideki 4 kişi usulca kalktı. Camı araladı ve uzun saçlıya seslendi. " Bilseydik böyle olacağını, sana acı çektirmeden ölümü gösterirdik. Dediler. Gruptakiler telaşlandı, sağa sola bakarken aniden bulundukları ince yer çöktü. Hepsi derin bir çukura düşümüştü. Ardından seslendi tekrardan kısa boylu " Hoşçakal" ve düştükleri yerin üstü kapandı...