KAHVALTI

187 7 2
                                    

"ve birini ciğerlerinizden atmak için fazla sigara içmenin izahını ben size nasıl vereyim şimdi ?"

Onun kolunu ısırdığımda kolunu tutup biraz ovduktan sonra bana intikam alacakmış gibi baktığı için hemen koşmaya başladım. Tahmin ettiğim gibi o da koltuktan kalkıp hızla arkamdan koşmaya başladı. Resmen evin içinde yardırıyordum. Yukarı katta 4 kapı vardı birisinin kapısını açıp hemen içeri girip kapıyı kapattım. O girmesin diye kilitleyecektim ama artık çok geç. Yakalanmıştım içeriye girdiği için hemen yatağın öbür tarafına geçip bişeyler düşünmeye başladım. Burdan da kaçılmazdı ki sıkışmıştım kapıdan içeriye girdiğinde bana doğru yaklaşmaya başladı tabi bende cama girmeye. Tamamen benim olduğum tarafa geldiğinde kaçmak için bir hamle yapmıştım ki işte o zaman olan oldu. Ben kaçmak için tam yatağın üzerine çıkacaktım ki o da benim kolumdan tuttuğu için yere birlikte yapıştık. Ama ben yumuşak bişeyin üstüne düşmüştüm. 2 ihtimal var birincisi halı çok yumuşak ikincisi ise onun üstüne düştüm. İnşallah halı yumuşaktır arkadaşlar...

Düşeceğimizi anladığım zaman ani refleksle kapattığım gözlerimi açtığımda hiç şok felan olmadım zaten halı bu kadar yumuşak olamazdı. Bende ki şansla ohoo hemen kendime gelip üstünden kalktım o da bana şok olmuş bir ifadeyle bakıyor ay yavrucak kıyamam.

- Kalk hadi yerden uzaylı görmüş masum köylüler gibi bakma bana. Nerede yatıcam ben onu söyle.

Ben konuştuğumda kendine gelmiş olacak ki tek hamle de ayağa kalktı.

- Sen burada yatarsın bende, yanda ki odada yatacağım. İyi uykular.

-Kovalasın seni tavşanlar

Tam çıkarken kıkırdamıştı. Ya ben onu kısık bir sesle söylemiştim nasıl duydu?

Yine rezil olduk.

Sabah uyandığımda yüksek sesli süpürge sesi ile uyanmıştım. Şaka lan güneş yüzünden şu güneşin sabahları yüzüme vurmasına sinir oluyorum. Yorganı kafama kadar çekmiştim ki içeriye biri hızla daldı.

- Eliz kalk hadi kahvaltıya gidicez birlikte.

-Tamam sen git ben geliyorum.

-Tamam.

Yedi hemen canım ya saf çocuk. Tam uykuma devam edecektim ki çarşaf yorgan yere düştüm. Allah senin cezanı versin ama bak çocuk saf değilmiş benim inmeyeceğimi anlamış. Yere düştüğümde dirseğimi vurmuştum kesin morarıcak hemen öyle oluyor çünkü deneyimim var eve sığmayıp kapıya felan çarpıyorum ara sıra. O orda kahkahalarla gülmeye devam ederken ben burda ne düşünüyorum ya allam. Yorgana takılıp bidaha düşmemek için dikkatlice ayağa kalktım. Ona bakmaya başladığımda kendini sıkıp gülmemeye çalışıyordu.

- Ödeştik dün kolumu ısırmıştın.

- Olsun aynen ödeştik.
Bak ben seninle nasıl ödeşiyorum.Sen uyurken en beter şeyleri yapmayan nolsun. Ona piç smile atıp banyoya doğru yol aldım. Hemen rutin işlemleri halledip saçlarıma şekil verdim. Banyodan çıktığımda yatağın üzerinde kıyafetler vardı galiba Baran bırakmıştı. Üzerime giyindim sade şeylerdi üstümde siyah bir göbeğimi hafif açıkta bırakan bluz altımda ise siyah dar pantolon aslında güzel durmuştu. Aşağıya indiğimde koltukta oturmuş beni bekliyordu. Beni görünce ayağa kalktı.

