22

999 74 121
                                    

Psikolojiye göre, babasıyla sorun yaşayan çoğu kız ilişkiye girmekten kaçınırmış. Veya ilişkide olduğu insanla anlaşmakta çok zorluk çekermiş. Ne kadarı doğruydu bilmiyordum ama ilişki beni korkutuyordu. Kelepçe gibi geliyordu bana, ruhuma takılıp özgürlüğümü elimden alacakmış gibiydi.

Jungkook tabii ki tam olarak bu düşündüklerimi yapacak birine benzemiyordu. Ama bu düşünce bende kalıplaşmıştı çoktan, bu yüzden o kalıbı yıkıp geçmek zor geliyordu. Üstesinden gelemeyecekmişim gibi. Belki de, o kalıbı kıramayacağım düşüncesi beni sinirlendiriyordu ve çoğu zaman da sinirlerime denk gelen insan o oluyordu. Bilerek de yapıyor olabilirdim, bilmiyordum.

Yine de onunla inatlaşmak eğlenceliydi sanırım. Evet, çocuk gibiydim bazen.

"Bu yatakta uyumayacaksın." dedim kolumu birbirine sararken.

Kapıyla bedeni arasından nasıl çıktığımı heyecandan hatırlamıyordum bile.

Gözlerime bakarken, yorganı kaldırdı, yastığı düzeltti ve ayakkabılarından kurtulup yatağa girdi. Baş parmağını salladığında, göz devirmiştim.

"Çok rahat, bence sen de gelmelisin."

"Seni niye hala öldürmedim anlamıyorum."

"Ayıptır söylemesi, ama cazibem baş döndürür."

"Bir çarparsam başın 360 derece döner."

Güldü.

"Tüm gece ordan duracaksın sanırım? Yani, manzaran hoş, seni de anlıyorum."

"Sen ne gıcık bir şeysin ya, delireceğim."

"Sanırım trilyonuncu kızsın benim için deliren, alıştım ya-"

Yastığı alıp kafasına atmıştım sinirle.

"Biraz daha konuşursan seni tekmelerim."

Çok gülüyordu ama ortada bu kadar gülünecek ne vardı ki? Ben mi kördüm?

"Pencereden atlarsam ölür müyüm acaba?"

"Yere değmeden havada donarsın soğuktan."

Gözlerimi kısıp ona baktım.

"Sen bu kadar mantıklı olmayı nereden öğrendin ya?"

İşaret parmağıyla yatağın geri kalan boş kısmını işaret ettiğinde, başka çaremin olmadığını zaten biliyordum. Odada oturmak için sandalye bile yoktu. Yerde uyursam her tarafım kururdu.

"Yerinden bir cm bile bana taraf yaklaşırsan kafana yumruk atarım, beyin kanamasından gidersin."

"Seslerini kaydedip mahkemeye versem muhtemelen hapisi boylarsın."

"Ondan önce de sen mezarı boylarsın." diyerek gülümsemiş, baş parmağımı kaldırıp az önceki halini taklit etmiştim.

Çoraplarımdan kurtulup hızlıca yorganın altına girdiğimde, soğuğa alışmaya çalıştım ilk on saniyede. Bu sırada artık konuşmayı kesmişti. Yüzü bana dönük bir şekilde uzanmıştı. Ben iste tavana bakıyordum.

"Işıkları kapatayım mı?" diye sordu sakince.

Başımı onaylayıcı bir şekilde salladım.

"Hiç gelmeyeceğini düşünüyordum."

"Zaten yarın sabah kapıyı açar açmaz kaçacağım, manyaksın sen."

Güldü.

"Ne yapabilirim ki, beni mecbur bırakıyorsun. Aslında bunu içten içe istediğini biliyorum."

Asmrtist [ jenkook ] ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin