Love |♡| Hwang Hyunjin

♡|1

Telefonunun kamerasını açıp nasıl göründüğüne baktı. Oldukça heyecanlıydı.

Sevgilisi Beomgyu onu uzunca bir zamandan sonra ilk kez birlikte öğle yemeği yemeye davet etmişti. Ayrıca çok önemli bir şey konuşmak istediğini de söylemişti.

Beomgyu ile iki yıldır çıkıyorlardı. Yani işe ilk girdiği zamandan beriydi neredeyse. Şirkette çalışmaya başladıktan sonra onunla asansörde karşılaşmışlardı ilk kez. Beomgyu genel müdür yardımcısıydı. O ise stajyer olarak başlamıştı.

Daha sonralarında Beomgyudan hoşlandığını fark etti. Kim hoşlanmazdı ki zaten? O çok mükemmel birisiydi. Gülerken etrafa ışık saçıyordu. Bilgili ve ideal erkek arkadaştı. Çokta seksiydi de...

Bir gün iş çıkışında tüm cesaretini toplamış ve ona çıkma teklifi etmişti. Beomgyu ilk duraksamış sonra kabul etmişti. İlk zamanlar çok güzeldi. Beomgyu'nun elini tutmak, ona sarılmak harikaydı. Bazen Beomgyu onun saçlarını okşar ve onu sevdiğini söylerdi. Kalbi yerinden çıkacakmış gibi hissederdi o an.

O onu çok seviyordu ve her yerde belli etmek istiyordu. Fakat Beomgyu ona şirketteki insanların onların ilişki içerisinde olduğunu bilmesini istemediğini söylemişti daha sonra. Hazır olmadığını ve patronlarının bu ilişkiyi hoş görüp görmeyeceğinden emin olamadığını, aynı zamanda ilişkinin işi etkileyebileceğini söylemiş ve saklamak istemişti.

Genç kız buna katlanabileceğini düşünmüş ve patronlarının katı birisi olduğunu bildiği için saklamayı kabul etmişti.

Beş ay önce ekip kaptanı olmuştu. Artık stajyer değildi ve daha saygı gören birisiydi. Şuan insanlara söyleyebileceklerini düşünse de Beomgyu yine istememişti.

Şu sıralar garip davranıyordu Beomgyu. Onun kendisine evlenme teklifi edeceğini düşünüyordu. Geçen hafta pırlanta yüzük fiyatlarına baktığını görmüştü. Bugün tanışma yıl dönümleriydi hem. Öğle yemeğine de davet edince emindi artık.

Açık kahverengi saçlarını son kez düzeltip telefonu kenara koydu. Birazdan gelirdi Beomgyu. Heyecandan elleri titriyordu.

"Yu Ju."

Adını duyunca arkasına baktı. Beomgyu gelmişti. Onu görünce sevinçle ayağa kalkıp ona sarıldı. "Hoşgeldin."

Beomgyu onun sırtını sıvazlayıp çabucak ayrıldı ve gergince gülümsedi. Yu Ju onun da heyecanlı olduğunu düşündü.

Birlikte masaya oturdular.

"Ee önemli olduğunu söylediğin şey ne?"diye sordu Yu Ju sabırsızca. Beomgyu boğazını temizleyip "Önce yemek yiyelim, sonra konuşuruz."dedi.

Yu Ju başını salladı. Sipariş verdikten sonra yemeklerini beklediler. Yu Ju konuşmaya çalışsada Beomgyu çok gergindi ve kısa kısa cevaplar veriyordu. Evlilik teklifini reddetmesinden korktuğunu düşünerek kendi kendine kıkırdadı Yu Ju. Oysa o uzun zamandır bu anı bekliyordu.

Yemeklerini yedikten sonra Yu Ju Beomgyu'yu incelemye başladı. O yavaş yavaş yiyordu yemeğini.

Tanrım yunan heykeli sanki...

diye geçirdi içinden.

Beomgyu yemeğini bitirdikten sonra elini ceketinin cebine soktu. Yüzüğü çıkarttığını düşünerek heyecanlandı Yu Ju. Fakat mendil çıkartmış ve ağzını silmişti. Bozuntuya vermemeye çalıştı.

Beomgyu boğazını temizleyerek Yu Ju'nun gözlerine baktı. "Yu Ju-ssi,"dedi.

Yu Ju gözlerini büyülterek büyük bir dikkatle ona odaklandı.