7. bölüm

148 15 1
                                    

Merhababababa çiçeklerim 😽

Şarkı : get scared - don't you dare forget the sun

İyi okumalar 🦋

---

-mercan-

İlayda ile planladığımız gibi okul çıkışında kütüphaneye gidecektik. Kızlara görüşürüz diyerek çantamı toplamamı bekleyen ilaydaya gülümseyerek döndüm "hazırsan gidelim" dedim. İlayda başını salladı ve kapıyı gösterdi "gidelim o zaman"

Sınıftan çıkıp okulun 3. Katındaki kütüphaneye gitmek için merdivenleri adımladık. Ona bakıp "hangi dersleri çalışacaksın ?" Diye sordum. Bakışlarını bana çevirip sorumu yanıtladı "matematik ve tarih bir sayısal bir sözel çalışıp kendimi çok yormayacağım ,peki sen ne çalışacaksın? "

Omuzlarımı düşürüp önüne geldiğimiz kütüphanenin kapısını açıp içeri girdik. "kimya ve coğrafyada biraz eksiklerim var onları tamamlıyacağım" başını sallayarak beni dinlediğini belirtti.

Boş olan kütüphaneye girdiğimizde en yakın masaya yaklaşıp sandalyeleri çekip oturduk. Çantamdan çıkardığım kimya konu anlatım ve test kitabına bakıp renkli kalemlerden bir tanesini seçip başladım. Önemli olan yerlerin başına ünlem işareti koydum.

Sessiz geçen bir saatin sonunda geriye yaslandım ve derin bir nefes verdim yanımda masaya eğilmiş siyah çerçeve gözlük takan kıza takıldı gözlerim. kalemi elimde oynatırken ciddi yüz ifadesini inceledim.

Bana dönünce panik yapmayarak hafifçe gülümsedim " kahve alalım mı öğretmenler odasından ?" İlayda biraz düşünüp ayaklandı "olur içelim" dedi.

Aklıma düşen şeyle biraz duraksadım " kahve dedim ama içmiyorsan çay içelim " başını iki yana sallıyarak reddetti " sorun değil benim için kahve daha iyi olur açılırız hem " gülümsedim ve kapıyı açıp ilaydayı bekledim oda gelince karşı koridordaki öğretmenler odasına girdim. Okul sonrası kurs veren hocalar ellerinde çaylarla masada sohbet ediyorlardı. Bizi görünce biraz sessizlik oldu sonrada önlerine dönüp eski konuştukları konuya geri döndüler.

çaycılığın sıcak su tarafına bakıp içinde su var mı diye kontrol ettim ilaydaya dönüp " alt çekmeceden bardakları çıkartır mısın?" Dedim ve kahve paketlerinin yanına ilerledim. O eğilip kulplu bardaklardan iki tane çıkarıp önüme koydu elimdeki paketlerden çıkan tozu bardaklara boşalttım ve sıcak su akıtan demliğin açma yerini açıp sıcak suyun akmasını bekledim. Kahveler hazır olunca birini ilaydaya uzatıp tebessüm ettim "afiyet olsun"dedim neşeli bir sesle.

Oda tebessüm ederek "sanada" dedi ve aklına bir şey gelmiş gibi devam etti "matematikde yapamadığım bir kaç soru var bakabilir misin ?" İstediği şeyi Kibar yüz ifadesine karşı reddetmek mümkün değildi.

Burnumu kırıştırarak başımı salladım"olur bakarım" dedim ve ikinci kez geldiğimiz kütüphanenin içine girdik. Masaya otururken dumanı tüten kahvemden bir yudum alıp ilayda'nın soruyu açmasını bekledim.

Soruyu açıp eliyle gösterdi "bu soru "
Açtığı sayfadaki soruya göz atıp elime kalem aldım kitaba doğru eğildiğimde ilayda da bana yaklaşarak kafasını kitaba doğru uzatmıştı yakınlaşan yüzlerimizden dolayı heyecandan yüzüme kan pombalanırken sakin olmaya çalışıp soruyu anlatmaya çalıştım. Soru bittiğinde anladığını belirten sesle geriye yaslandı "hee, şimdi anladım teşekkür ederim mercan daha önce birkaç kişi anlatmıştı ama anlamamıştım diğer sorularda bununla ilgili onlara tekrar bakayım yapamazsam sorarım " dedi yüzünde eksik olmayan gülümsemesiyle.

