selamlar cok uzun suredir yoktum umarim beni ve kitabi unutmamissinizdir 🙂
bu bölümde lavin ile mislinayı okuyacağız yani yan çiftimizi
İyi okumalar 🙃***
(Mislina)
Pastaneye doğru giderken yokuş çıkmanın zorluğu ile nefes alışlarımda sektemeler olsada yanımdaki yaşlı amcanın hiç zorlanmadan yokuşu rahatça çıkmasından utanmış sakin sakin yürümeye çalışıyordum.
Pastanenin kapısına geldiğimde kapıyı ittirerek açtım dışarıdaki soğuk havadan sıcak havaya geçiş yapmanın rahatlığıyla kasılan vucudum gevşemişti. Sipariş kısmına hızlıca ilerleyip pastaların yanına yaklaştım. Altın misali parlayan pastalar kurabiyeler iştah açıcı görünüyordu. Çikolatalı ve meyveli olan küçük pastalardan sipariş verip hazırlanmalarını bekledim o sırada beklemenin verdiği sıkıntı ile gözlerimi pastanenin içinde gezdirdim, az kişinin olduğu pastanede cam tarafında oturan iki kişi dikkatimi çekti, Lavin ile lavini sevdiğini düşündüğüm eski sınıf arkadaşı eray.
Lavinin sırtı bana dönüktü ama erayın yüzünü net bir şekilde görebiliyordum ciddi bir şey konuşuyor olmalılardı ki onlara bakan bile anlayabilirdi bunu. Onları bir süre izledikten sonra pastayı uzatan kadının sesiyle onların üstlerindeki bakışlarımı kestim
"264 tl efendim" cüzdanımdan parayı çıkartıp kadına uzattım ardından da uzattığı pastayı aldım. Teşekkür edip çıktım koşar adımlarla pastaneden.Vücudumu saran sinir ve kıskançlık dalgası ile nefes nefese çıktığım yokuşu inmem bir kaç dakikamı almıştı. Evin önüne geldiğimde kapıyı hırsla ittirip asansöre hızlı hızlı ilerledim. Bir an önce eve gitmek istiyordum. Asansörden inip cebimdeki anahtar ile kapıyı açıp içeriye girdim.
Pastayı mutfağa bırakıp odaya geçtim yatağa oturup bacaklarımı açtım dirseklerimi dizlerime yaslayıp ellerimi saçlarımdan geçirdim. Biraz o pozisyonda durup kafamdaki sesleri düşündüm . Lavini kıskanmıştım ama ne sıfatla?
Arkadaş mı ? Bu açıklamayı ona yapamazdım bir arkadaş diğer arkadaşını kıskanmazdı bu bizim içinde geçerliydi.Lavini seviyordum, bu sevgi küçüklüğümden geliyordu, hoşlantı zamanla aşka dönüşmüştü bunu kontrol edememiştim şimdi kontrolsüzlüğümün bedelini ödüyordum. Lavinin tepkilerini ölçmek için bir çok şekilde kıskandırmayı denemiştim ama o kadar tepkisizdi ki her denememde olumsuz bir sonuçla karşılaşmıştım. Bana karşı bir ilgisi yoktu.
Bugün de olduğu gibi daha öncede bu manzaralara şahit olmuştum lavin güzel bir kızdı,çok güzel hemde fazlaca erkekten çıkma teklifleri alıyordu ama hiç sevgilisi olmamıştı yada bahsettiği birisi. Altın sarısı saçları ipek gibiydi dokunmak için elimin karıncalanacağı türden, yeşil gözleri insanı hem rahatlatıp hemde içini kavuruyordu, acıyla tatlıyı aynı anda yaşatıyordu. Kedi gördüğünde hemen sarılıp sevmesi güzel kalpliliği ile onu oluşturan unsurlardı.
Bunları düşünürken sol tarafımın hızlanmasına engel olamıyordum gözlerimi sıkıca yumup açtım. Sakinleştirici çay yapıp sakinleşecektim her zamanki gibi, o kadar çok içiyordum ki artık etki bile etmiyordu. Gidip hislerimi söylersem alacağım tepkiyi kestiremiyordum, en azından arkadaş iken yakındık ondan uzak olma düşüncesi iliklerime kadar titretiyordu.
