00.11

5.4K 206 33
                                    

On İkinci Bölüm | Bir Yeni Mesaj

"Yani şimdi ben güzelim, öyle mi?"

Bölüme oy ve yorum yapmayanların gece rüyalarına karabasan gibi çöküyormuşum

♾️

Elimde, birkaç hafta öncesine kadar ona ulaşmam için bana vermiş olduğu kart ve bir de yatağın üstünde duran telefonum ile dudaklarımı kemiriyor, sanki sınava girecekmiş gibi stresten soğuk terler akıtıyordum.

Altı üstü henüz kaydetmediğim numarasını kaydedip mesaj atıcaktım. Çünkü şey, onu tam beş günden beri görmüyordum ve en son ki geceden sonra aramıza mesafe koyacak düşüncesi beni yiyip bitiriyordu. Meraklı ve aynı zamanda kuruntu bir kızdım. Sinirlenirdim fakat kin tutmaz ya da uzun süreli küsemezdim. Anlık yaşardım her şeyi ve Araf'la o gece biraz soğukluk yaşasam da artık benim açımdan bir sorunum kalmamıştı. Sadece uyuyamadığım için sohbet etmeye geldiğim odasından kovulmuştum. O kadar.

Derin bir nefes alıp 'huh'ladım. Son rakamı da telefonuma yazıp onu 'Araf' olarak kaydettikten sonra mesajlara girdim.

Önce parmaklarım klavyede 'Nasılsın?' yazdı. Ardından çok resmi olduğunu düşünerek geri sildim. Gözlerimi kapatıp biraz düşündükten sonra geri açtım. Öncelikle sakin olmam gerekiyordu.

Buket; Araf merhaba, ben Buket, rahatsız ettiğim için kusura bakma. Nasılsın demek için yazmıştım.

Aklıma gelen tek cümle bu olduğu için parmaklarım istemeye istemeye gönder tuşuna bastı. Alt dudağımı kemirmekten soyulup acısa da stresten ne yapacağımı şaşırmıştım. Evet, alt tarafı bir mesaj olabilirdi ama çok heyecanlanmıştım işte.

Anbean çevrimiçi olup çift tikimi maviye boyadığında telefonu yavaşça yatağımın üstüne bırakıp geri çekildim. Şu an mesajımı okuyordu. Araf şu an mesajımı okuyordu!

İsminin altında 'yazıyor...' ibaresini gördüğümde kalbim daha hızlı çarpaya başladı. Neden bu kadar heyecanlıydım bilmiyordum ama ellerimin titremesi bir türlü geçmek bilmiyordu. Sonunda şu mesaj sesi geldiğinde ne yazdığını okumak için telefonuma biraz daha eğildim.

Araf; Rahatsız etmedin, iyiyim.

Avel avel yazdığını ikinci kere okurken suratım düşmüştü. Cidden bunun için mi bir saat odada dört dönmüştüm ben? İnsan benim de bir kere nasıl olduğumu sormaz mıydı hiç? Öküz. Duvar. Neyin farklı olmasını bekliyordum ki zaten?

Araf; Sen nasılsın? O geceden sonra daha iyi hissediyor musun?

Tamam. Bütün o söylediklerimin hepsini geri alıyorum ve özür diliyorum.

Düşen suratım bir anda tam tersine dönmüş ve sırıtmaya başlamıştım. Sevinçten oturduğum yatağımda zıplamaya başlarken telefonumu elime aldım ve öylece durdum. Hâlâ çevrimiçi bir şekilde yazmamı bekliyordu.

Buket; Bende iyiyim, teşekkür ederim. O gece ve sonrasında olan yardımların için.

Anında görüldü oldu. Aynı saniyede yazmaya başladığında telefonuma kilitlenmiş duruyordum.

Araf; Akşama bir planın var mı?

Yazdığı şeyle gözlerim fal taşı gibi açılınca işte az önceki bütün heyecanımın iki katı bir atak geçirir olmuştum. Bu soruya neden bu kadar kalbim depar atar olmuştu birden ve neden sırıtmam daha da genişlemeye başlamıştı? Sanki Araf'ın her bir cümlesi beni çok farklı diyarlara götürüyor gibiydi ve bana daha önce hiç böyle şeyler olmamıştı. Farklıydı. Güzeldi.

Mafya'nın SevgilisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin