AĞIR ABİ |BXB TEXTİNG|

İLK BULUŞMA

◇ Bu bölüm düz yazı olacaktır

Arda hâlâ kararsız bir şekile ayakkabılarını giyiyordu. Acaba gitmekten vaz mı  gecmeliydi. Ayakkabısının bağcıklarınıda bağlayıp olduğu yerde dikleşip derin derin nefesler almaya başladı.

3. katta oturuyorlardı ve her zaman asansörü kullanırken bugün merdivenleri kullanmak isteyerek yavaş yavaş inmeye başladı. Dizlerinin titrediğini ve karnının kasıldığını hissediyordu. Son bir kat kalmıştı acaba vazgeçsemiydi ?

Ufak ve yavaş adımlarla apartmanın dış kapısına yöneldi ve kafasını hafif eğefek dışarıya uzattı. Arda çok utangaç biriydi bu zamana kadar nadir arkadaşları olmuş ve çok sürmeden arkadaşlıklarını bitrmişti.Mirza'yla telefondan konuşmak ise, güzeldi.

Kafasını biraz daha çıkarıp görüş açısına girmesini sağladı. Mirza'ya baktığında telefonuyla uğraştığını gördü. Biraz daha öyle durup heyecanını yenmek istemişti ama çalan telefonuyla irkilerek kafasını kapıya vurdu.

"Aaağğk" Mirza duyduğu sesle kapıya yöneldi. O minik kurnazın burda olduğunu hemen anlamıştı.
Arda yanına Mirza'nın geldiğini fark ederek hemen toparlandı ve tebessüm etti.

"Merhaba." kendinden böyle bir ses tonunu beklemediği için garipsemişti çünkü sesini kendi bile zor duymuştu.

"Niye kedi gibi saklanıyorsun gelsene." Arda şaşkınca baktı. Bu adamın ses tonuna bile aşık olabilirdi. Minik adımlarla 3 adımda yanına geldiğinde "Saklanmıyordum şey oldu... mmm. Hah bağcığım çözülmüştüde onu bağladım."

Mirza direkt onu belinden kavradığı gibi kendine çekip sarıldı. Arda o an neye uğradığını şaşırmıştı. Bu belden sarılma olaylarını filmlerde falan görürdü de bu kadar mükemmel hissetiklerini bilmezdi.

"Sana sarılacağımı söylemiştim." Arda nefesini derince verdiğinde içinde bahseldilen kelebekler yoktu sadece derin bir sancı vardı.
"Biliyorum." diye yanıtladı Arda.

"Hadi arabaya atla." Arda kafasıyla onu onaylayıp sürücü koltuğunun yanındaki koltuğa oturdu ve Mirza'nın oturmasını bekledi.

Ciddi ciddi şu an onunla beraberdi. Yine heyecanla soludu arabanın içindeki tüm havayı. Hafif bir müzik sesi geliyordu.

Mirza müziğin sesini açtığında tamda o bildikleri nakarat kısmına gelmişlerdi.
"Hadi bize gidelim yâr..." Arda gülümseyerek Mirza'ya döndü.

Mirza tüm dikkatini yola vermişti. Onu yandan incelemek çok mükemmel duruyordu. "Çok bakma tutulursun."

Arda aniden duyduğu sesle irkildi Mirza'nın ses tonuna hala alışamamıştı ya da boş anına denk gelmişti. Önüne dönüp kızarmış yanaklarını saklamak için dışarıya baktı. Bu süre içerisinde Mirza'nın hafif olan kıkırtısını duymuştu.

20 dakikalık bir süre zarfında bi meyhanenin önüne gelmişlerdi. Tamam şimdi Mirza'ya romantik diyenler nerdeydi?

Arabadan indikten sonra Mirza'nın yanına gelmesini bekledi. Mirza direkt elini Arda'nın beline koyup yön vermeye başladı. İçeriye girip masaları tek tek geçerken en sondaki diğerlerine göre çok göze batmaya masaya ilerlediler.

Arda acaba otururken sandalyemi çeker mi diye düşünürken. Mirza tamda kendine yakışanı yaparak oturmuştu bile. Arda'da bunada şükür diyerek oturdu. Yanlarına garsonun gelmesiyle sipariş vermişlerdi.

Birbirlerine öylece bakarken meyhane kapısının sertçe çarpılmasıyla herkesin bakışı oraya dönmüştü. "La Yusuf sana demiyom mu ben şu kapıyı düzgün yaptır diye al gene kırıldı."

Arda bu gördüğü kişiyi daha önceden görmüştü. Bu mahallenin girişindeki kendi evini gözetleyen kişiydi. Hemen Mirza'ya söylemek için ona döndüğünde işaret parmaklarını şakaklarına koymuş masaj yaparken görmüştü.

"Selamün aleyküm hayırsız herifle... aha abi yengem gelmiş."

Sefa masada gördüğü Mirza ve Arda'ya yaklaşırken kurmuştu bu cümleleri. Mirza derince soluyarak masadaki atıştırmalık yiyen adama dönerek.

"Sefa bıktım Sefa."

◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇

◇Pek içime sinmedi ama yinede atayım dedim

◇Yarıda kestim çünkü devamını yazarsam uzun olur ve okumaktan sıkılırsınız diye kestim

◇sonraki bölümde görüşmek üzere