6

199 16 11
                                    

^Remus askimin ağzından

~5 yıl sonra (6. Sınıfta, 16 yaşındalar)

Bilinmeyen Numara: Şimdiden parlamaya başlamışsın bakıyorum güneşim. Günaydın!
R: Nezaketen günaydın. Kimsin sen ve saatin beş olduğunun farkında mısın?
B.N.: Gün ışığımdan bu performansı beklemiyordum! V For Vendetta izledin mi?
R: Evet, ne olmuş?
B.N.: Ah! İnanamıyorum.. sence kim olduğumu söyleyecek olsam maske takar mıydım güneşim?
R: Haklısın, kendimi aptal gibi hissettim. Eğer kimliğini söylersen seni lanetlerim ve oyuncağından hevesini alamamış olursun.
BN: Hayır, bebeğim. Oyuncak olan benim. Aşkınla oyuncak oldum!
R: Diyelim ki sana inandım. Neden gelip yüz yüze aşkını itiraf etmektense kendini de beni de uykudan mahrum ediyorsun? Sevgilim olmadığını herkes biliyor, tipe önem verecek kadar da egoist değilim.
BN: Ama çok zor, bırakmazlar, aşkımızı yaşatmazlar. (Kaçak gelinler göndermesi yaptım hehe)
R: Slytherinli misin?
BN: Ah, demek Slytherinli olsam beni sevmeyeceksin. Irkçı mısın?
R: Evet. En yakın arkadaşımın kardeşi Slytherinli ve ben ırkçıyım. Sanırım hakkımda düşündüğümden daha az şey biliyorsun.
BN: Ah. Rem, Rem, Rem... en sevdiğin yiyeceğin sütlü çikolata olduğunu, en sevdiğin içeceğin sıcak çikolata olduğunu, en sevdiğin kokunun yağmur yağdıktan sonra ortaya çıkan toprak kokusu olduğunu, Sirius yıldızının en parlak ve net görüldüğü mevsim bahar olduğu için en sevdiğin mevsimin bahar olduğunu, en sevdiğin rengin siyah olduğunu, en sevdiğin müzik grubunun Deep Purple olduğunu, en sevdiğin kitabın Çizgili Pijamalı Çocuk olduğunu ve daha birçok şey biliyor olmam senin için yetmez mi?
R: s*ktir deli
BN: Çok ayıp ama Remus Lupin! GRYFFİNDOR'DAN YİRMİ PUAN!
R: Pekii senin benim hakkımda bu kadar çok şey biliyor olman fakat benim senin adını bile bilmiyor olmam adil mi? Kendinden bahset.
BN: En sevdiğim koku senin kokun, en sevdiğim mevsim seni en çok görebildiğim mevsim, en sevdiğim renk saçlarının karamel rengi, en sevdiğim şarkı senin sesin, en sevdiğim kitap bizim hikayemiz.
R: Etkilendim..
BN: Etkilenirsin tabii yvşk
R: Ee bu kadar mı bilgi veriyorsun kendin hakkında?
BN: Son bir şey daha. Çay tek şekerli, sen tek geçerli sebebimsin.
R: Cinsiyetçi algılama ama genel olarak erkekler bu kadar yavşar diye bilirdim.
BN: Ee şu an ne oluyor?
R: Erkeksin!
BN: Bravo! Şimdi üç binadaki erkekleri incelemeye almak kaldı. Yaklaşıyorsunuz Remus Lupin!
R: Hayır, Gryffindor'da olduğunu biliyorum.
BN: Ne? Nasıl?
R: İnkar etmediğine göre artık biliyorum.
BN: Zekana da hayran olduğumu söylemiş miydim?
Görüldü ✔︎

Saat beş buçuğa geliyordu ve ben salak bir sırıtışla kapanmış telefonuma bakıyordum. Aslında birisinin hakkımda bu kadar çok şey bilmesi ürkütücü olmalıydı ama benim nedense hoşuma gitmişti. Onu reddetmek zorunda olduğumu fark ettiğimde eski sırıtışımdan eser yoktu. Onu reddetmek zorundaydım çünkü beş yıldır birinden hoşlanıyordum. Dünyama renk katmasına rağmen saçlarının siyahı yüzünden en sevdiğim rengin siyah olmasına sebep olan Sirius Black... Ondan beş yıldır hoşlanıyordum ama ondan hoşlandığımın iki yıldır farkındaydım. Geçen sene yaptığımız amortentia iksirinden Sirius'un kokusunu aldığımdan beri. Sirius'u kontrol etmek için yatağına baktım. Kafasına kadar yorganını çekmişti. Hâline gülümseyip yarım saatliğine de olsa uykuya döndüm.

