^bahtsiz bedevi remus askimin agzindan devam
Koşmaktan yorulduğumda kendimi Kara Göl'de buldum. Bir ağaca yaslanarak oturdum ve kendimi rahat bırakarak hıçkırıklara boğuldum. Yaşlar, yanağımdan durmadan süzülüyordu. Cebimde titreşim hissettim.
2 yeni bildirim: James
-Söylerim. Hastane kanadına gidiyorsun değil mi?
-Remus? Hastane kanadındasın değil mi?3 yeni bildirim: Pati
-Remus neredesin?
-Neden ağlıyordun, cevap vermeyecek misin?
-Endişeleniyorum, Aylak, nolur cevap ver!Gözyaşlarımı silip James'e mesaj yazdım. "Yürümek karın ağrısını geçiriyor diye duydum, yürüyorum. Şarjım az, endişelenme, geleceğim.". Daha sonra telefonumu cebime koydum. Artık ağlamıyordum. Sadece boş bir şekilde gölü seyrediyordum. Koştuğum süre zarfı bana çok az gelmişti ama hava öyle söylemiyordu. Güneş yavaş yavaş batıyordu. Güneşin batışının göle yansıması benim için bir annenin bebeğini sakinleştirmek için söylediği umut dolu ninniler kadar sakinleştiriciydi.
James de şu ana kadar birçok kez bizi bırakıp Lily'nin peşinden gitmişti ama hepsinde Bilinmeyenin söylediği gibi James'in ardından sırıtmıştım. Sirius'ta neden böyle bir tepki veremedim? Neden beni bu kadar etkiledi? İtiraf etmek istemesem de cevabı kafamda belirmeye başlamıştı. Bu netliğin beni rahatlatmasını beklerken içim daha çok yanmaya başlamıştı. Resmen beni önemsemeyen en yakın arkadaşıma aşık olmuştum. Hangisine daha çok üzüleceğimi bilemedim. En yakın arkadaşım olmasına mı yoksa beni önemsememesine mi? Ya da beni önemsemediği için sevinsem mi? Hıçkırıklarımdan omuzlarım sarsılmaya başlamıştı. Dizlerimi kendime çekip ellerimle yüzümü kapatmıştım. En azından onun kendisine göre bir sevgili bulmuş olması beni mutlu etmesi gerekmez miydi? Onun mutluluğu benim için yeterli olmalıydı. Ama olmuyor bu mutlulukla bir türlü yetinemiyordum. Az sonra gözlerimin kapandığını hissettim.
Uyandığımda her yerim tutulmuş gibiydi. Gözlerimi acıyla kırpıştırdım. Birden uyanma sebebimin telefonuma gelen mesaj olduğunu hatırlayıp telefonumu elime aldım.1 yeni mesaj: James
-Tamamdır. Endişelendirme o zaman Aylak! <35 yeni mesaj: Sirius Black
-Remus neredesin?
-Neden ağlıyordun, cevap vermeyecek misin?
-Endişeleniyorum, Aylak, nolur cevap ver!
-James'e yürüyeceğini söylemişsin. Neden mesajlarımı açmadın?
-Aylak benim yüzümden mi? Bir şey mi yaptım? Neredesin nolur cevap ver özür dilerim her ne yaptıysam!3 yeni mesaj: Bilinmeyen Numara
-Güzelim, neredesin? Derslere girmedin.
-İyi misin bari onu söyle.
-Yatakhaneye de gelmedin, Rem, iyi misin?10 cevapsız arama: Sirius Black
BN: Güzelim, neredesin? Derslere girmedin.
İyi misin bari onu söyle.
Yatakhaneye de gelmedin, Rem, iyi misin?
R: İyiyim, merak etme.
BN: Oh! Sonunda! Neredesin sen tanrı aşkına!
R: Söylesem gelecek misin?
BN: Ya bizi böyle gören olursa? Koridorda sessizce öpüşürken?
R: Anamız babamız yok deriz.
BN: Waow, şaşırttın. (*şarkı adı: ya bizi böyle yakalarlarsa -medyaya bırakıyorum-*)
R: Ödül olarak yanıma gelmeye ne dersin?
BN: Ne yazık ki anam babam var...
R: Nası
BN: Annemle babam beni pek sevmez ve onları şükürle anabilmem için elimde yeterince anım yok.
