4.Bölüm (Serseri)

7 3 10
                                    

Aleyna,

Arda'yı arkama bakmadan bırakıp gittikten sonra sınıfa girmiştim. Tahmin edilebilecek bir şekilde Alp sınıfta yoktu ve derse de girmemişti. Neden beni öyle bırakıp gittiğini bilmiyordum. Belki de söylememem gereken bir şeyi söylemiş ve onu sinirlendirmiştim. Gözlerimi sıkıca yummuş ağrıyan başımı masaya koymuş öylesine duruyordum. Kimse yanıma gelip ne olduğunu sormuyordu. Burası böyle bir okuldu. Eğer arkadaş çevreniz fazla değilse ve sınıfta herkesle konuşmuyorsanız yanınıza gelmelerini beklememeliydiniz.

"Lann yeni çocuğun adı Ardaymış." masada duran kafamı kaldırınca karşımda duran Rüya pis pis sırıtıyordu.

"Az önce karşılaştık, tatlı çocuk." diyince eliyle saçını düzeltti. Kaşlarımı çatmış onun bu halini izliyordum. Kendimi tutamayıp gülmeye başlayınca sırtıma bir tane geçirmişti.

"Neye gülüyorsun be, ne dedim ki ben şimdi?"

"Vallaha seni bilmem ama ben bu çocuktan hoşlanmadım, takıntılı bir pisliğe benziyor ve ona karşı yaptığın hareketlerini görsen sende gülerdin." dediğimde gözlerini devirdi.

"Her neyse ya, gel tuvalete gidelim bi saçımızı düzeltelim." Ayağa kalktıktan sonra Rüya'yı takip ettim. Saçımızda pek bir şey yoktu aslında ama malum kızlar tuvaleti işte başka ne için gidilirdi ki?

Tuvalete geldiğimizde garip bir şekilde tuvalet bomboştu.
"Tüh yaa, ne güzel işimi hallederken dedikodu dinleyecektim. Bak kesin başka kızlar tuvaletinde toplanıp orda konuşuyorlardır."

"Ya Rüya, sana ne acaba milletin dedikodusundan?" böyle diyordum ama kendim de dedikodu yapmayı çok seviyordum.

"Öyle deme kızım, yeni gelen çocukla ilgili 'kendimizi ona nasıl çekeriz' adlı planlar yapıyorlardır." dedikten sonra makyaj çantasından çıkardığı tarağıyla saçlarını taramaya başladı.

"Üff kıçımın kenarı, ne çocukmuş!" diye söylenirken. Tuvalete pick me kızların kraliçesi girdi.

"Aaa kızlar, sizin ne işiniz var burda? Durun tahmin ediyim, yeni gelen çocukla ilgili dedikodu öğrenmeye çalışıyorsunuz ve bu yüzden de tuvalete geldiniz değil mi?" kısa kahkahasından sonra devam etti.
"Ama canlarım, o dedikodu bu tuvalette değil, üçüncü kattaki tuvalette." dedikten sonra kabine girdi ve kendi kendine şarkı mırıldanmaya başladı.

Bu kız 12. sınıftı, ismi Derin idi. Ben hayatımda bu kadar insanların arkasından konuşan, erkeklere sarkan ve işi gücü millete bulaşmak olan bir insan görmemiştim. Bu yüzden okuldakiler de dahil 'pick melerin kraliçesi' diye bilinirdi. Rüya ile birbirimize baktık ve tuvaletten çıkma kararı aldık. Tam kapıyı açmış çıkıyordum ki karşımda duran iri cüsseye çarpmıştım. Başımı kaldırınca Ardayı görmek beni hiç de sevindirmemişti.

"Ooo kimler varmış burada, hayırdır?" diyerek göz kırptı. Onu göğsünden ittirdim.
"Saçmalamaya başladın gene, tuvalette ne yapılır?" bu sorundan sonra gözlerini kısıp kulağıma eğildi.
"Siz kızlar genelde makyaj temizleme gibi işlerle kendinizi buraya kapatmaz mısınız?" dedikten sonra eydiği kafasını tekrardan kaldırdı.
Çenemi dikleştirdim. Madem benimle laf dalaşına girmek istiyordu kendi bilirdi.

"Kusura bakma ama yanlış kıza çarptın. Çünkü ben senin bildiğin kızlar gibi makyajımı tazeleme bahanesiyle tuvalete gelmiyorum." başını olumlu anlamda salladı.

"Ben o kızlardan değilim, ben bilmemle değilim. Çok komiksiniz." alaylı bir tavırla söyledi. Biraz da olsa hak veriyordum. Her kız aynı şeyi söylediği için klişe kalıyordu.

"Çok konuşma da çekil önümden." dedim ve tam önünden geçip gidecekken beni belimden tuttu. Ben onun tutmasıyla geriye sendelerken bize bakan bir kaç göz yakalamıştım. Off hayır, okulun ağzında sakız olmak istemiyordum.

İki Kalp Bir Hayat Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin