otuz iki.

14.3K 1.5K 168
                                    

Selaaam.

Yazım yanlışlarım için üzgünüm.

Keyifli okumalaaar<3

        @SefaDincer: Kolyeyi aldım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


        @SefaDincer: Kolyeyi aldım.(Özge'nin rol modeli bu değil.)

@YagizDincer: Keşke askere gitseydim dedirten fotoğraf:
@OzgeeDincer: Abi!

@YusufDincer: Son kozunu da paylaşıp gitti.

@CihanDincer: Açıklama...

@OzgunDincer: Off.
@OzgurDincer: Öff.

@ErenDincer: Üzüldüm bir tık ya.

*

Sefa abimin gidişinin üzerinden tam yirmi dört saat geçmişti. Bu yirmi dört saat bile öylesine zor ve sancılı geçmişti ki geri kalan yüz yetmiş dokuz günde ne yapacağım hakkında hiçbir fikrim yoktu. Küçük paçoz diyen sesi kulaklarımdaydı ve bu işleri daha çok zorlaştırmaktan başka hiçbir işe yaramıyordu.

Yüz yetmiş dokuz gün.

Parmaklarımla ders çalıştığım masanın üzerinde ritim tutarken aklım yine başka yere kaydı. Tam bir saat sonra o evin tapusunu almaya gideceğim için son derece gergindim, içimden Rüstem abinin getirmesi için her dakika dua ediyordum. Ne Beril Öz'ün ne de Aynur Öz'ün suratını görmek istemiyordum.

"Ben biraz hava alacağım." Dedim saatin yaklaştığını görünce. Onlara haber vermemek beni çok huzursuz ediyordu ancak söylesem buna asla izin vermezlerdi ve benim yardımımı kabul etmezlerdi. Bitmiş ödevin başından kalkarken Özgür ve Özgün hâlâ didiniyorlardı 

"Keşke biz de gelebilseydik ya," dedi Özgür huysuzca. Dudaklarımı birbirine bastırıp istekli görünmeye çalıştım.

"Keşke." Diye mırıldandım üzgün üzgün.

"Erken biter belki." Dedi Özgün ama bunun olmayacağını da biliyor gibiydi.

"Nah." Dedi Özgür el hareketi çekerek.

"Kolay gelsin size, gelince yardım ederim." Deyip ikisini de yanağından öptüm. Umarım yapacağım şey için bana çok kızmazlardı, bir an için bana çok kızacaklarını ve aramızın kötü olacağını düşündüğüm için neredeyse gitme fikrinden vazgeçiyordum.

Hepsi onlar için.

İç sesimin beni ikna etmesiyle odadan çıktım. Abimler evde olmadığı için rahatça çıkabilirdim, spor ayakkabımı giyip üstümdeki sweatin fermuarını çektim. Hızlıca gidip alacaktım ve bu iş burada bitecekti.

Gönderdiği konum çok uzak değildi neyse ki, işimi çabucak halledip dönebilirdim. Suçluluk duygusunu en içlerimde hissederken telefonum çaldı, Aynur Öz'ün aradığını düşünerek irkildim ama arayan Cihan abimdi. Boğazımı temizleyip aramayı cevapladım. "Alo, abi?"

Kestik ve BaştanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin