Bir Grup Kimsesiz

SABAHLAMAK

Multimedia: İstanbul Beyefendisi, Kal Ki Adeta/Yaşlı Amca

https://open.spotify.com/track/4tyYkrR642bqteaeFjSlQI?si=9dca5ba366954acb  (İstanbul Beyefendisi) 

 https://open.spotify.com/track/7fTqi3QBcMzImUbTtfO9Zlsi=d8e097bf115d4fd5  (Kal Ki Adeta)

6. Bölüm

Çoktan odamıza dağılmıştık ama hala yerleşememiştik maalesef. Dolap kavgası vermekten canımız çıkmıştı ama en sonunda Elçin kafasını çalıştırıp kura çekmeyi önerince sakinleşmiştik. 5 tane dolap vardı. Ve biri illaki bir dolabı tek başına kullanacaktı. Ve o kişinin kendim olabilmesi için götümü bile  verebilirdim...

"Bakın şimdi, ben buraya herkesin ismini yazdım. Okuduğum ilk iki kişi beraber, üçüncü ve dördüncü kişi beraber, beş ve altı beraber, yedi ve sekiz beraber. Ve en sona kalan da dolabını tek başına kullanacak. Biliyorum çok zekiyim, sağolun." Elçin'e samimi bir şekilde göz devirdim o elindeki son kağıdı da katlarken. Buraya geldi geleli ilk kez kafasını çalıştırmıştı, bununla mı övünüyordu?

Elini kenarda köşede bulduğumuz naylon poşete geçirdi ve gözleri kapalı bir şekilde iyice karıştırıp, bir tane kağıt seçti.

"Metin!" dedi sırıtarak. Metin ise oflanarak yatağına oturdu.

"Çekiyorumm..." dediğinde hiç kimseden çıt çıkmıyordu.

Bir kağıt daha seçip kağıdı açtı. Gözleri ilk benimle buluştuğunda şansıma küfürler yağdırmak üzereydim ki bir anda Meleğe bakıp bağırdı. "Melek!" içimin rahatlamasıyla, Melek erkek bir şahısla aynı dolabı kullanacağı için utançtan kıpkırmızı olmuştu bile.

Metin, Meleğe 'Bununla yetineceğiz artık.' diye bir bakış attıktan sonra birlikte valizlerini yerleştirmeye başladılar.

Elçin bize bakıp tekrar elini poşete daldırdı. "Çek-tim!" diye bağırınca herkes merakla ona baktı. Sırıtarak kağıdı açtığında bir anda gülüşü söndü ve bize bakarak kağıdı havaya kaldırdı. "Ben..." dediğinde Zümrüt şeytani bir şekilde sırıtıyordu. Rakip elemekten zevk alıyor herhalde?

Elçin tüm hevesi kaçmış bir şekilde poşete elini attı ve karıştırmaya bile zahmet duymadan bir kağıt çekti. Çektiği anda Toprak aniden ayağa kalkıp Elçin'e yalandan olduğu bariz bir şekilde bağırmaya başladı.

"Adalet isteriz yalnız! Karıştır bakayım şimd-" diye sitem ediyordu. Ancak Elçin çirkef bir kızdı ve damarına basmaman gerekirdi...

"Çekiyorum lan orospu çocuğu! Ama inşallah sen çıkarsın!" dediğinde hepimiz şok içinde ona bakıyorduk. İkizimin orospu yerine konulması için bir şey yapması gerekmiyordu ama bu biraz ağır bir laf değil miydi.

Sert bir şekilde karıştırırken, "Allah'ım lütfen Toprak çıksın." diye dua ettiğini duydum. Sinirden onunla aynı dolabı paylaşacağını unuttu salak. Bir anda elini çekip kağıdı havaya tuttu ve Toprağa sırıttı. "Biliyor musun rituel yaptım ve genelde işe yararlar." dedi. Ve kağıdı ilk önce kendi okumaya tenezzül etmeden bize gösterdi. Gerçekten de Toprağın adı yazılıydı. Nasıl bu kadar emin olabiliyordu o ismin ikizime ait olduğundan bilmiyordum ama şuan tek kaşı havada sırıtırken her erkeği parmağında oynatabilecek çekiciliği yine ortadaydı.

Toprağın yerinde olsam çoktan kıza aşık olmuştum.

Toprak istediğini almış gibi zaferle, ve üzerindeki tüm seksiliğiyle gülerken kıza yan gözle bakıp o da dolapların oraya geçip valizini boşaltmaya başladı.

"Neyse," diyerek kurayı çekmeye devam etti Elçin. Bu sefer karıştırmayı ihmal etmedi ve bir tane daha kağıt çıkardı poşetten. Lütfen bunu da atlatayım Rabbim lütfen... Alt dudağını ısırdığımda Elçin bakışlarını Can'a çevirdi. "Can çıktı!" diye bağırdı Elçin. Can ise somurtmak yerine gülümsüyordu. Elçin'in yanına gelip kıza sarıldı.