Karmaşık duygular eşliğinde kaldığı saunaya doğru adımlıyordu Yu Ju. İş bulmanın sevinciyle yeni bir hayata atılmanın korkusu ve heyecanı vardı üstünde.
Saunaya girdikten sonra gidip duş aldı ve saçlarını havluya sararak iki akşamdır yattığı yere gidip sünger yatağının üstüne oturdu.
Diğer insanlar çoktan uyumuştu. İki akşamdır horlayan insanlar gitmiş başkaları gelmişti. Onlarda da horlayan vardı ama diğerleri kadar rahatsız edici değildi. Ertesi sabah erken kalkması gerektiği için yatmaya karar verdi. Yoga yapmaya hali gerçekten yoktu.
Yatmak için hazırlanırken telefonu titremeye başladı. Birisi arıyordu. Onu kim arardı ki? Merakla ekrana baktığında Beomgyu'nun ismini görünce hemen açtı telefonu ve diğer insanları rahatsız etmemek için dışarı çıktı.
"Beomgyu! Nerdesin sen! Niye açmıyorsun!"
"Yu Ju-yah, özür dilerim, işlerim vardı. O kadar çok aramışsın ki... Ne oldu?"
Yu Ju her ne kadar ona kızgın olsa da üzgün çıkan sesine hemencecik yumuşayıverdi. Ama yine de ona kızmaya çalıştı.
"O kadar çok şey oldu ki Beomgyu! Sana en ihtiyacım olduğu zamanda yoktun. Ben gerçekten kötü bir durumdayım."
Yu Ju söyledikten sonra karşıdan bir iç çekme sesi geldi.
"Peki, o zaman istersen sen bana komum at. Ben yanına geleyim ve yüz yüze konuşalım."
"Tamam, çabuk gel."dedi Yu Ju.
Telefonu kapatıp ona konum attı ve o gelene kadar kapıdaki banklardan birisine oturdu.
Yeni banyo yaptığı için üşüyordu ama beklemeye devam etti. Yarım saat kadar sonra siyah bir araba geldi ve içinden çıktı Beomgyu. Etrafına bakamadan Yu Ju onun boynuna atladı.
"Beom..."dedi ağlayarak.
Beomgyu ilk şaşırıp duraksasa da hafifçe elini onun beline koydu ve sarıldı. Birkaç saniye sonra geri ayrılıp "Hadi ne oldu anlat."dedi onu banka doğru çekiştirirken.
Birlikte oturduklarında Yu Ju başından geçenleri bir bir anlattı.
"Paramı çaldı Beomgyu. Beş parasız kaldım. Sana da ulaşamadım. Üç gündür burada kalıyorum. Polise gittim ama kendi salaklığımla ona kendim şifremi verdiğim için işlem yapılamıyor. Bugün bütün gün iş aradım. Hepsi biz çoktan işçiyi bulduk dedi. Dolandım durdum."dedi burnunu çekerek.
"Ağlama artık Yu Ju. Sana kalacak bir yer ayarlarız. Para da veririm sana iş bulana kadar. Hm?"
"İş buldum ben. En son yeni açılan bir kafe-restorant karışımı bir mekan vardı, ona gittim. Tam zamanlı çalışan aranıyordu. Ben de görüştüm onlarla aldılar işe. Yarın gidip başlayacağım."
Beomgyu'nun kaşları havalandı. "Tam zamanlı mı? İyi de tam zamanlıya girersen işten ayrılman zor olmaz mı? Tekrar şirkette çalışmak istemiyor musun?"
"Sen beni dinlemiyor musun Beom? Işe almıyorlar beni zaten. Domestic Banana'ya da ölsem geri dönmem. Artık ne iş olursa yaparım ama oraya dönmem. Tam zamanlı ya da yarı zamanlı olması benim için fark etmiyor. Hem kalıcı iş oldu işte."
"Nerede bu senin iş yeri? Maaşın ne kadar?"
"Buraya on beş dakikalık uzaklıkta. Ama... Maaşı konuşmadık. Onu yarın söylerim. Ama düşük bir maaş olacağını zannetmiyorum."
"Bu durumdayken ilk parayı düşünmelisin Yu Ju... Her neyse, sana buralardan kalacak bir yer ayarlayalım. Parasını ben öderim. Iyi bir daire alana kadar orada kalırsın."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Love |♡| Hwang Hyunjin
Fanfic"Bütün bu düzenbazlık üstüne kurulmuş dünyada doğru olanı yapmaya çalışmak aptallıktı belki de. Ama yine de, bir şeylerin güzelleşeceğini ve güzel şeylerin geleceğini biliyordum. Sen gibi..." Başlangıç tarihi - 23.01.22 Tüm hakları Hyunjinin gözünün...