Müdür resmi duyuruyu o öğleden sonra ki prova esnasında yaptı. Hürkan yüzünü sakin ve kayıtsız tutmaya çalıştı. 'Genç yetenek' ve 'Grubun kurtarıcısı' gibi ifadelerin onu sinirlendirmemesi için kendini yiyip bitirdi. Adem elması kil parçası gibi yapışmıştı.
Sadece ince kış havası dedi kendi kendine, sağ dizinin gergin bir şekilde sallandığını fark etmedi.
"Müdür bey onun vokal olması cidden iyi mi?" Hürkan müdürün kısa sessizliğini bozmak için sordu.
"Değil mi Hürkan? 15 tatil öncesi onunla iyi geçindiğini gördüm, onunla soğuk buzları erittiğini düşündüm. Bu sayede okul grubunu kurtardık."
"Kiminle iyi geçiniyordum? Ömer 'Punk çocuk' Aslan'la mı?"
"Geçinmiyorsan da artık geçinmen gerek genç adam."
"Kaan Bostan ondan daha iyi vokal."
"Hürkan okullar arası yarışmalara 1 grup yerine 2 grupla katılmak her şeyden daha iyi. Kaan'ı bu gruba alırsak diğerleri ne yapacak?"
Hürkan ellerini sıktı ve derin bir nefes verdi. Müdür Hürkan'a tekrar baktıktan sonra oradan ayrıldı.
"Bunun bir şaka olduğunu düşünmüştüm." Hürkan yüzünü elleri arasına aldı ve sabır diledi. Yerine geçti ve oturdu.
"O kahrolası bir ünlü, doğru insanları nasıl cezbedeceğini bilen, büyük ihtimalle sonunda bir TV programına bile çıkacak birisi." Merve Hürkan'ın yanına oturdu. "Yakışıklı olduğundan bahsetmiyorum bile."
"O bir suçlu, yakında hapishanelik olur."
"Onun sesini hiç duymadığına eminim." Merve zehirli bir gülümseme verdi.
"Duymam gerekiyor muydu?"
"Maalesef ki evet. Adamın garip kendine çekici bir sesi var. Ve bas."
"İlgimi çekmedi bay bay." Hürkan yerinden aniden kalktı, akustik gitarı yerine elektronik gitarını aldı. Notalarını ayarlamadan önce Ömer Aslan odaya giriş yaptı.
Üzerinde her zamanki deri ceketi, siyah dar pantolonu, siyah ayakkabıları, kollarında siyah bileklikleri ve kulağında siyah küpesi. Siyah cümbüşü içinde beyaz bir yüz.
Hürkan'ın gözleri ona kısıldı ve orada kilitlendi, yerini sabitledi. 'Wattpad kitabı oğlanı' diye geçirdi içinden.
"Ömer Aslan!" Bateride olan Ali ortamı yumuşatmak için seslendi. Ömer'in gözleri oraya dönerken, Hürkan gitarına odaklandı.
Hürkan anında enstrümanının mutlak ve tam kontrolünde, resmi odağı kadar hassas göründü.
"Hürkan için endişelenme." Bir süre sonra Hürkan kendisi adına konuşulduğunu duydu. "Hürkan iyi biri, havlıyor ama ısırmıyor." Bu Ömer'in sessiz bir kıkırdamasına neden oldu.
"Eğer hazırsanız," Hürkan araya girmesi gerektiğini düşündü. "Bir prova alalım."
"Şarkı seç Ömer Aslan, bu tür şeylerde epey tecrüben olduğuna eminim."
Ömer kaşlarını kaldırdı. "Serdar Ortaç Mesafe."
Hürkan anlık bir şekilde duraksadı.
Ömer devam etti. "Ama bas. Bunu yapabileceğinizi düşünüyorum." Sol elini cebine attı, bir katlanmış kâğıt parçası çıkartı. "Bu notaları." Hürkan'a uzattı. Hürkan çelişkili bir şekilde kâğıdı aldı ve açtı. İçinde karmaşık ama düzgün bir şekilde ayarlanmış notlar vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hit & Run - Porgola
Fanfiction"Kavga etmeyelim sadece tekrar dans edelim. Dönelim, dönelim ve dönelim. " "Senin Adem'in olmalıyım, ama ben daha çok düşmüş bir meleğim..." - Mary Shelley, Frankenstein