Mutfağa doğru ilerleyip boş olan evde yankılanan kendi adım seslerimi dinledim. Raftan çayı çıkartıp kettle'da su kaynattım. Elime geçen rastgele bir kupaya kaynar suyu boşalttım. Kendi odama gitmek yerine geniş camlı balkona ilerledim.
Güneş batmaya hazırlanıyor gibiydi. İkili koltuğa oturdum, Başımı geriye yaslayıp kararan havayı izledim bir süre, titrek bir mefes aldım istemsizce akan göz yaşlarım yine bana ihanet etmişti, artık ağlamak istemiyordum hep aynısı oluyordu, lavin beni görmüyordu yada görmek istemiyordu ,onun için arkadaştan ötesi değildim. Kapının yumruklanma sesi ile elimdeki bardağı uyuşuk hareketler ile kenara koyup kalktım.yüzümden akan yaşlarını üstümdeki kalın triko kazak ile sildim. Kapının merceğinden kimin geldiğine baktım, Gördüğüm kişiyle dudaklarım aralandı.
Hassiktir lavin gelmişti. Ne işi vardı burada ?
Bir kaç derin nefes alıp verip kapıyı açtım. Yeşil gözleri yüzümü taradıktan sonra içeriye göz gezdirdi
"Müsaitse girebilir miyim?" Dedi.
Başımla içeriye geçmesini söyleyip kenara çekildim kendimizi bildim bileli hep bir aradaydık neden soruyordu ki içeriye geçmek için. onu beklemeden
önden ilerleyip az önce kalktığım yere oturdum o da geldiğinde yanımdaki boşluğa oturdu "bir sorun mu var?"Hissiz bir şekilde güldüm,başımı ondan tarafa çevirdim "yok mu?"
Kaşları hafif çatılacak gibi oldu "neden ağladın , yüzün kızarmış " dedi, gözlerimi ondan çekip masanın üzerinde duran sigara paketine baktım. Doğrulup içinden bir dal aldım, dudaklarımın arasına yerleştirdim, çakmağın ateşiyle yakacakken dudaklarımdan sigara çekildi.Derin bir nefes alıp biraz boşluğa baktıktan sonra başımı lavine çevirdim kaşları çatık bir şekilde bakıyordu.
Neden sinirleniyordu ki ? Sinirlenmesi, üzülüp , bağırıp çağırması gereken kişi ben değil miydim?
"Böyle davranma anlat ne derdin varsa ..."
Sinirle "derdim sensin oldu mu? " Diye çıkıştım bir anda Çatılı kaşları biraz daha çatıldı anlamayan gözlerle baktı. "Ne demeye çalışıyorsun ?"
"Hiçbir şey lavin hiçbir şey " dedim ve ayaklandım balkondan çıkmak için adım attığımda kolumu kavradı "anlatacak mısın ne olduğu dediklerini anlayamıyorum" dedi yeşil hareleri titrerken.
"Bir kere beni anlamaya çalıştın mı lavin, hareketlerimi sorguladın mı yada ne bileyim hiç mi kalbini meşgul etmedim o kadar mı görünmezim senin gözünde " dedim titreyen sesimle gözyaşlarım boncuk boncuk dökülmeye başlamıştı bile cidden nefret ediyordum konuşurken ağlamaktan.
Lavin buruk bir gülümsemeyle "kalbimden geçirmek ne kelime, sen zaten kalbimin kendisi olmuşsun mislina " dedi ve sıkıca belime sarıldı başını boynumun arasına koyup derin nefes aldı titrekçe.
"Özür dilerim geç kaldığım için, hepsini düzelteceğim güzelim "
Gözlerimden akan ılık gözyaşları yüzümü sakladığım kazağına ilmek ilmek işleniyordı. Kalbim durmuş da yeniden canlanmış gibi o kadar hızlı atıyordu ki bunu satırlarca şiirler bile açıklayamazdı.
***
kontrol edemedim umarım hata yoktur İşlenmeyen bir kaç konu kaldı sonra düzenleyip final vereceğim tadında bitmesini isterim açıkçası :)
bunu da söylediğime göre vanessa kaçar 🏃♀️🏃♀️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I'amour à première Vue // GxG
Novela Juvenil" En büyük günahım yeşil gözlerindi, beni günah işlemeye iten aynı zamanda cennette gibi hissettiren ."