KAYIP ŞEHİR NEHİR

49 26 4
                                    

Bu bölüm Nehir'i dinleyeceğiz akşama hazır olun çünkü bu bölüm acayip bir bölüm olacak, heyecan dorukta bir bölüm için beklemeye devam... 



( NEHİR'İN DİLİNDEN )

Uraz'ın yanından gözyaşları içinde ayrıldım. Evimizin tarafına giden otobüs gelir gelmez bindim, bana en özel yerini göstermişti. Onunla konuşmamı istemişti ama ben acılarımı kimseye anlatmazdım. Bu zamana kadar en uzun arkadaşlık ilişkisi kurduğum Burak ve Sude olmuştu, onlara bile acımı, derdimi anlatamazken daha tanışalı bir gün bile olmamış birine mi anlatacaktım? Bunlara kafa yorarak geçiremezdim vaktimi. Akşama Sude'den gelecek haberi bekliyordum, bir an telefonumun titrediğine şahit oldum. Belki Sude'den bildirim gelmiştir diyerek telefonun ekranına baktım. Gelen bildirim İnstagramdan. Ve yüzümde ufak bir tebessüm oluşmasına sebep oldu. " Uraz_kılıç_34" 

Tamam Nehir, bu doğal bir şey, yeni tanışan insanlar arkadaşlıklarının sürekliliği için birbirlerine sosyal medyadan takipleşirler. Bu doğal bir şey diyerek kabul ettim ve bende istek attım.

Eve geldim, kapıyı açıp direkt odama geçtim. Üstüme kısa bir tshirt ve gri eşofman giydim. Sonra mutfağa geçip babama çorba yapıp masayı hazırladım, o sırada zil çaldı. Saat 18:00'dı, gelen babam olmalıydı, diyafondan " kim o ? " dedim. 

- Benim kızım, diye babamın sesi gelince kapıyı açtım.

- Hoşgeldin babacığım, nasılsın ? nasıl geçti günün ?

- Süperdi, işler yoğun değildi bugün tatlım senin günün nasıl geçti? 

Masaya geçip oturduğumuzda onun bugün iyi olduğunu farkedince tadını fazla kaçırmak  istemedim ama ondan da bir şey saklamak yerine normal bir olay gibi bahsetmeye karar verdim.

- Benim de güzel geçti diyebiliriz baba, sadece Burak dün gece kaybolmuş, onu düşünüyoruz. Onun haricinde iyiydi günüm, dedim. 

Bence çok normal bir şey gibi anlatmıştım, sanki kalem kaybetmişim gibi anlatmıştım, sjsjsjs.

Yemek babamın boğazına durmuş;

- Öhö öhö kayıp mı olmuş ? ve sen bunu normal bir şekilde anlatıyorsun öyle mi? senin şuan Sude'nin yanında olman lazım istersen Sude'nin evine götüreyim birazdan seni.

Ah babacığım ah! keşke sana kamera olayını anlatabilsem de içini rahatlatsam ama birşey çıkıp çıkmayacağı belli değil, o yüzden anlatmam doğru olmaz.

- Eee yok baba, zaten Sude akşam bize gelecek sen hiç merak etme, emin ol Burak da bir an önce bulunacak, herkes onu arıyor zaten.

- İyi bakalım, benim güzel kızım, ellerine sağlık bu arada. Ben odama çıkıyorum biraz çalışmam lazım, siz Sude ile takılırsınız.

- Tamam baba afiyet olsun, kolay gelsin.

Bulaşıkları falan halledip oturma odasına geçtim, kafam dağılsın diye bir film açıp izlemeye başladım. Film izliyorum diye telefonumu titreşime almıştım, Sude görüntülü arıyordu ve bu yüzden telefonum titriyordu, hızla televizyonu kapatıp odama geçtim, kapıyı kilitleyip telefonu açtım. Uraz ve Sude yan yana Burağın yatağında oturuyorlardı.

- İyi akşamlar Nehir Hanım, dedi Sude gülerek.

Bende sessizce güldüm;

- İyi akşamlar hanımefendi, dedi Uraz'da ufak bir tebessüm edip.

- Teşekkürler, ne yaptınız, buldunuz mu kamerayı ?

Sude;

- Yok Nehir daha yeni geldik, seni arayalım sen de nerde olabilir diye düşün istedik, kızım bu salak nereye soktuysa kamerayı hiçbir yerde yok gibi duruyor.

UMULMAZ GERÇEKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin