9

412 34 0
                                    

Medya: Sena

Olay textingten çıktı biraz. Büyük ihtimalle diğer bölüm texting olur.

&

Dün biraz erken konuştum sanırım. Şimdi eski evimin önündeydim. Canım aileme (!) Güzel bir sürpriz yapmaya gelmiştim.

|Birkaç saat önce|

Bugün bir kaçamak yapıp belki de biraz yalan söyleyerek çalıştığım hastaneden izin almıştım. Tabii bu kaçamak ve huzur evimin kapısının çalmasıyla son bulmuştu.

Gözlerimi ovuşturarak yatağımdan kalktım. Hâlâ kendime gelememiştim. Kapıyı açtığımda kardeşimi görmemle bir sevinç çığlığı atmış. Kokusunu içime çekerek sımsıkı sarılmıştım. Bu sevincim de yarım kalmıştı. Yüzünün hâli berbat durumdaydı. Dudağı ve kaşı patlamış ve yanağı kızarmıştı.

''Sana ne oldu Eren'im ? Ne bu yüzünün hâli ?''

''İçeri geçsek bi' ?''

''Sen geç, ben valizini getireyim.''

İkimizde koltuğa oturmuştuk.

''Biz Yağız ile geziyorduk. Kimsenin pek olmadığı kısaca tenha bir yerdeydik. Yani biz öyle sanıyorduk. Babam bizi takip ediyormuş. Kimse olmadığından el eleydik. Babam bizi görmüş. Eve geldiğimde bana hakaret etmeye başladı. Ben kendimi savunduğumda ise... Görüyorsun zaten hâlimi.''

/Şimdiki zaman|

Şimdi ise kapıyı yumrukluyordum. Bir süre daha açmazlarsa kıracaktım kapıyı. Bu yumruklamam biricik annemin (!) kapıyı açmasıyla son buldu. Sinirle içeri girdim.

İçeri girdiğimde annemin küçümseyen bakışlarını umursamamaya çalıştım. Adam pardon adam dedim o şerefsiz hâlâ oturmuş sakince gazetesini okuyordu.

Beni gördüğünde ise kaşlarını çattı.

''Senin burada ne işin var ahlaksız!''

''Bana ahlaksız diyene bak. Asıl sen söyle sen hangi hakla benim kardeşimi dövebiliyorsun?''

''Sen o ibneye hâlâ kardeşim mi diyorsun ?''

''Asıl ibne sensin Aptal.'' Bunca zaman bana ne yaparlarsa yapsınlar ailem diye susmuş sesimi çıkarmamıştım ama şimdi konu kardeşimdi. Kardeşimin saçının teline zarar gelse dünyayı yakardım. Benim tek dayanağım o'ydu.

Bunu dememle bana bana tokat atması bir olmuştu.

''Çabuk git evimden.''

''Seni evine meraklı değilim. Bir daha ne bana ne kardeşime dokunursan seni doğduğuna pişman ederim. Ha gitmeden annem senin onu en yakın arkadaşıyla aldattığını biliyor mu? '' Çantamda kanıt olacak tüm fotoğrafları anneme verdim. Annemde olsa kimse hak etmiyordu bunu. Bu kanıtları avukata verir o şerefsizin tüm parasına el koyardı en azından. Aldatılması bile ona en büyük cezaydı zaten.

''Boşanma davasında kullanırsın.'' Göz kırparak ve vazoyu devirerek kapıyı çarpıp çıktım. Annem gururlu kadındı. Anında boşanma davası açacağını biliyordum. Şimdi o it düşünsündü.

İçim hâlâ soğumamıştı. Çantamdan anahtar çıkararak hem annemin hem babamın arabasını çizmiştim. Derin bir nefes alarak gözümden akan yaşın yavaşça gitmesine izin verdim.

Türkiye'de eşcinsel bir birey olmak çok zordu. Kimse desteklemek zorunda değildi. Ancak biraz saygı duysalar her şey çözülürdü. Kaldıramıyordum artık. Bir an Sena'ya gitmeyi düşündüm. Ona sarılıp ağlamayı. O benim neyimdi ki? Hangi yüzle gidecektim?

Oturduğum sokağa girdiğimde derin bir nefes aldım. Hem kendim hem kardeşim için güçlü olmak zorundaydım.


Canım Komşum | Texting & GxGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin