Gözlerimi araladığımda gördüğüm görüntü şok ediciydi! Umut yanı başımda kafasının önündeki kahvelerle ve tostuyla uyuya kalmıştı. Ayrıca saat görebildiğim kadarıyla 12.23'tü ve bırakın 3. derse yetişmeyi, şimdi kalkmazsak 5. derse bile yetişemeyecektik! Durun bir dakika. Yoksa Umut beni izlerken mi uyuya kaldı! Başı bana dönük, tostuna dokunmamış ve telefonu hala arka cebinde. Evet arkadaşlar bunu kutlamalıyız çünkü platoniğim beni izleyerek uyumuş...
Kalbimi hissetmiyorum... Aa, çok hızlı atmaktan yere düşmüş. Alalım biz onu.
Biraz da ben mi izleyip uyusam, diye düşünürken Umut gözlerini kırpıştırmaya başladı. Onu izlediğim belli olmasın diye çantamı toplamaya başladım. '' Saat kaç Yaprak?'' diye mırıldandı Umut uyku mahmurluğuyla. ''On iki buçuk olmuş öğle arasına kadar uyumuşuz Umut! Hadi ben uyudum, sen niye uyuyorsun? Kaldırsaydın keşke beni.'' diye söylendim. Onun hemen kalkamayacağını anladığımda Umut'un çantasını da toplamaya başladım zaten birkaç parça şeyini çıkarmıştı. Zor bir şey değildi. Umut'u zorla da olsa ayıltıp sınıfımıza doğru götürdüm. Bu sefer kapıyı çalmama izin verdi sağ olsun.
''Nerelerdeydiniz siz?'' dedi kimya hocası bizi sorguya çekerek.
''Hocam kusura bakmayın geç kaldığımız için özür dileriz. Geldiğimiz metroda bir sıkıntı çıktı da o yüzden biraz geciktik.'' dedim tatlış bir yalan söyleyerek.
''İyi bari, oturun.'' dedi söylenerek hoca. Hayır yani neye sinirlenmiş olabilirsin. Sanki gelmeyen her öğrenci yüzünden maaşından kesiyorlar.
Umut da bende yerlerimize geçtiğimizde, önümde sadece siyah kalem kutum vardı. Ve yine sanki 2 dakika önce beraber uyumuyormuşuz gibi Umut'u kesiyordum. Ama bugün diğer günlerden farklı olarak o da beni kesiyordu. Karşılıklı kesişiyoruz resmen.
Sınıfta Umut'u kesen bütün kızların dikkatine! Önünüze dönün amına koyayım! YARIN EVLENİYORUZ!
Her neyse. Kimya dersinde olduğumuza göre boşum demektir. Bende bu sıkıcı ve boş vakitte sizlere ikizimden bahsedeyim. Kendisi dünyadaki bulup bulabileceğiniz en kıskanç ikizdir. Ama kıskanç olduğu zamanlar öyle tatlı oluyor ki alıp ısırasınız gelir. Şuan yanımda oturuyor ve bana öyle bir kıskançlıkla bakıyor ki anlatamam. Yüzündeki ifade, 'Bensiz okulu asarsın he? Hem de bizim sınıftan biriyle! Bittin sen...' bakışı. Bu arada adı Toprak. Ve size bir şey itiraf etmem gerekirse ikimiz de bisexsualiz. Sadece karşı cinsten daha fazla hoşlanıyoruz. Her neyse son olarak ailelerimizden kaçtığımız için evde tek yaşıyoruz.
''Kimdi o okuldan kaçtığın yavşak?'' dedi kendini tutamadan Toprak. Zaten en fazla nereye kadar anlatmayacaktım değil mi? İkiz kuralları madde 1: Asla sır saklama!
''Adı Umut. Ayrıca okulu filan asmadık. Metroda biraz kargaşa yaşandı, sonra anlatırım.'' diye geçiştirdim.
''Yine mi aynı olay oldu Yaprak?'' dedi nefesini vererek Toprak. Yani tam aynısı değildi ama..'' Hayır. Yani evet. Ama aynısı değildi. Sakin ol.'' diye mırıldandım. Telaşlanması istediğim son şeydi. Çünkü en son ona böyle olayları pat diye anlattığında beni taciz eden adamı vurmuştu. Hem de polisin birinden dızladığı silahla! Neyse ki adam ölmemişti de Toprak da 1-2 ay yatıp çıkmıştı. ''Anlaşıldı kırık ikizim!'' dedi gülerek. ''Kes sesini asıl kırık olan sensin. Bana geçen banyoda gördüklerimi döktürtme!'' Sustu. Hah, susacak tabi. Söylesem gördüklerimi bırak okulu bütün Türkiye'ye rezil olacak. Ve o kıytırık zil sesi...
''Gençler çıkabilirsiniz. Haftaya salı, kimya yazılımız var unutmayın! Görüşürüz.''
''Siktir! Ne yazılısı ya ben da ilk konudayım.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Grup Kimsesiz
Teen FictionYaprak ve nasıl girdiğini anlamadığı ajanlık kurumundan tanıştığı 7 çocuk. İkiziyle beraber normal bir lise hayatı geçiren Yaprak, aniden kendisinin ve ikizi Toprağın çaylak ajan olarak alınmasıyla; Elçin, Metin, Zümrüt, Oflaz, Kıvılcım, Can ve Mele...