R: Oh.. anladım. Herneyse. Endişen için teşekkür ederim. Bugünkü derslerimi de kaçırmak istemiyorum. Görüşürüz. Umarım <3
BN: AAHH KWLBİWM! BANW KALĞ ATTQN!! (*çeviri: kalbim! bana kalp attın!!*)
Görüldü✔︎
BN: BEN DW SNEİ SVYORUE <3 (*çeviri: ben de seni seviyorum <3*)
Görüldü ✔︎Yüzümde tebessümle yerimden kalkıp yatakhaneye gittim. Saat daha 6 idi. Dersimiz KSKS (Karanlık Sanatlara Karşı Savunma) için daha bir saat vardı. Yatakhaneye girdiğimde Sirius heyecanla yerinden kalkıp bana koştu. "Remus! Çok korktum! İyisin! Neden mesajlarıma cevap vermedin? Sana ne yaptım?". Beni kendine aşık ettin, Sirius. "Keyfim yerinde değildi. Karnım ağrıyordu -ki bunu zaten James'e söylemiştim. İzninle duşa gireceğim.". Sirius gitmeme izin vermedi. Kaşlarını çatmış beni anlamaya çalışırcasına yüzüme bakıyordu. Gözlerimi kaçırdım. "Yalan söylüyorsun, Remus. Ağlamışsın. Sınıftan çıkarken de ağlıyordun. Nede-" cümlesini bitirmesine izin vermeyip kolumu ondan kurtardım. Hızla duşa girdim. Gözlerimden tekrar yaşlar süzülüyordu. Neden triplere girdim ki boş yere? Onun suçu yoktu zaten. Bıraksaydım umursamamaya devam etseydi. Bir çıkıntılık oluşturmak zorunda mıydım? Şimdi ona nasıl açıklama yapacağım? Kafamda bu düşüncelerle duşumu bitirdikten sonra üstümü giyinip dışarı çıktım. Sirius beni görünce ağzını açacak gibi oldu. Sonra vazgeçip yatakhaneden çıktı. Saate baktığımda saat 06.30'u gösteriyordu. Kahvaltı çoktan başlamıştı. James ve Peter beni görünce yanıma yaklaştılar. "Sirius'a sorduk duşa girdiğini söyledi. Seni bekleyelim derken şimdi de Sirius yok ortalarda!". James'in sitemli sözleri üzerine Peter sırıtmaya başladı. "Acaba o Eve denen kızla mı buluştu?". Bu söz üzerine kalbime bir ağrı girdi. James sanki her şeyi biliyormuş gibi önce benim yüzüme baktı. "Hadi kahvaltıya inelim. Lily çiçeğime açlıktan ağzımın kokmasını istemem.". James'in bu sözü üzerine Peter ve ben gülüp James'i takip ettik. Kahvaltıya indiğimizde Peter'ın tahmin ettiğinin gerçek olduğunu fark ettik. Sirius o kızla gülüşüyordu. Bu görüntüye daha fazla maruz kalmamak için bir şey unutmuş gibi yaptım. "Ah! Şimdi hatırladım! Asamı yatakhanede unutmuşum çocuklar, siz kahvaltınızı yapın.". Hızla büyük salondan çıktım. Saate baktığımda derse yirmi dakika olduğunu fark ettim. En iyisi sınıfa gidip kitaplarla derse hazırlık yapmaktı.
Nihayet dersler bitmişti ve çapulcular olarak ortak salona girişimizi yapmıştık. Sirius hariç. Onun nerede olduğunu bilmiyordum. Açıkçası bilmek istediğimi de söyleyemem. Akşam yemeğinde de onu görmemiştim ama buna biraz da olsa sevinmiştim. İki kahvaltı bir akşam yemeği kaçırdıktan sonra sonunda karnımı doyurabilmiştim. Eğer aşıksanız ve en yakın arkadaşınız ortalıkta değilse endişe etmeniz gerek biliyorum. Fakat elinizde çapulcu haritası varsa ve aşık olduğunuz kişinin adını aşık olduğu kişinin adıyla yan yana görünce nerede oldukları hakkında pek de endişe etmiyorsunuz. Tam tekli koltuğa oturmuştum ki içeri Sirius girdi. Yanında Hufflepuff'lı kızla. Excuse me wtf!?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
We Were Children ☾ Wolfstar
De Todoİlginizi cekecekse 6. bölümden itibaren bilinmeyen numara var yani hikayemiz texting içeriyor