[^][^][^][^][^][^]

"Rem! Sana çikolata getirdim!". Sirius'un ortak salona dalmasıyla kafamı kitabımdan kaldırıp Sirius'a çevirdim. "Teşekkürler, Siri.". "Ne yapıyorsun?" Sirius'a anlamsız bakışlar attım. "Görebileceğin üzere kitap okuyorum.". Sirius elini alnına dayadı ve konuşmaya başladı "Ah! Hayır, göremiyorum! Çevreye yaydığın ışık gözlerimi kör ediyor, Remus!". Sirius'un ani iltifatıyla kıpkırmızı kesildim. James ve Peter, Sirius'un dediğine gülmüşlerdi. "Vay canına! Sirius ayna dışında birine iltifat etti!". Ben ne diyeceğimi bilemezken içeri Lily girdi. Bir an için bu garip durumdan kurtulduğumu sanmıştım ve kurtuluşumu sağlayan Lily'ye teşekkür etmiştim ama yanılmışım. "Aptal olma James! Sirius'un Remus'a olan ilgisi çok açık!". Domates olan yanaklarım birazdan salça olacaktı. James birinci sınıftan beri Lily'nin peşinden koşuyordu. Lily başta yüzüne bile bakmıyordu ama Severus ile uğraşmasını bırakırsa en azından arkadaş olabileceklerini söyledi. Üç hafta önce Severus'un Lily'ye korkunç ithamı, James ile Lily'nin arkadaşlıklarını güçlendirmişti. Ve bugün çıkıyorlar. "Sizin yanınızda da bir şaka yapmaya gelmiyor. Rem Rem bacağına uzanabilir miyim?". "Tabii ki pati, gel."
Sirius'un isteğini kabul etmiştim ama umarım kalbimin sesini duymaz. Sirius kucağıma yatıp yüzümü izlemeye başlamıştı. Ben de nefes alışverişimi düzene sokmaya çalışıyordum. Ellerimin titrediğini fark edince belli olmaması için kitabımı kapatıp yanıma koydum. Sirius'a gülümseyip saçlarıyla oynamaya başladım. Kalbim yerinden çıkacak gibiydi. Ben ona gülümseyerek onun saçlarıyla oynuyorken o da benim kucağımda yatıp bana gülümseyerek bakıyordu. Şu an daha fazlasını isteyemezdim. Ben anın büyüsüne kapılmışken James, Lily ve Peter'ı ayaklanmış gördüm. "Nereye gidiyorsunuz çocuklar?". "Ee.. unuttun galiba aylak, biz Lily ile yeni sevgiliyiz ve baş başa kalmamız gereken konular var. Peter ise geçen gün aldığı çikolatalı kurbağalarını yemeye gidiyor.". İnandırıcı değildi çünkü konuşma olmadan Peter'ın nereye gittiğini nereden bilecekti ki? Yine de ses çıkarmadım. Onların amaçları bizi yalnız bırakmaktı ve benim bundan şikayetçi olacağımı düşünmüyorum. Kafamı tekrar Sirius'a döndürdüm. Sirius hâlâ gülümseyerek bana bakıyordu. "Remus.. saçların çok güzel. Gözlerin de öyle. Gelecekteki sevgilin çok şanslı. Karamel özlemi çekmeyecek." Bekle ne? Bana iltifat etmişti. Hem de bu iltifat şekli bana birini hatırlatıyordu. Acaba Bilinmeyen Numara, Sirius olabilir miydi? "Teşekkür ederim, pati. Ben de senin beyaz tenini ve siyah saçlarını seviyorum." Umarım ona yavşadığımı düşünmemiştir, reddedilmek için çok gencim! Gülümseyişi arttı. İkimiz de bir şey söylemeden bir süre daha orda kaldık.

We Were Children ☾ Wolfstar Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin