Multimedia: Melek
Şarkı önerisi: Lost My Mind (FiloChill), Softcore (The Neigbourhood),
Dersler bitmişti ve herkes kendi halindeydi. Odamızdaydık. Kimse sevmese de benim bayıldığım muzlu sütümü içiyorum. İkinci mi? Üç? Yok lan burada biraz daha fazla kutu var sanki...
"Yaprak, mideni bozucan sanki? Dursan mı?" Kim bu ya. Başımı kaldırdım. Oflaz. Off, çok pis yakışıklı bu ya. Kaşlarını mı kaldırdı o? Allah'ım sen zinaya sokma, Amin.
"Yaprak, dudaklarını ısırıyosun..-" Hass, yakalandık. Çevir Yaprak çevir!
"Ne münasebet canım. Dudaklarıma muzlu süt bulaşmış da," mükemmel yalan "ondan yani," Havalı bir şekilde saçlarımı savurduğumda bu sefer dudaklarını ısıran oydu. Ama benden etkilendiği için ısırdığını sanmıyorum. Daha çok gülmemek için ısırıyor gibi. Neyse bir kere rezil olduk, artık dahası koymaz bana.
"Peki, Yaprak Hanım. Bu yalanına inanmayı tercih ediyorum. Şimdi süt içmeyi bırak." Gözleri dudaklarıma kaydığında cidden dudaklarımda süt olma ihtimalini bana sorgulattı şerefsiz.
"Melek!"
Can'ın ağlamaklı sesini duyunca gözlerimi Oflaz'dan çektim. Etrafa bakıyordum, Herkes bir yerlere dağılmış sohbet ediyordu ama ayriyetten Metin de yoktu. Ne oluyo anasını satayım.
"Ah, Melek alerjin.." Yüzüm sonunda Metin'i seçmişti ama berbat görünüyordu. Sesi çıkmıyordu bile, yüzü ise sapsarı.
Kendimi aşağı attım ve Meleğe doğru koşmaya başladım. Önümdeki sandalyeyi iteklediğimi farkındaydım ama gözümü Melekten ayıramıyordum. Metin'in altındaki boş yatağa neredeyse yığılmıştı.
"Ne verdiniz lan kıza!" Gözlerimi Melekten ayırıp Can'a baktım. Sinirliydi ve ilk kez argo kullanıyordu. Herkese öldürecekmiş gibi bakması içimi acıttı. Kanlanmış açık yeşil gözleri alev saçıyordu. Onu ilk kez masum halinin dışında görüyorum...
Herkes ne yapacağını şaşırmış, Meleğe bakıyor, kimse ne yapması gerekeni bilmiyordu.
Fakat ben, asla izleyici olmadım, olamam, olmayacağım da.
"Kıvılcım, eğitmenleri ara!" Gözlerim Metini aradı. Korkudan sararmış yüzünü ve pişmanlık saçan gözlerini bulduğumda yutkundum. Zaten bana bakıyordu.
"Ona ne içirdin Metin?.." Gözlerim istemsizce doldu. Metin başını iki yana sallayarak yanıma geldiğinde omuzlarımı tuttu ve kendini dizginlemeye çalıştığını belli eden sesiyle, "Ona gerçekten kötüysen bir tane al dedim, Yaprak! Onun alerjisi varmış! Onun alerjisi varmış Yaprak..." dedi.
Burukça gülümsedim. "Otur Metin, otur. Ben halledeceğim. Tamam?"
"Alerjik reaksiyon gösteriyor, ilk yardım bilen var mı!" Arkama dönmemle Melek kusmaya başlamıştı. Çıldıracağım!
"Adrenalin uygulanmazsa ya da hastaneye gitmezse olacakları düşünemiyorum!" Gözlerim Elçin'e takıldı. Ne yapılması gerektiğini biliyor. Allah kahretsin biliyor!
Bir anda içeriye eğitmenler daldı. Sağlık çalışanlarıyla beraber.
Ayvaz hızlıca sorumlusu olduğu öğrencisinin yanına gitti ama Melek kızarıp nefes darlığı çekmeye başlamıştı bile.
Göz açıp kapayıncaya kadar hastanedeydik bile. Ama ben hala olanları idrak etmekte zorlanıyordum. Melek alerjisi olduğunu bile bile ilaç mı almış yani?
Cidden tam dövmelik kız.
Dimi dimi? Şöyle bir kere intihara kalkıştığı için bir kere de bize ecel terleri döktürdüğü için evire çevire dövmek lazım bunu İç Ses...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Grup Kimsesiz
Teen FictionYaprak ve nasıl girdiğini anlamadığı ajanlık kurumundan tanıştığı 7 çocuk. İkiziyle beraber normal bir lise hayatı geçiren Yaprak, aniden kendisinin ve ikizi Toprağın çaylak ajan olarak alınmasıyla; Elçin, Metin, Zümrüt, Oflaz, Kıvılcım, Can ve Mele...