12| "gülme şöyle"

1.9K 205 54
                                    




İki genç adam mutfağa geçtiğinde bir süre ne yapsak diye düşünmüşlerdi. Daha doğrusu sadece Minho düşünmüştü, Changbin tezgaha yaşlanmış bir şekilde karşısındaki masada oturan ve az önce öpüşmüş olduğu adamı izliyordu.

"Makarna yapıyorum. Gelmiyo aklıma başka bir şey." Minho daha fazla açlığa dayanamadığı için ayağa kalkıp Changbin'in hemen yanında duran dolap kapağını açtı ve bir tencere çıkardı.

"Domatesli yap bari."

Changbin yerinden kıpırdamadan önünden geçip duran ve malzeme çıkaran Minho'yu izlemeye devam etti. Bir yanı sürekli konuşmak, onunla sohbet etmek istiyordu fakat diğer bir yanı da sessiz olup anın tadını çıkarmasını söylüyordu.

Daha önce birçok kez Minho'nun elinden yemek yemişti Changbin. Ama ilk kez onun yaptığı yemeği, onunla baş başa yiyecekti. Bu düşünceyle istemsizce gülümsedi.

"Ne sırıtıyosun lan pişmiş kelle gibi?" Minho ocağın altını yakarken bir yandan da yanındaki adama ters bir bakış attı.

Changbin yüzündeki sırıtmayı bozmadan ve kelimeyi uzatarak "Hiç." diye söylendiğinde Minho sonunda dayanamamış ve onu mutfaktan kovmuştu.

Az önce öpüştüğü kişi gelmiş burnunun dibinde duruyordu hem de yüzündeki o çapkın sırıtışla! Eğer onu kovmasaydı bırakın yemek yapmayı, ne olacağını düşünmeden üstüne atlardı. Tanıyordu kendisini.

Changbin salona geçtikten sonra yabancı olduğu evi biraz inceleme fırsatı bulmuştu. Ev büyüktü fakat eşyası oldukça azdı. Salonda bile sadece bir kanepe, bir sehpa ve bir de eskilerden kalma bir televizyon vardı.

Kendini kanepeye atıp cebinden çıkardığı telefonla vakit öldürmeyi tercih etti.

Changbin'in rahatlığı aksine normalden daha gergin bir şekilde elindeki makarnaları kaynamış suya atmıştı Minho. Çekmeceden çıkardığı kepçeyle karıştırıp sonunda piştiğini anladığında süzmek için tencereyi hızla eline aldı. Ama dikkatsizliği başına iş açmıştı. Sıcak tencerenin kenarına değen parmaklarıyla ağzından sesli bir küfür çıkıvermişti.

"Siktir!"

Evin içinin sessiz oluşu Changbin'in sesi duymasını sağlarken bir şey olduğunu düşünüp az önce kovulduğu mutfağa girdi büyük adımlarla.

Gözleriyle eline üfleyen adamı görünce "N'oldu lan?" diye sormuştu.

Minho ona cevap vermezken diğeri yanına varmıştı. "Yandın mı?"

Changbin karşısındaki adamın üflediği elini bileğinden kavrayıp görebilmek için kendine çekti. Kırmızılaşmış parmak uçları sorusunun cevabını veriyordu.

"Üfleyerek olur mu o, mal mısın oğlum?"

Kendisiyle beraber yanındaki bedeni çekiştirerek mutfak tezgahına yaklaştırmış, musluğu açmıştı. Akan soğuk suya uzattı Minho'nun elini.

Minho dikkatlice eliyle ilgilenen adamın yüzüne bakarken söyleyeceği her şeyi unutmuş gibi hissediyordu.

"Dikkat etsene, böyle olacağını bilsem ben yapardım." dedi Changbin alayla.

Minho gözlerini devirdi. "Ben de zaten sıcak tencereyi hep çıplak elle tutarım, zevk değil mi sana ne."

Şu durumda bile ona söylenmesi Changbin'in yüzünde yandan bir gülüş oluşturmuştu. Yeterince suyun altında kaldığını düşünen Minho "Tamam, daha iyi şimdi." deyip elini çekti Changbin'in elinden. Sonra da suyu kapatmıştı.

like you do | minbin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin