SIKINTI YOK

9

Özgür'den Devam:

Hareketli geçen gecenin ardından nihayet hapishanemize ulaşmamızla her birimiz kendimizi bir yerlere attık.

Damarlarımızda aksiyonun verdiği hızlı kan akışı yerini yorgunluğa devretmişti.

-Tebrikler ekip görevi başarıyla hallettiniz. Şimdi umutcuğum elindeki flaşı kapıdaki adama veriyorsun.

Umut elini cebine atıp kırmızı bir flaş çıkardı.

Yüzündeki ifade birazdan yaramazlık yapacak bir çocuğu andırıyordu.

Hızla uzanıp bacağına hafifçe tekme attım. Bu uyarı niteliğinde bir tekmeydi.

Salak akıllanmıyordu herhalde.

Derin bir nefes alıp gözlerimin içine baktı. Şimdilik dediğin gibi olsun diyordu o gözler.

Yavaşça oturduğu yerden kalkıp kapıya doğru ilerledi.

-Bazı gerçeklerin unutulmaması çok güzel. Şimdi gidin ve dinlenin. Bir dahaki görev günü görüşürüz çocuklar.

Hoparlörden gelen sesin son bulmasıyla derin bir nefes aldık.

Selim
-Ben bu adamın ses tellerini sikerim ama az kaldı bakın!

Oğuz
-Kaşınıyor alçak herif!

Bu adam cidden tehlikeli sularda yüzüyordu.

Bu iş böyle ilerlemezdi. Bir şeyler yapmamız veya yapmam gerekiyordu.

Aklıma gelen fikirle hemen ayağa kalktım.

Yapabilirdim belki de. Denemeden bilemezdim.

Benim ani ayağa kalkışım dikkat çekerken gülümsedim.

Hem izleniyor hem de dinleniyorduk. Bu yüzden aklımdakilerden söz edemezdim şimdilik.

Adımlarımı dikkatli atmalıydım.

-Benim uykum geldi uyusam iyi olur. Hepinize iyi geceler çocuklar.

Bu ani hallerime anlam veremeselerde çok takmamışlardı galiba. Hepsi bir ağızdan iyi geceler demişti.

Can
-Tatlı rüyalar karamelim.

Ben bu çocuğu yerdim ama. Şapşal. Nasıl da farkını koyuyor ortaya.

Cana öpücük atıp hızla üst kattaki odama ilerledim.

Odama girdiğim an bir süre öylece yerimde durup çaktırmadan kameraları tespit etmeye çalıştım.

Bir tane bile olsa kesinlikle vardı eminim.

Öylece sanki ilk defa odayı inceliyormuşum gibi davranarak dolabımın önüne geldim.

Ben olsam kamerayı nereye saklardım.

Gözüme ilişen abajur lamba ile dudağımın sol tarafı kıvrıldı.

Güzel yer.

Ama sadece bu kadar olduğunu düşünmüyordum.

Başka nerede olabilirdi o lanet şey.

Düşün Özgür düşün.

Sen olsan özellikle de bir hackerın odasında nereye saklardın kameranı.

Gözüme ilişen ikinci yerle neredeyse kahkaha atacaktım.

Yatak başlığındaydı.

Süs olsun diye yapıştırılan renkli taşların arasında güzel saklanmıştı.