Bende elimde kahve fincanıyla ona dönerek "biz buna mercan etkisi diyoruz " dedim sırıttım. Onun dudaklarından kıkırtı kaçarken elindeki kahvesini dudaklarına götürdü gülümsemesini bastırmak için. Aradan geçen iki saatin ardından bol konuşmalı ders çalışmıştık telefonum çalınca dikkatimi arayan kişiye verdim.

"Alo, efendim anne ?"

"Alo,mercanım akşamki davete gideceğiz işin bittiyse alayım mı seni ?"

Telefonu kulağımdan çekip saate baktım saatin 7 olduğunu gördüğümde dudaklarım 'o' şeklini aldı ben daveti unutmuştum.

"Olur al işim bitti benimde "

"Tamam o zaman 10 dakikaya ordayım"

"Tamam görüşürüz"

"Görüşürüz annecim"

Telefonu kapatıp ilaydaya baktım "bugünlük bitirelim mi saat geç olmuş ?" Dedim oda saatine bakınca "olur çıkalım hadi" dedi ve çantasına kitapları yerleştirdi ve ayağı kalktı bende ayağı kalkınca merdivdnlerden yavaş yavaş indik bazı sınıfların hala dersi vardı. Okul binasından çıktığımızda ilaydaya dönüp "biri almayacaksa biz bırakalım seni " dedim bana dönüp "zahmet etmeyin minibüse binip gidebilirim"dedi.

Kaşlarımı çattım huysuzlukla "saçmalama ne zahmeti bizimle geliyorsun kesinlikle ,sormam hataydı" diyerek omzuna kolumu attım. O dudaklarını birbirine bastırıp gülümsemesini gizledi "pekii"
Sevdiğimiz şarkılar hakkında konuşurken bir çok ortak yönümüzü fark etmiştik aynı tarz müzikler dinliyorduk dinlediğimiz gruplar neredeyse aynıydı.

Korna sesi duyduğumuzda bahçenin dışında beyaz arabayı görünce ilaydaya dönüp "annem geldi hadi gidelim" dedim koluna hafifçe dokunup. Kapıyı açıp ilaydanın geçmesini bekledim o geçince bende binip kapıyı kapattım. Annem arkaya bakıp gülümsedi "merhaba kızlar, Eylül ben mercanın annesiyim " dedi ve arabayı çalıştırdı.

İlayda anneme bakıp tebessüm ederek konuştu "merhaba eylül abla, ilayda bende " annem başını sallayıp "nasılsın?" Diye sohbeti başlattı ilayda kendisine sorulan soruyla biraz dikleşti " iyiyim eylül ablacım, sen nasılsın ?" Annem ilaydanın sorusunu hemem cevapladı " iyiyim bende iş güç uğraşıyoruz , çalışmanızı bölmüş gibi oldum kusura bakmayın kızlar " dedi mahçup bir ifadeyle.

İlayda hemen itiraz ederek "yok yok sorun değil benimde gitmem gereken bir davet vardı oraya yetişmem gerekiyor " dedi annem kaşlarını kaldırıp merakla dikiz aynasından arkaya baktı "özel değilse, davetin amacı hukuk alanında mı ?" İlayda kaşlarını hafif çatıp "ah, nerden bildiniz sizde mi davetlisiniz ?" Dedi annem gülerek "daveti hazırlayan kişi benim , ilaydacım babanın adı Hakan mı? " ilayda hafif çatılı kaşları gevşedi "evet hakan dağdelen adı Baş savcı tanıyor musunuz ?" annem hatırlamış gibi başını aşağı yukarı salladı "tanıyorum tabiki hakan üniversitesi arkadaşımdı, ah ilayda evinin konumunu anlatır mısın sormayı unuttum ?" Dediğinde ilayda biraz öne eğilerek evinin yolunu anlattı.

Yüksek çok katlı apartmanın önüne geldiğimizde araba durdu ilayda bana bakıp gülümsedi "akşamki davette görüşürüz " dedi ve el salladı anneme de aynısını söyleyip teşekkür ederek arabadan indi. O apartmana girdiğinde annem arabayı çalıştırıp eve sürdü.

----

Bu bölüm çerezlik bir bölümdü üç dört gündür başım ağrıyordu anca bu kadar çıktı neyse
Kendine iyi bakın canlarım 🤧

*sonsuz kalpler 💚*


I'amour à première Vue // GxGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin