Hasta ziyareti

6.9K 376 12
                                    

"Ooov Arda hoşgeldin." Arda'nın bahçe kapısından girmesiyle Sefa hoşgledin nidaları söylemeye başlamıştı. Arda gülümseyerek "Hoşbuldum da yengeye ne oldu?"

Sefa hemen kaşlarını kaldırarak "Şşşhh yenge lafı bu bahçeden içeride yok tamam." Arda kafasını salladığında evin kapısına doğru ilerlediler.

Burası bir katlı müstakil bir evdi. Kendice büyük olan bir bahçesi, bahçenin içinde iki üç ağaç vardı. Galiba biri dut ağacıydı çünkü bu türü biliyordu diğerlerini ise bilmiyordu.

Bir kısmında küçük bir bahçe vardı soğan ve sarımsağın yeşil yerleri gözüküyordu ve başka türlü sebzelerde vardı.

Sefa kapıyı tıklatıp çok geçmeden kapı açılınca 10-11 yaşlarında esmer bir çocuk açmıştı kapıyı. Sefa içeri girerken çocuk Arda'ya bakıp "Hoşgeldin buyur geç içeriye." Arda da "Hoşbuldum." dedi gülümseyerek.

İçeri girerken yerlerin fayans değil beton olduğunu fark etti hatta halıdan bile soğukluğunu hissediyordu. Sefa'yı takip ederken oturma odası olduğunu düşündüğü yere girdi. Düşünmüştü çünkü bu oda kendi odası kadardı.

Oda'ya girdiğinde iki kanepe ve yer minderi dikkatini çekmişti. Yerminderinde oturan orta yaşlı başörtülü bir kadın ve kanepede oturmuş olan boy boy 4 tane çocuk.

Arda başörtüsünü düzenleyen ve ayağa kalkan kadına bakarken hepsiyle selamlaşmış ve kanepenin ucuna oturmuştu. Sefa'da yanındaydı. Mirza'nın ise banyoda olduğunu öğrenmişti.

"Çay ister misin oğlum." Annesi kibarca soru sorarken Arda bilmeziye Sefa'ya bakmıştı. Sefa ona birşeyler söylerken Arda'nın gözü kapıdan giren ıslak saçlı adam da takılı kalmıştı.

Hemen gülerek Arda ayağa kalktığında Annesi garipçe bakmıştı. Mirza'da tebessümle Ardaya yaklaşarak hoşgeldin faslını sürdürmüşlerdi.

"Hamid kalk lan ol şunlarıda öbür odaya gidin ya da dışarı falan, kalk." Mirza sert sesiyle konuştuğunda en büyük olan çocuk kalktı ve onları dışarı çıkardı muhtemelen 17-18 yaşlarında falandı.

"Sefa." Mirza Sefa'ya başıyla işaret yaptığında Sefa "Ben o zaman Hatice teyzeye bakayım." Sefa odadan çıkarken Arda daha yenice fark etmişti Mirza'nın topalladığını, ayağına baktığında bilek kısmının mor ve şişik olduğunu gördü.

Mirza yanına oturuken Arda'nın yanağından ufak bir öpücük çalmıştı. "Ayağın çok kötü, çok canın acıyor mu? Niye birşey yapmadı ki doktorlar?" Arda üzgünce konuşurken hafif eğilmiş ve Mirza'nın bileğine bakıyordu.

"Birşey yok krem falan verdiler işte." Mirza bu seferde Arda'nın omuzundan öperken kurmuştu bu cümleyi. Öpücükleri Arda'nın boynuna doğru ilerlerken  Arda huylanarak geri çekilmiş ve "Sen hastasın rahat dur bakayım." demişti.

Mirza kaşlarını çatarak "Hastaysam sadece ayağımı burktum birşey olmadı. Gırip falan değilim lan gel buraya." kolundan çekerek kendine yapıştırmıştı.

"Olmaz. Annem yorma oğlanı dedi. Hem ben sana çorba'da getirdim bak." diyip etrafa bakındı ama çorbası nerdeydi. "Hiiiiiiih arabada kaldı. Yaa off." Arda omuzlarını düşürerek bakmıştı Mirza'ya.

"Dur şimdik abimi arayayım getirsin soğmadan." Mirza'nın gerek yok ısrarlarına rağmen aramış ve abisinin gelmesini istemişti. Bu dilimde çay faslı bitmiş ve yaklaşık yarım saat sonra abisinden geldiğine dair mesaj almıştı.

Arda dış kapıya doğru ilerlerken arkasından Sefa'da geliyordu. Pek umursamadan kapıya çıktı abisi arabadan inmiş ve bir elinde sigara diğerinde poşetle Arda'yı bekliyordu.

Furkan kapıdan çıkan ikiliyi gördüğün de sigarayı atmış ve yerinde dikelmişti. Sefa'ya bakarken Arda yanına gelerek elinde ki poşeti alıp teşekkür edip dönecekken Sefa'nın sesini işitti.

"İçeri gelecekmişsin Mirza öyle dedi." Furkan'ın yüzüne dahi bakmadan kurduğu cümleyle Furkan itiraz bile etmeden ilerlemişti eve doğru.

"Hay sikeyim böyle işi." Sefa'nın kısıkça ettiği küfürü duyduğundan geri dönmek istemişti ama geçti çünkü ayakkabılarını çikarmış otuma odasına doğru ilerliyordu...

◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇

◇Bölümler uzun olmasın diye kısa olarak atıyorum.

◇Ben uzun bölümleri okumayı pek sevmem de :)

AĞIR ABİ |BXB TEXTİNG|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin