8

430 35 3
                                    

Miley Cyrus & Mark Ronson- Nothing Breaks Like a Heart

Medya: Ebru

Voleybol oynamamızın yani tanışmamızın üzerinden yaklaşık 2 hafta geçmişti. 3 gün önce tekrar bakkalda karşılaştığımızda beni bugün için evine davet etmişti. Sanırım yakın arkadaş oluyorduk. Fakat benim istediğim arkadaş olmak değildi. 

Dün gece heyecandan asla uyuyamamıştım. Rahatlamak amacıyla ılık bir duşa girmiş bakım yapmıştım. Dolabımın yanına giderek ne abartılı ne sade bir şey bulmaya çalışıyordum. Kahverengi etek, krem renginde bir kazak ve eteğimle aynı renkte bir hırka giymiştim ve bence gayet hoş olmuştu.

Anahtarımı ve telefonumu alarak evden çıktım. Birkaç dakika sonra Sena'nın evine varmıştım. Zili çalarak dış kapının açılmasını bekliyordum. Kapıyı iterek apartmana girdim. Heyecandan ellerim titremeye ve terlemeye başlamıştı. 

Kapıyı çaldığımda ona ilk attığım mesaj aklıma geldi. Tuzlu olmasada kahvesini içecektim. Bu benim için büyük bir adımdı. 

Sena kapıyı açtığında ayakkabılarımı çıkarıp içeri girdim.

''Hoş geldin.''

''Hoş buldum.''

Salona girdiğimde ağzım açık kalmıştı. Ev benim evimden de küçüktü ama o kadar güzel dizayn etmişti ki. 

Şimdi ise -hâlâ inanamıyorum.- beraber oturmuş sohbet ediyorduk.

''Ee, nasılsın Ebru?''

''İyi, sen nasılsın?''

''Bende iyi.''

Bir süre konuşup tanıştıktan sonra Ebru kahveleri yapmak için ayağa kalkmıştı.

''Kahveni nasıl içersin?''

''Sen nasıl içiyorsan öyle yap. Fark etmez benim için.''

''Orta yapıyorum o zaman.''

''Olur, teşekkürler.'' Gülümseyerek mutfağa gitti.

Onu beklerken etrafa bakınıyordum. Tekrar yerime oturup derin bir nefes aldım. Yaklaşık on dakika sonra Sena kahvelerle salona geldi. 

''Eline sağlık.''

''Afiyet olsun.'' Kahveden bir yudum aldığımda suratımı buruşturmamak için kendimi zor tuttum. Ben Tuzlu kahve derken ciddi değildim ki?

Sena daha kahveyi içmediği için fark etmemişti. Onu kırmamak için kahveyi içmeye devam ediyordum. Bir süre sonra Sena da kahvesi içmişti. Tabii içmesiyle tükürmesi de bir olmuştu. 

'' Sen bunu nasıl içtin ya? Lütfen kusura bakma. Tuz ile şekeri karıştırışım.''

'Sorun yok. Olur öyle şeyler. Bence gayet güzel olmuş.'' İkimizde aynı anda gülmeye başlamıştık. Biraz daha sohbet ettikten sonra eve gitmek için kalkmıştım.

Eve geldiğimde kendimi huzurla yatağıma attım. Bu huzurumu ve mutluluğumu kimse bozamaz.





Canım Komşum | Texting & GxGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin