Havaalanının çıkışına gelince Furkan telefonu alıp bir yeri aramıştı ve yaklaşık 3 dakika sonra siyah bir araba gelmişti. Aydın hadi dercesine yanındakilere bakıp ön kapısını açan soföre teşekkür edip oturdu koltuğa.
Sefa ve Mirza birbireine şaşkınca bakarken Furkan Sefa'nın bileğini kavrayıp yanına oturturmuştu. Mirza'da binince araba hareket etmişti.
Herkesin kafası düşüncelerle doluykan Mirza'nın düşünceleri ise 'acaba gittiğimde yüzüme bakar mı' diye düşünüyordu.
1 saatlik yolun ardından villaların bulunduğu kısıma girince Sefa kaşlarını çatarak Furkan'a baktı nereye gelmişlerdi. Araç 3 katlı bir villanın önünde durunca Aydın hiç beklemeden inmişti.
Hepsi tek tek inerken Sefa Furkan'ın kolunu dürtükledi. "Lan buraya sakın babamın evi falan deme." Merak karışımı kelimelerle Furkan hafif tebessüm edip kafasını salladı. "Doğru tahmin."
"Lan siz bu kadar zenginseniz sen niye çapulculuk yapıyon?" Furkan kıkırdarken kapıda ki güvenlikler Mirza'ya doğru yaklaşmışlardı.
Üstlerini arayacaklardı lakin Furkan'ın elini kaldırmasıyla geri çekildiler bahçeden içeri girerken Furkan Sefa'nın yanağından makas alırken "Zevk meselesi benim ki ya." demişti.
Karşılarına çıkan hizmetçi onları arka bahçeye yönlendirirken Mirza sohbete katılmayıp sadece merakla Arda'yı görmek istiyordu.
Bahçe kapısından çıkıp ortada birbirine sarılan Arda ve Aydın'ı görünce derin bir nefes verdi Mirza.
Şükürler olsun ki iyiydi ya da Mirza öyle görmüştü bir anlık. Furkan'da hızlanarak yanlarına gidince Arda'yla o da sarılmıştı.
Arda ilk Sefa'yı gördü şişmiş gözlerle hafif tebessüm edip başını hafifçe eğdi selam vermek için gözleri yavaş yavaş yanında ki bedene bakınca gözlerini hemen kaçırarak annesine sarıldı.
"Hoşgeldiniz geciktiniz ama Furkan'ın en az bir saat önce damlaması lazımdı. Neşeli sesle arkaya dönerken Furkan babasına sarılmıştı.
Sefa Mirza'ya kafasıyla adamı işaret ederken Mirza kaşları çatık bakıyordu. Bu adam şey değil miydi? Kendi kendine hatırlamak için çabaladı ama hafızsası zorlanıyordu.
Kullandığı ilaçlar Mirza'yı sersemletip sakinleştiriyordu ve ara sıra unutkanlığa da yol açıyordu. Anlamaz gözlerle Sefa'ya baktığında Sefa fısıldayarak 'sevkiyat' demişti.
Adam onlara dönerken gülümsemesi yüzünde asılı kalmıştı. Arda'nın babası bir mafya adamımıydı yani?
Adam boğazını temizleyerek "Hoşgeldiniz ben Fırat." sanki onları tanımıyor gibi elini uzatmıştı adam. İkili birbirine bakıp Mirza havada olan ele karşılık verdi sertçe sıkarken...
◆
Arda 3 saattir hâlâ Mirza'nın yüzüne bakmazken az önce Aydın Mirza'yı köşeye çekmiş ve sakin dille konuşmuştu. Arda'ya neden böyle davrandığınıda sormuştu.
Soru soruyu açarken Aydın Barış'ın ölümüne kadar öğrenmişti herşeyi. Şimdi neden sinirli olduğunu oğluna neden sinirlendiğini anlayan Aydın 'tamam' diyip ona burda beklemesini söylemişi.
Belkide 10 dakikadır içeriki salonda bekliyordu neyi beklediğini bilmeden. Bahçe kapısından içeriye Arda'nın girmesiyle özlediği ve kırdığı bedene baktı Mirza.
Arda ona yaklaşırken gözlerine bakmıyordu bile. Ve bu durum Mirza'nın canından can alıyordu. "Şey... odama çıkabiliriz." çıkan çatallı sesle Mirza kendine küfür savurdu bu kadar çok mu kırmıştı kalbini?
Yavaş adımlarla iki kat çıkmış ve çatı katına ulaşmışlardı burda iki kapı vardı. Solda ki kapıya yönelen Arda'yı takip etti Mirza.
Odaya girdiklerinde Mirza büyülenmiş gibi bakmıştı odaya çünkü odanın büyüklüğü kendi evlerinin büyüklüğü kadardı.
Arda ilerleyerek camın önünde duran sallanan asma koltuktan birine oturdu. Mirza'da ilerleyip diğerine otururken ortadaki ufak sehpanın üzerinde duran sevda çiçeğine bakmıştı.
Onuda getirmişti yani buraya kaçarken, sahip çıkmıştı sevdasına. 5 dakika olmuştu ikisininde ağzından tek laf çıkmamıştı. Mirza gözlerini çiçeğe dikmiş bakarken burun çekme sesiyle Arda'ya bakmıştı.
Sessiz sessiz içine ağlıyordu. Mirza ayağa kalkıp "Arda." diye lafa girince Arda aniden ayağa kalkarak kollarını Mirza'nın boynuna doladı.
"Özür dilerim. Özür dilerim. Bi daha asla sen uyanmadan mesaj atmayacağım. Söz veriyorum. Özür dilerim." Mirza boynunda ağlayarak özür dileyen çocuğun beline sımsıkı sarıldı.
"Ben özür dilerim sana kızdığım için." sarılmaları 10 dakika kadar sürdüğünde daha ikinci dakikasından Mirza Arda'yı kucağına almış tekrar koltuğa oturmuştu.
Arda'nın ağlamaları yavaş yavaş iç çekişlere dönüşürken Mirza belini okşuyordu sakinleşmesi için.
Arda kendini geriye çekip ağlamaktan şişmiş ve küçülmüş gözlerle Mirza'ya bakıp terkara dudak büzüp ağlamaya başlamıştı.
Mirza o an fark etti Arda'nın aşkı dünyalardan bile büyüktü...
İkili konuşup aralarında ki sorunu halledip şimdi neden evden kaçtığı kısmındalardı. Yan odadan cam kırılma sesi gelince Arda gözlerini silip ayaklandı. Mirza zaten çoktan ayaklanmıştı.
Odadan çıkıp yan odaya ilerlediklerinde kapıyı iki kere tıklatmıştı Arda. 'Gel' sesini işitip içeri girince elinde vazo ile bekleyen Sefa'yla karşılaşmak istedikleri son şey bile değildi. Ve ona gülümseyerek bakan Furkan.
Sorun şuydu ki Sefa'nın üzeri çıplaktı ???
◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇
◇Selamlar dedim bunları barıştırmadan uyumayayım
◇Sefa çıplak ve elinde vazo veee onu izleyen Furkan tövbe tövbe shsjjs
◇BU ARADA 15 TANE TAKİPÇİM VAR ÇOK SEVİNÇLİYİM ÇOOOK TEŞEKKÜR EDERİM 💙💙💙
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AĞIR ABİ |BXB TEXTİNG|
Humor[ TAMAMLANDI ] Kıronun teki naif birine aşık olur mu? Okuyalım görelim