1| "yakışıklı olduğum kadar zenginim de"

5K 302 174
                                    


-

"Gidiyor musun?"

Üzerine geçirdiği gömleğin düğmelerini iliklerken duyduğu ses ile başını çevirip de kim olduğuna bakma gereği duymadı. Ondan yaşça büyük olan ama davranışlarıyla bunu inkar eden arkadaşı Chan, yine ondan habersiz evine girmişti. Çoğu zaman neden ona anahtarını verdiğini sorguluyordu ve yine şu an o bahsettiği anlardan birisindeydi.

Sorusunu cevapsız bırakmamak adına düşüncelerinden sıyrılıp "Evet." diye kısa bir cevap verdi.

Chan kendini yatağa atarken bir yandan da gözlerini saçlarını düzelten Changbin de gezdiriyordu. "Yakışıklı şerefsiz." Kendi kendine söylenirken Changbin bu söylediğini duymuş ve gülmüştü.

"Yakışıklı olduğum kadar zenginim de."

Chan arkadaşının yaptığı imaya gözlerini devirdi ve bacaklarını üst üste attı.

"Gelmesine rağmen sana haber vermemiş neden görmeye gidiyorsun ki?"

Changbin eli havada asılı kalırken düşündü. Cidden gelmesinin üstünden 1 hafta geçmesine rağmen haber dahi vermemiş sevgilisini görmeye bu kadar hevesli neden gidiyordu? Belki de artık bir şeylerin değişmesi gerektiğini düşünmüştü.

"Mantıklı bir açıklaması vardır yoksa ağzına sıçmaya gidiyorum." dedi isteksizce gülerken. Masanın üstünde duran saatini de koluna taktığında hazırdı.

"Çıkıyorum ben, ev seninmiş gibi takıl."

Arkadaşı onu başıyla onaylarken "Sen merak etme." demiş ve yattığı yerde sola dönmüştü.

Changbin sakin adımlarla evden çıktığında aklı hâlâ neden buraya döndüğü halde ona söylemeyen sevgilisindeydi.

Aşağıya indiğinde dışarı çıkıp hızla arabasına bindi. Bir yanı her şeyin sebebini öğrenip unuttukları samimiyetlerine dönmek isterken diğer yanı, sevgilisi uzaktayken mesafeden dolayı açılan aralarının eskisi gibi olmasını isteyip istemediğini soruyordu ona.

Changbin düşünceleriyle boğuşmaya devam ederken zaten kendi evine pekte uzak olmayan sevgilisinin evine gelmişti. Arabayı durdurup ve oturduğu yerden eve baktı. İki katlı evin ışıkları yanıyordu. Derin bir nefes aldı ve arabadan indi.

Evin kapısına doğru inen merdivenleri birer ikişer atlayarak indi ve hızlıca zile bastı. Sevgilisi 1 hafta önce dönmüştü ama Changbin dönüşünün 3. gününde öğrenmişti bunu. Arar ya da mesaj atar diye beklemişti kendisi fakat beklediği kişi hiçbirini yapmamıştı. Aksine ona sürekli işinin olduğunu söyleyip, ekmişti.

Kapının açılmaması Changbin'in gerginliğini ikiye katlarken birkaç kez daha bastı zile. Tam açmayacak diye umutsuzluğa düştüğünde açılan kapıyla tuttuğu nefesini dışarı verdi. Wooyoung ona şaşkınca bakarken kendisini de biraz heyecan biraz da meraktan nefesini tuttuğunu fark etmişti.

Changbin gözlerini Wooyoung'un yüzünden ayırıp üstünde gezdirdiğinde çıplak üst vücudu ve sadece baksırıyla durması kaşlarını çatmasına sebep olmuştu.

"Duşa girecektin sanırım?" Changbin sorusunun cevabını evet olmasını umuyordu içten içe. Diğer şekilde aklına binbir türlü şey gelmişti şimdiden.

like you do | minbin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin