bi de sey soylemek istiyorum. bu kitaptan sonra bi kitaba daha baslamistim wolfstar temali. ama uzun bi hikaye uzerine degil. wolfstar one shot cevirisi olan bir kitap.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
^yazarın ağzından
—2 hafta sonra—
İki hafta boyunca Remus ufak ufak Sirius'a yaklaşmaya çalışmıştı fakat Sirius her seferinde Remus'un bu çabalarını boşa çıkarıyordu. Sirius'un bu iki haftalık süreçte Remus'a ilgi gösterdiği tek vakit Remus'un dönüşüm zamanıydı. Hatta Remus, Sirius'tan umudunu öyle kesmişti ki dönüşüm vakti Sirius'un endişesini ve kendisine olan ilgisini görünce içinden "keşke her gün dönüşüm geçirsem" bile demişti. Sirius ise Remus'un aksine fazlasıyla uzak davranıyordu. Buna trip atmak denilemezdi çünkü çoğu zaman trip üstü kapalı yapılan bir şeydir. Fakat Sirius'un soğuk olma sebebi gayet açıktı. Sirius, Remus'un onu sevmediğini düşünmüyordu ancak sonsuza kadar Remus ile sevgili kalmak istemiyordu. Evlerini birleştirip odalarının hangi renk olacağı hakkında kavga etmek, Remus'un Sirius'a eve sürekli içki aldığı için azarlamalarını işitmek, kanepede uyuyakaldığında üstününün sıcak bir tebessümle örtüldüğünü duymak hatta belki de bir çocuk yetiştirmek istiyordu... Lily ile James ise ne yapacaklarını tamamen şaşırmış durumdalardı. Belki Lily değildi. Çünkü zeki cadı zaten bir plan ortaya koymuştu bile. Fakat Sirius ile James'in haberi olmaması gerektiği için James'e ayak uydurup ne yapacağını bilemez gibi görünmeye çalışıyordu. James ile verdikleri karara göre evleri zaten ayrı olduğu için onların daha da ayrılmalarına izin vermemek amaçlı araları düzelene dek kendi evlerinde kalmaya ikna etmişlerdi. Bahaneleri ise Harry'nin boşluğunu daha az hissetmek istemeleriydi. Lily az önce "Kocamla baş başa vakit geçirmek istiyorum ve siz hiçbir işe yaramıyorsunuz. Gidin ve bize yemek yapın." diye zorla mutfağa yolladığı Sirius ve Remus'tan doğrama seslerinden başka bir tür ses alamayınca yanlarına gitti. "Çocuklar, James ile düşündük de hava çok güzel ve saat daha çok erken. Acaba yemeklerimizi dışarda mı yesek? Piknik tarzı.". Sirius doğradığı maruldan başını kaldırmayarak cevap verdi. "İçeriden ses gelmiyordu. Ne yaptınız, fısıldayarak mı konuştunuz?". Lily'nin birçok konuda usta olduğu kesindi ama yalan söylemek gibi bir becerisi yoktu. "Espri yeteneğin hiçbir zaman gelişmedi Black. Zaten Harry gittiği için üzgünüz. Aile ortamı yaratmaya çalışıyoruz. Hem de ebeveynleri biziz! Sizin bize destek olmanız gerekirdi!". Bu sefer Remus söze girişti. "Sanki çocuğu askere yolladınız Lily. Ne yapsanız bahaneniz Harry.". Lily kollarını göğsünde birleştirip kaşlarını kaldırarak Remus'a döndü. "Kimin tarafındasın Lupin?". Lily her ne kadar Remus'a sizin ilişkiniz için didiniyorum burada demek istemiş olsa da planı bozmamak için söyleyebileceği en uygun cümle bu olmuştu. Bunun üzerine durumu kurtarması gerektiğini anlayan Remus Lily'nin yaptığı gibi Lily'ye döndü ve Sirius'a yaklaştı. "Alınma güzellik abidesi arkadaşım ama her zaman olduğu gibi sevgilimin yanındayım.". Lily küçük bir umutla Sirius'a baktı. Ama Sirius'ta gülümsemeye yakın küçücük bir ifade yoktu. "Sandviçleri hazır ederim. Nereye gideceğiz?". Remus Sirius'a hayal kırıklığıyla baktı. "Cehennemin dibine gideceğiz Sirius. Yeter amk! Gelmiyorum ben hastayım.". Her ne kadar Remus'un kurmak istediği cümle bu olsa da konu Sirius olunca sonsuza kadar uğraşabilirdi. Bu yüzden sessizce işinin başına döndü. Lily nereye gideceklerini hiç düşünmediği için "sürpriz" demekle yetindi. İçinden sabır çekiyordu. 'Sabret, Lily, sabret. İki hafta iki gün kaldı sadece. Remus'un yerinde de olabilirdin.'