- Hazırsan çıkalım.

Onu kafamla onaylandıktan sonra birlikte dışarıya çıktık. Arabanın kilidini açtığında ön koltuğun kapısını açıp hemen bindim. O da kendi koltuğuna oturdu ve arabayı çalıştırdı. Canım sıkıldığı için gözlerimi kapatıp düşünmeye başladım.

- Kalk hadi Eliz geldik.

- 5 dakika daha nolurr

- Eliz!

- İyi kalktık be iki dakika uyutmadın.

Tamamen kendime geldiğimde kapıdan tutunarak aşağıya indim.
Dışarıdan gözlemlediğim kadar güzel bir mekandı hatta dışarısı böyleyse içerisi nasıldır? İçeriye doğru yürümeye başlamıştık. Baran da yanımda yürüyordu. Ayağım Baran'ın ayağına takılmıştı uyku sersemi olduğum için. Tam düşüyordum ki Baran'ın aniden beni tutmasıyla bunu da atlatmış oldum. Sonrasında Baran elimi tutmuştu çekmeye çalıştım ama o daha da sıkı tutuyordu ben çekmeye çalıştıkça. Başımı eğip ellerimize baktım. Önceden Murat'ın elini tutan bu eller şimdi hiç tanımadığım bir çocuğun. Düşünmeyi bırakıp ona baktığımda onun da ellerimize baktığını gördüm. Sonra o da bana çevirdi kafasını bende hemen önüme döndüm. Restaurant'tan içeri girdiğimizde içerinin de gerçekten mükemmel olduğunu anladım. Buraya kesinlikle bir daha gelecektim. Baran yanımda, boş bir masaya doğru ilerlemeye başlamıştık. Baran sandalyeye oturmamı sağladığında o da kendi sandalyesine geçmişti.
Etrafa bakarak konuşmaya başlamıştım.

- Çok güzel mekan

- Sıkıldığım zamanlarda burada takılırım.

Daha da hiç bişey söylememiştim.

-Birbirimizi tanıyalım diye buraya getirdim aslında seni.

- Hmm. Olabilir anlat kendini.

- 22 yaşındayım. Lise'yi Mardinde okudum. Sonra babamın kararıyla Üniversite'yi Amerika'da okudum ve bu yıl bitti. Bu yüzden Mardin'e döndüm. Babam'da okulum bittiği ve evlenme yaşımın geldiğini düşünüp senin babanla konuşmuşlar felan. Daha ne anlatıyım sen sor söyleyeyim.

- Imm hangi takımlısın?

-Tabi ki Galatasaray

-İlk defa seninle ortak bir noktamızı buldum.

Bu dediğime ikimizde gülmeye başlamıştık. O sırada Baran ikimiz içinde sipariş vermişti. Aslında Baran iyi bir çocuğa benziyordu ön yargılı davranıyordum. Ne diyorum ben ya hemen düşüncelerimi bir kutuya koyup kilitleyip bir rafa kaldırdım. Böyle düşünürken siparişlerimiz gelmişti. Sessizce yemeklerimizi yedik.

- Baran ben lavaboya gideceğim.

- Bulabilir misin yoksa götüreyim mi?

- Bulabilirim, teşekkür ederim. Ona gülümseyip lavoboya doğru yöneldim.

Lavaboya girdiğimde aynanın karşısına geçip yüzümü inceledim biraz sonra hala gülümsediğimi fark ettim. Suyu açıp ellerimi yıkadıktan sonra kurutup lavabo'dan çıktım. Bizim masa'ya doğru yöneldiğimde Baran'ı bir kızla sarılmış buldum...

Arkadaşlar lütfen vote ve yorum :Dd

EVLENMEK İSTEMİYORUM!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin