Sabah evin kapısının çalmasıyla uyandım.
"Görkem! Barış geldi"
Barış mı saat kaç? Saati sordum 08:08 (Güzel bir gün) iyi ama daha çok erken. Annem odaya dalarak "üstlerini ütüledim hemen hazırlan daha fazla bekletme bir şeye ihtiyacın olursa çağır" diyerek çıktı. Aşağıdan "oğlum içeri gel" dedi. Ne içeri odadan çıkarak banyoya gittim. Elimi yüzümü yıkadıktan sonra odaya üstlerimi giymeye geçtim. "Anneeeee" Annem odaya soluk soluğa girerek bana baktı "nee?" şirin bir gülümsemeyle saçımı yapar mısın?" Ben beyaz tenli, kumral saçlı, uzun ve inceyim. Annemin deyimiyle at gibi kızım.
Annem aşağı inmeme yardım etti. Ben inmeye Barış ve babam sohbeti koyulaştırmışlardı. Barış elini belime koydu ve yürümeye başladık. Annem bizi durdurarak Barış'a kamerayı verdi "hatıra olsun" dedi.Arabanın kapısını açıp beni bindirdi emniyet kemerimi taktı. Arabaya bindiğinde "bana çok iyi gelen bir yere gideceğiz" dedi.
Arabada giderken beni daha yakından tanımak istediğini söyledi. Bende başladım anlatmaya. Ameliyat olduğumu ama işe yaramadığını ailemi. Bana tekrar ameliyat olmam için baskı yaptı. Benim rahatsız olduğumu hissedince. "Kusura bakma biraz emrivaki oldu aslında akşam yemeğine götürecektim ama sabah gözlerimi açtığımda seni görmek istedim" dedi.
"Umarım acıkmışsındır"
Elimden tuttu. Masaya doğru eşlik etti. Sandalyemi çekerek beni oturttu. Kahvaltının gelmesini beklerken bir kız arkamdan "Aaa Barış sende mi buradasın ne tesadüf. Bu kim beni terk etmene neden olan kız mı?"
""
"Cevap versene!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÖRDÜĞÜM
ChickLitHayatta bazı şeyler eksiktir.Benim eksikliğim gözlerim... Görmeyen bir insan nasıl hayal kurabilir ki?