Mirza oflayarak apartamndan içeriye girdi. "Kapat şu telefonu Sefa kafamı siktin gelene kadar yok Arda'nın arkadaşı falan." asonsöre binip 3. kata bastı.
"..."
"Kapat Sefa."
Mirza sinirin son demine gelip kapatmıştı telefonu. Takmıştı iki gündür Arda'nın arkadaşı varsa bana ayarla diyip duruyordu.
Asansörden gelen sesle kapıyı itip giriş kısmına geldi. Evet şimdi sakin olmalıydı elinde ki poşetleri biraz daha sıkıp gevşetirken kapının birden açılmasıyla Arda ile göz göze geldi.
"Hoşgeldin." Heycanla cıvıldayan sesle Mirza'nın beyninde ki bütün düşünceler akıp gitmişti. "Hoşbuldum kapıda mı bekliyordun ben zile basmadan açtın." lafının bitmesiyle "Evet." yanıtını aldı.
"Gelsene içeriye hadi aa onlar ne? Bize mi aldın?" Mirza karşısındaki çocuksu heyecana bakıp kafa sallamıştı içeriye adım atıp ayakkabısını kapının önünde çıkartmıştı çünkü yerlerde halı seriliydi.
"Annen nerde?" Mirza'nın kısık bir şekilde söylediği cümleyle sanki devlet sırrı paylaşıyorlarmış gibi Arda'da "Mutfakta çay demliyor." diye kısık sesle cevap verdi.
Bu durum Mirza'nın hoşuna giderken ilerideki ikinci kapıdan bir erkeğin çıkmasıyla kaşları çatıldı. Evde sadece Arda ve annesi olacaktı. Bu kimdi şimdi?
"Hoşgeldin sen Mirza'sın galiba." Mirza hâlâ kaşları çatık bakarken "Evet, hoşbuldum." yanıtını verdi.
"Mirza niye anneme yiyecek gibi bakıyorsun?" yandan gelen sesle Arda'ya döndü, anne derken?
Bu düşüncelerini dile getirip "Anne derken?""Iııı evet biraz garip bir durum Arda galiba benden bahsetmedi. Onları içerden konuşabiliriz kapıda dikilmeyin geçin hadi içeri." deye hemen araya girdi annesi olan adam.
Mirza hâlâ çatık kaşlarıyla olayı anlamayı çalışırken elindeki poşetleri Arda'ya uzattı. Arda aldıklarını annesine uzatırken Mirza'ya yönü bildirmek için önden ilerlemişti.
Salona geçip koltuklara oturduklarında O adamın mutfakta olmasını değerlendirip Arda'yı kendine çekip sarılmıştı. Ve tabi ki Arda da hemen karşılık vermişi.
"Özlemişim lan." Arda'nın hafif kıkırdamasını duyarken adamın içeriye girmesiyle ayrıldılar. "Tekrar hoşgeldin Mirza." "Hoşbuldum." Mirza cevap verdikten sonra Arda'ya baktı durumu anlamadığını bildirir şekilde. Arda hemen
"Bu annem adı Aydın annem aslında gay lisedeyken babamla tanışmışlar sevgili falan olmuşlar üniversitedeyken de evlenmek ve çocuk sahibi olmak istemişler çünkü annem çocukları çok seviyormuş. Ama Türkiye'de evlenemeyecekleri için yabancı ülkede evlendiler buraya tekrar gelip yetimhaneden Abim ve beni aldılar ben daha o zaman 4 aylıkmışım gerçek ailem trafik kazasında ölmüş bizide komuşulara bırakmışlar."
Mirza olayları hızlı hızlı anlatan Arda'ya dikattle bakıyordu. Bu anlattıkları sanki bir kitabın sayfaları gibiydi.
"İşte öylece yetimhaneye verilmişiz. Biliyor musun ben orda hic durmadan ağlarmışım. Beni hiç susturamazlarmış. Aradan 1 hafta geçtikten sonra Yine ben ağlarken annemgil gelmiş çocuk sahibi olmak için annem ondayken benim ağlamama dayanamayıp kucağına almış ve alır almaz susmuşum. O zaman annem beni evlatlık almaya karar vermiş. İşlemler falan derken çocukları olmuşuz işte abimide almışlar bizi ayırmamak için."
