beş.

33.2K 1.7K 230
                                    

Selaaaam.

Yazım yanlışları için kusura bakmayın.

Keyifli okumalar<3

*

Gece rahatsız uykumdan gördüğüm kabusun etkisiyle sıçrayarak uyandım. Nefes nefese yattığım yerden doğruldum, Özgür ve Özgün'ün düzenli nefes alış verişlerini duyduğumda biraz olsun sakinleştim.

Banyoya gitmek için ses çıkarmamaya özen göstererek yataktan kalktım. Parmak uçlarımmda yürüyüp uzun ve dar koridora çıktım. Hemen çaprazdaki odanın kapısını açarken son derece huzursuzdum.

Evlerini karıştırıyor gibi hissetmeme engel olamıyordum.

Gözüme deli gibi yatan iki beden çarptığında kapıyı açtığım gibi kapadım. Bu sefer koridorun sonundaki kapıyı açtım, sonunda kimseye yakalanmadan doğru yeri bulabilmiştim.

Musluğu açıp yüzüme art arda soğuk su çarpmaya başladım. Ellerimi boynuma bastırıp ferahlamaya çalıştım. Kafamı kaldırdığımda solgun tenimle karşılaştım. Gözlerime yerleşen korku henüz silinmemişti.

Yorgunca içimi çekip banyonun sert zeminine bıraktım kendimi. Yaşadıklarım hiç kolay şeyler değildi. İlk önce annem sandığım kadın ölmüştü, annemin gerçek olmadığını öğrenmiş ve hep olmasını istediğim baba figürü de bir yalan olmuştu, gerçek ailemin evine gelmiştim ve kovulmuştum, daha birkaç saat önce sarhoş bir pisliğin elinden zor kurtulmuştum. Kafamı geriye atıp mermere yasladım ve yaşadıklarımı düşünmemeye çalıştım. Aklımı başka şeylerle meşgul etmeliydim. Yoksa kafayı yerdim.

Tüm bu olanları nasıl sindirecektim?

Sadece bir hafta sonra okullar başlayacaktı ve ne yapacağım hakkında hiçbir fikrim yoktu. Bu zamana kadar hep evde özel ders almıştım ve hiç okula gitmemiştim, şimdi ne yapacaktım? Birkaç saat önce bedenime aniden yüklenen adrenalin ile dışarı çıkıp koşabilmiştim ama bu ilk ve sondu. Okula gitmek için kapıdan çıktığım an korkudan yere yığılıp kalacağıma emindim. Peki ya eşyalarım? Onları o pansiyondan nasıl alacaktım?

Düşündükçe başım ağrıyor ve ağlamam hızlanıyordu. Ağzıma koluma bastırdım ama gürültülü bir şekilde burnumu çekmekten geri durmadım. Daha fazla düşünüp ağlamamak için oturduğum soğuk zeminden kalktım ve son kez yüzümü yıkadım.

Kapıyı açtığımda kapıda beliren Yusuf ile çığlık atmak için ağzımı araladım ama o bunu anlayıp elini ağzıma bastırdı. Kendimi durdurduğumda elini çekti.

Onu cin sanmıştım.

"Çok korkuttum seni. Kusura bakma lütfen." Dedi kibarca. Bu evde en nazik olan kişi sanırım Yusuf'tu.

Gülümseyip sorun yok anlamında başımı salladım.

Gözleri yüzümü taradı ve en son gözlerimde durdu. "Sen iyi misin?" Gözlerim kızarmış olmalıydı.

"İyiyim." Dedim iyi olmamama rağmen.

İkna olmadığı belliydi ama uzatmadı. "İyi geceler."

"İyi geceler." Cevabını duyduktan sonra tekrar kaldığım odaya geçtim.

Ağladıktan hemen sonra gelen yorgunlukla yastığa sıkıca sarılıp uykuya daldım.

*
Kapalı gözüme rağmen gözümü yakan güneşle huysuzca sağa döndüm. Işık gözümü daha çok acıtınca gözüm kapalı bir şekilde doğruldum. Yavaşça gözümü aralayıp etrafa baktığımda Özgür ve Özgün'ün beni izlediklerini gördüm. Beni izlediklerini görünce tüm uykum tuzla buz oldu.

Kestik ve BaştanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin