Selam, bugün neşe yok. Bugün sadece hüzün var. Belki daha önce de bahsetmişimdir, hatırlamıyorum ama tekrar söyleyeceğim: Kestik ve Baştan benim için hep çok özeldi, hep çok güzeldi. Kestik ve Baştan'ı yazmaya başladığımda bana bu kadar yakın arkadaş olacağını, sırdaşım olacağını bilmiyordum. Canım sıkkın olduğunda Özge'yle ifade ettim kendimi, canım yandığında ama güldüğümde hep Sefa'yla ifade ettim kendimi, gelecek hakkında endişelendiğimde Yusuf ile ifade ettim kendimi çoğu zaman, baba sevgisi istediğimde Cihan'a sığındım, çok yakın bir arkadaş istediğim zaman hep Özgür ve Özgün ile dile getirdim kendimi, sinirimi kontrol edemediğim zaman ve kendimden beklemediğim kadar sesimi yükselttiğimde hep Yağız'la ilişki kurdum. Kimsenin beni görmediğini düşündüğüm zaman hep kitaplarla sırdaş olan Eren'e bıraktım kendimi. Aldatılmanın acısını geçirmek için Bartu'nun, Özge'ye duyduğu sevgiye sığındım hep.
Demem o ki bu kitap ve karakterler hep benim için çok özel kalacak. Final bölümünü yazacağım için içim öylesine buruk ve kırık ki anlatamam. Kitap yazmadığım zamanlar kitapların final bölümünü okuyup yazarların neden duygulandığını hep merak ederdim ama artık merak etmiyorum. Kitap okumak ne kadar bizim arkadaşımız olsa da kitap yazmak da bir karaktere hayat vermekte bir insana fazlasıyla dost oluyor. Şu an bir dost kaybetmenin burukluğunu yaşıyor gibiyim ve fazlasıyla duygusalım.
Buraya kadar sizi sıktım biliyorum ama içimdekileri söylemek istedim. Şimdiye kadar elbette hatalarım olmuştur, gerek yazım konusunda gerekse konu bakımından yanlışlarım olmuştur bunun için üzgünüm. Eğer yorumuna sert bir şekilde cevap verip de kalbini kırdığım bir arkadaşım olduysa da özür dilerim, hepiniz benim için çok değerlisiniz.
Kestik ve Baştan için son kez keyifli okumalar<3
*
-Özge-
*7 Yıl Sonra*Hastane koridorunda yürürken insanlar hâlâ bir koşuşturma içindeydi. Benim hastaneye gelişim ise kesinlikle bu koşuşturmaya dahil olmak için değildi. Mesaisi biten abimi işten alıp bizimkilerle buluşacağımız yere götürmek için gelmiştim.
Mesaisi bitse de kapıyı çaldım ve içerden abimin seslenmesini bekledim. "Gelebilirsiniz." Kapıyı hafifçe aralayıp ilk önce kafamı uzattım ve şirince gülümsedim.
"Burada size hasta bir kız var da onu tedavi edebilir misiniz?" Diye hem resmiyetle hem de tatlılıkla sordum. Cihan abim sesimi duyunca anında kafasını kaldırdı ve gülümsedi.
"Hm, kimmiş o kız?" Diye bilmemezliğe vurarak güldü. Kıkırdayıp tamamen içeri girdim ve ayağa kalkan abimin boynuna sarıldım. Ailemi öylesine seviyordum ki birkaç saatlik ayrılık bile onları özlememe yetiyordu. Abim bana sıkıca sarılıp saçlarımı koklayarak öptü. "Benim güzel kızım." Mutlulukla gülümsedim, aradan kaç yıl geçerse geçsin bana kendilerine göre seslenmeleri hep hoşuma gidecekti.
"Güzel kızın seni kaçırmaya geldi." Dediğimde abim ilk boynundaki steteskopu çıkardı sonra da beyaz önlüğünü çıkardı. Bu önlük, Yağız abimin ona yıllar önce doğum gününde aldığı önlüktü. Bu önlüğün abim için anlamının büyük olduğunu biliyordum, abim bu önlüğün doktorluğa ilk adımı olduğunu söylerdi hep. İlk stajında bile bu önlük vardı sırtında.
"Bu adam seninle kaçmaya dünden razı," dedi gülerek. Ben de güldüm abimle beraber. Beraberce odadan çıktığımızda gülüşerek ilerlemeye devam ettik. Bugün bu denli heyecanlı olmamızda bir sebep vardı elbette, bugün doğum günümüzdü. Özgür, Özgün ve ben doğmuştuk bugün, nasıl heyecanlı olmazdık ki? Üstelik her zamanki gibi evde kutlamaktansa birkaç günlük tatilimiz hepimize bir farklılık katacaktı, bunun heyecanı da vardı üzerimizde.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kestik ve Baştan
Chick-LitAnnesinin ölümünün üzerinden henüz iki gün geçmişken anneannesinin ağzından kaçırdığı sır ile Sumru Özge'nin hayatı tepetaklak olur. Sumru Özge ise hem bu sarsıcı gerçek ile hem de hayatına yeni giren insanlara alışmaya çalışır. Bu hikaye, onların h...