Mirza hayretle onu dinlerken nefessiz kaldığını fark etti onu böyle hızlı konuşan biri sanmıyordu.
"Sonra ben 2 yaşındayken babamla anlaşamadıkları için ayrılmışlar. Biz hâlâ babamla görüşebiliyoruz. Annem hiç kızmıyor. Veeeee bu kadar." derin bir nefes alıp "Ha bide Anneme anne diyoruz çünkü annemiz."
"Bitti." Arda derin nefesini odanın içine bırakırken Mirza hâlâ onu izliyordu bu anlattıkları garip geliyordu kulağa...
Konuşmuş etmişlerdi ve gerçekten Mirza Arda'nın anne(!)sini sevmişti. Çok kafa insandı ve kendi gibi değildi.
Çok güzel ve yerinde konuşuyor, kalp kırıcı cümleler kullanmıyordu. Aynı Arda gibiydi.
"Hadi annecim siz odanıza geçin bende size atıştırmalık hazırlayıp getireyim sonra da dışarı çıkacağım biraz hava almak için."
Annesinin kurduğu cümleyle hem sevinmiş hemde gerilmişti tamam odaya gidebilirlerdi ama neden evden gidiyordu ki şimdi?
Annesinin arkası sıra mutfağa ilerlerken Mirza'ya bir dakika işareti yapmıştı. Mutfağa girip kısık sesle "Yaa anne niye gidiyorsun gitme."
"Annecim merak etme birşey olmaz hem dışarı dediğim karşı komşuya geçeceğim ayıp olmasın diye dışarı dedim."
"Ama gitme hem ben onunla ne yapacağım ki?"
"Bana bak bakim sen niye onunla yanlız kalmak istemiyorsun?" Arda duyduğu soruyla kafasını yere eğdi. Utanmıştı.
"Şey... şey yaa... of işte birazcık utanıyorum. Hem o bana şey de dedi."
"Ne dedi?" Annesi merakla yanakları utanmaktan kızaran oğluna anlayışla baktı.
"Hani o aldığımız şort varya siyah olan onu giy dedi ya giydirirse ben giymem ki çok utanırım hem o bana sarılıyor sürekli ya karnıma dokunursa ya ya ya dudaklarımı öperseee?"
Annesi karşısında ki sevimli oğluna bakarken her kelimeden gözlerini açarak daha şiddetli kuruyordu cümlesini. Bu haline hafifçe gülümseyip.
"Bunlar aslında doğal şeyler birtanem sadece sen bilmediğin için garip hissediyorsun. Merak etme sen istemediğin sürece sana zorla birşey yaptırmaz."
"Ve böyle şeyleri bana paylaşabilrsin ama belirli bir sınıra kadar eğer aranızda yakınlaşma olursa falan ileriye gitmeden anlatabilirsin sonuçta bu ilişki ikinizin onun onayını almadan ileriki kısımları sakın kimseye anlatma bana bile. Tamam mı?"
"Tamam ama şimdik sen gidersen biz odaya gidersek o bana sarılırsa ve öperse ve birazcık ileriye giderbilir mi?"
"Evet ama sen istediğin sürece." " Yaaa ama ben utanırım kiii." Bir çocuk gibi yerinde zıplayan ogğluna bakıp "Hadi sen onuda al odana geç bende birşeyler hazırlayıp getireyim sonrada çıkarım."
"Tamaaammm" diye yerinde sızlanarak salona geçti Arda.
◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇
◇Pek içime sinmedi bu bölüm ama hani annesine anlatmasının onunda gay ve erkek olduğundan dolayı olduğunu anlayın diye yazdım.
◇Yemi kiatbım sizde görünüyor mu?? Cevap verirseniz sevinirim
◇💙 öbür bölüm birazcık oynaşmayla karşınızda olacağım by by
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AĞIR ABİ |BXB TEXTİNG|
Humor[ TAMAMLANDI ] Kıronun teki naif birine aşık olur mu? Okuyalım görelim