İyi okumalar diliyorum 😽
***
Bankta üstü giyinik sessizce oturan kıza bakış atıp soyunma odasından çıktım. Adımlarım yeri delecek kadar kuvvetli ve seriydi. Spor salonuna girdiğimde yoklamayı almak için herkesi sıraya dizen murat hocaya baktım sınıfta eksik olduğunu anlamış baştan sayıyordu benim içeriye girdiğimi görünce "mercan, ilayda nerede?" Dedi.
"Hocam ilayda rahatsızlandı revire gidecek yanında kalsam olur mu ?" Dedim hocada biraz düşündükten sonra başıyla onay verdi bende onayı aldığım gibi kimseye bakmadan salondan çıktım biraz ilerideki soyunma odasına geri geldiğimde ilayda bıraktığım yerde kıpırdamadan bekliyordu. İlayda'nın omzuna dokununca irkilip ayağı kalkmaya çalıştı "sakin ol benim " dedim omzunu okşayıp.
Bileğini tuttuğumda üstünü tekrar kontrol edip düzgün olduğunu görünce revire gitmek için bir üst kata çıktık. Revirin önüne geldiğimizde kapıyı tıklayıp içeri girdim içeride kimse olmayınca ilaydayı sedyenin üstüne oturttum. İlk yardım malzemelerinden lazım olanları çıkarttım. Jel kıvamdaki kremi ilk önce sıyırdığım karnına sürdüm sonrada uyluk kısmına sürdüm. Kullandıklarımı geri yerine koyduğumda ilayda üstünü düzeltiyordu.
Sedyede yere bakarak oturan kıza döndüğümde yanına gidip oturdum "nasıl ve ne zaman oldu bu?" Dedim.
Boğazını temizledikten sonra açıklama yaptı "dağ evinden geldikten sonra oldu babama zuhalde kaldığımı söylemiştim ama zuhal onlarda olmadığımı seninle birlikte olduğumu söylemiş, zuhal takıntılı birisi beni sevdiğini söylüyor seninle yakın olmamı kıskanmış bu yüzden gidip babama şikayet etmiş çocuk gibi "İşin aslını duyunca hem zuhal'in tavırlarını hem de morlukların benim yüzümden olmasına sinirlenmiştim ama en cok da kendime.
"İlayda , Özür dilerim böyle olacağını bilseydim asla götürmezdim seni dağ evine "
Cümleleri toparlıyamıyordum ağzımdan sözcükler çıkıyordu ama ne diyeceğimi bilemiyordum. "özür dileme nereden bilecektin zuhal'in böyle bir sey yapacağını "
Sinirden ellerim titriyordu aynı zamanda anlımda bir ağrı yer edinmişti. İlayda yataktan kalkıp revirdeki mini buz dolabından buz çıkardı ciddi bir yüz ifadesiyle bileklerimi kavradı buzu bileğime sürttü , soğukluk hissinin verdiği rahatlama ile kasılmaktan acıyan kaslarım gevşedi sinirimin yavaş yavaş vucudumu terk ettiğini hissettim.
"Sinirlenince buz tut bileklerine soğuk, kan akışını hızlandırdığından siniri ve gerginliği azaltır" dedi gevşeyen yüzümle bileklerime buz tutan ellere baktım ince , uzun biçimli ellerinin ellerimle uyumuna baktım güzellerdi , çok güzel.
"Sen yapar mısın benim için?"
Hafifçe kısılan yeşil gözleriyle iki yana kıvrılan dudaklarından gülümsediğini anladım "yapar mıyım ki ?" Dediğinde yumuşayan ortamla bende gülümsedim "yapmaz mısın?" Dedim dudak bükerek. "Yaparım"
Aklıma düşen şeyle ilaydaya döndüm tamamen "murat hocadan izni aldım eve gitmek ister misin ?" Dediğimde "gerek yok biraz uyusam geçer " demiş ve sedyeler arası perdeyi çekmiş, sedyeye uzanmıştı "saçlarımı okşayabilir misin "
Boşluk bıraktığı yanına geçip yattım ellerimi kısa kahverengi tutamlarından parmaklarımı geçirdim, parmaklarım tutamların arasından geçtikçe saçlarından gelen manolya kokusu ciğerlerimi güzel kokusuyla doldurmuştu.
Bir kaç dakikanın ardından ilayda uykuya dalmıştı. Kapı tıklatılıp içeriye biri girdiğinde ilk önce perde açıldı sonra perdenin ardında mislina göründü "iyi misiniz kimseye bakmadan çıkıp gittin geri dönmedin"
Demişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I'amour à première Vue // GxG
Roman pour Adolescents" En büyük günahım yeşil gözlerindi, beni günah işlemeye iten aynı zamanda cennette gibi hissettiren ."