YEMEKHANE

16 1 0
                                    

''Ne demek odalar aynı!''

''Yaprak bir sakin ol, olabilir. Sonuçta burası yurt gibi bir yer.'' Allah'ım sen bana sabır ver.  Özel hayat diye bir şey kalmamış burada. Resmen taciz ya!

''Of, Yaprak bence bir şey olmaz. Hem tanışmak için daha iyi bir fırsat olamazdı bence.'' diye mırıldandı Melek. ''Ya ne demezsin Melek. Bende hep beraber aynı odada kalalım da kaynaşalım diyordum.'' diyerek göz devirdiğimde Meleğin utandığını hissettim. Ne yani ona sert çıkıştım diye söylediğinden mi utandı o? Bu kızla işimiz var. Oflaz da dayanamamış olmalı ki, atladı. ''Yaprak zorlasan da zorlamasan da, burada bizimle kalacağını ne zaman idrak edeceksin diye bekliyorum ama yarım saattir bağırıyorsun. Bir destur de be kızım.'' dediğinde bağırmaktan gerçekten de boğazımın kuruduğunu hissettim. 

''Tamam be susuyorum ama üstte ben kalırım!'' deyip, cam kenarındaki ranzanın üst katına tırmanmaya başlayınca herkes üste çıkmak için savaşmaya benim sayemde başlamışlardı. Ben olmasam zaten akıllarına geleceği yoktu.

''Lan bir yatak boş kalıyor!'' Kıvılcım'dı galiba bunu diyen. Tam olarak adları yeni yeni çözmeye başlasam da, hafızam beni yarı yolda bırakmamıştı. Belki de hayattaki tek başarım isimleri unutmamak lan.

''Ya Allah kahretmesin of!'' diye çığlığı bastı Elçin. Meraklı gözler ona doğru döndüğünde aşağı ranzaya kalan 4 kişiye bıyık altından gülüyorduk. Üst katta, ben, Kıvılcım, Metin, Toprak ve Melek vardı. Alt katta uyumak zorunda olan ameleler ise Oflaz, Zümrüt, Elçin ve Can'dı.

Toprak gülerek, ''Birinin altına geçin de yemek yiyelim açlıktan geberiyorum.'' dediğinde kimin nereye geçeceğini görmek için, başımı aşağıya eğdim. Oflaz yürüyerek altıma geçince oflayarak yatağa attı kendini. Toprağın onu kuytu köşede öldüreceğine emin olduk şuan arkadaşlar. Ki, zaten bakışlar ile öldürebilseydik çoktan Oflaz'ın cenaze namazını kılıyorduk. Orası ayrı. Ben Oflazın öldüğünü düşünürken Zümrüt umursamaz bir tavırla Meleğin altına oturdu. O sırada Can'ı gördüm. Çocuk kıpkırmızı kesilmiş lan! Bir odaya bir utangaç yetiyordu ya. Ne bu böyle çoğalıyorlar! Can utanarak Kıvılcım'ın yatağının yanına geldi ve başını kaldırdı. ''Şey, Kıvılcım acaba benimle yatağını paylaşabilir misin?'' dediğine ağzımız bir karış açık çocuğa bakıyorduk. Bu kadar nayiflik dört kişiye yeter de artar bile ama Allah demiş ki bu çocuğa yetmez biraz daha koyayım buna ben.

''Kanka, ne diyorsun sen? Çök işte...'' diye konuşuyordu Kıvılcım fakat olayların şokundan çıkamadığı için dili birbirine dolanmıştı.

''Peki, teşekkürler Kıvılcım eğer rahatsız olursan bana söyle boş yere geçerim ben.'' dediğinde Can'a karşı içimde değişik bir his oluşmuştu. Aşk değildi bu. Bu duygu merhametti galiba. O hala çocuk gibiydi. O kadar tatlı ve nayifdi ki alıp içime sokup orada saklamak istemiştim bir anda. Dudaklarımdan istemsizce ve merhametli bir tebessüm çıktı.

Elçin de istemeyerek Toprağın altına geçtiğinde bağırarak aşağı indim. ''Bu arada ben yemek listesini çaldım yemekte hamur işi, patates kızartması falan varmış. Açık büfe bebeğim!'' diyerek yere atladığımda herkes şok içinde sırıtıyordu. ''Lan Civciv, ne ara çaldın sen? Toplantı salonundan direkt buraya gelmedik mi biz?'' diye Toprak, yüz puanlık uzman sorusunu bana yöneltti. ''Tuvalete gitmek yerine binayı gezmiş olamaz mıyım?'' diye sorusuna soruyla karşılık verdim ve odadan çıktık. 

Toprak elini omzuma atmış etraftakileri keserken bende bizim gruptakilerin ilişki durumlarına bakıyordum. Yemekhaneye gelmeden herkesin kişilik listesini çıkarsam iyi olacak.

Öncelikle, Elçin. Tatlı kız ama biraz çirkef gibi. Güzellik tam puan zaten. Tarzı da fena değil ama çok kısa giyiniyor. Fiziğinin de maşallahı var zaten amına koyayım! Utangaç falan da değil. Daha çok inatçı ve dediğim dedik biri gibi. Ayrıca odadaki kavgadan çıkaracaklarım hızlı olmaması. İstediği olmazsa delirecek türden. Ve fazla kokoş. Düşünsenize biz bilmem ne kadar yıl sonra ajan oluyoruz ilk görevimize gidiyoruz, hepimizin üzerinde siyah pantolon ceket varken Elçin, topuklu ayakkabı, mini etek ve crop, kombiniyle gizli görevde! Hiç şaşırmazdım doğrusu.

Bir Grup KimsesizHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin