Hermione Granger'ın şu anda bildiği iki şey vardı:
Bir, Draco Malfoy bir Ölüm Yiyen değildi.
İki, Draco Malfoy garip davranışlarıyla onu hiç olmadığı kadar tedirgin ediyordu.Hermione merdivenlerin sonuna oturmuştu. Sırtı duvara yaslıyken bacakları önündeydi. Malfoy ise ondan bir üst merdiven oturmuş, arkasını tırabzanlara dayamıştı. Onun da bacakları basamak boyunca uzanıyordu. İçi boş olan kese kağıdı ise Malfoy'un oturduğu basamadığın bir üstüne özensizce atılmıştı. İçindeki ateşviskisi ise Hogwarts'ta görülebilecek en garip ikili tarafından paylaşılıyordu.
Hermione her ne kadar Malfoy'dan Harry kadar şüphelenmese de sonuçta onu yıllardır tanıyordu. Nasıl biri olduğunu, fikirlerini, görüşlerini, tercihlerini falan biliyordu. Burada kendisiyle beraber olmak istemeyeceğini de biliyordu, ama yine de buradaydı. Aylarca etrafta hastalıklı bir ruh gibi gezdikten sonra bir an akşam elinde içkiyle çıkagelmesi sağlıklı değildi ama Hermione'nin bu konuda konuşmaya hakkı yoktu. Henüz daha Malfoy'la nasıl konuşacağını bile çözememişken ona nasihat veremezdi. Hele ki hasta gözüktüğü konusunda. Bu onu sadece geriye iterdi. Hoş, Hermione onunla herhangi bir şey olmak istemiyordu. Bu yüzden de ne kadar itilirse itilsin bir önemi olmayacaktı ama... sonuçta yıllardır beraberlerdi ve ona kötü bir şey olmasını istemezdi. Ayrıca bu akşamın nereye gideceğini de merak ediyordu. Malfoy illa ki bir şekilde patlak verecek ve asıl amacını ortaya çıkaracaktı. Hermione'nin sadece o ana kadar dayanabilmesi gerekiyordu.
"Bunu okula sokmayı nasıl başardın?" dedi Hermione en sonunda sessizliği kırmak için. Bir elinde ateşviskisi şişesini kaldırmış inceliyordu. "Flitch erişebildiği her şeyi sırsezicilerle arıyordu."
Malfoy zahmetsizce omuz silkti.
"Ben yapmadım, Theo yapmış."
"Ah, mantıklı."
Malfoy'un baş sallamasından sonra yine bir sessizlik olduğunda Hermione boş kalmamak için bir yudum aldı. KaymakBirası'na göre daha sert ve yakıcı bir tadı vardı. Etkisinin de daha fazla olduğunu tahmin ettiğinden yudumlarını küçük alıyordu. Sonuçta Malfoy'un yanında sarhoş olmak istemezdi.
"Kitabı buldun mu?" dedi Hermione tekrardan bir konuşma başlatmaya çalışarak. "Tılsım'larla ilgili olan."
"Evet, pek yardımı olmadı."
"Neden?"
Malfoy onu ölçer gibi bir bakış attığında Hermione bu kadar meraklı olduğu ve soru sorduğu için bir an kötü hissetti ama duruşunu bozmadı. Sonuşta o dememiş miydi birini istiyorum diyen? Hermione de böyle biriydi işte. Her şeyi öğrenmesi gerekiyordu.
"Kitapta yazan her şeyi doğru yaptım ama işe yaramadı."
"Ne düzeltmeye çalışıyorsun ki?"
Malfoy iç çeker gibi derin bir nefes aldığında Hermione onun sabrını sınadığını hissetmişti. Ne kadar tutmaya çalışsa da çok çabuk sinirleniyordu. Malfoy uzanarak elindeki şişeyi aldı ve cevap vermeden önce kafasına dikti. Belki de sözlerini ağzından çıkmadan önce böyle yumuşatmaya çalışıyordu.
"Biraz... karmaşık." dedi bakışlarını kalenin boş duvarında gezdirirken. "Önemsiz bir şeydi zaten, aptalca."
"Eğer istersen yardım—
Malfoy alayla gülerek onun sözünü kesti.
"Hayır, Granger, yardımını istemiyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kelid Aynası | Dramione
أدب الهواةMalfoy onun bu halinden sadistçe bir zevk alıyor gibiydi. Sanki Hermione ne zaman tepki verse onun takıntısını besliyor gibi hissetmişti. Gümüş gözleri öyle bir parlıyordu ki insanın tüylerini diken diken ediyordu. "Öyleyse," dedi Malfoy bir adım at...