İyi okumalar diliyorum 😽***
Yüzünü avucuna yaslamış hocayı dinlerken önündeki kitaba notlar alan ciddi duran kızla hızlanan kalbim bu his aşk mı diye sorgulatıyordu ama bu şey neyse kalbimin yeşerdiğini tek bir yüzle hissediyordum.
Dakikalardır daldığım yüzde dikkatimi çeken sol gözünün altındaki beni, hafif çekik gözleri, birazcık güneş yansımasına rağmen parlayan yemyeşil gözler, biçimli dudakları , düzgün burnuyla özenerek yaratılmış gibiydi çünkü bu güzelliği gerçek olamazdı.
Geçen üç yılda hiç görmediğim bu kız bir kaç ayda bir anda hayatımın merkezine yerleşmesi şaşırılacak türdendi.
Yüzü bana döndüğünde başını hafif yana eğdi "biliyorum çok güzelim ama dersi dinlemiyorsun sınavda çıkacak bu konu" dedi sırıtarak bende şakaya alarak "kabul ediyorsun yani güzel olduğunu hem anlatmaz mısın bana dinlemezsem ?" Dedim.
dudaklarını numaradan 'bilmiyorum' anlamında büktü "anlatırım bence" dedi gözlerim gülümsediğim için kısıldı ortaya çıkan gamzemle bakışları oraya yöneldi elindeki kalemi deftere bırakıp yanağımdaki büyük gamzeye dokundu "gamzelerin çok güzel " dedi.
Böyle bir cümle beklemediğimden bakışlarımı utanarak kaçırdım. Kendimi , her an baskın hissederken ilayda'nın bir cümlesiyle kediye dönüyordum.
Zilin çaldığını söyleyen büyük ihtimalle sıkıldığı için dersten kaçmaya çalışan çocuk şuan tam anlamıyla ortamın ağzına sıçmıştı. Gözlerimi kapatıp başımı omzuna yasladım ve kokusunu içime çaktırmadan çektim. Ne kadar sorunum olursa olsun ilayda yanımdayken hepsi çözülmüş gibi hissediyordum.
"Ders beden hocaya söyle kolunun ağrıdığını ve koltuklarda otur yaran açılır yoksa" başımı kaldırdım yüzüne bakarken gözlerimi kıstım "beni düşündüğün için mi bu kadar ilgilisin yoksa vicdan azabı çektiğin için mi çözemiyorum" Dedim sonra aklıma gelen şeyle kaşlarım memnuniyetsizlikle çatıldı "bir saniye, her vicdan azabı çektiğin kişinin kucağına çıkmıyorsun değil mi ?"
Mislina bir ön sırada duyduğu şeyle arkasını döndü hemen "nee , ilayda mercanın kucağına mı çıktı ?" Dedikten sonra lavin heyecanla ayağı kalktı mislinaya kapak çekip güldü "pamuk eller cebe misilinacım alayım paramı " dedi olayı anlamayan ilayda ile benim kaşlarım çatıktı ilayda merağıma ortak olarak "ne parası ?" Diye sordu lavin sırıtarak kalktığı yere geri oturdu ve geriye yaslandı "mislina önce mercanın sana atak yapacağını sanıyordu ama ben senin harekete geçeceğini biliyordum bu yüzden iddiaya girdik " dedi.
Gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım, lavin ile mislinanın bitmek bilmeyen iddiaları...
Saate baktığımda öğle arasına girdiğimizi gördüm "acıktım ben bir şeyler alıp bahçeye çıkalım" dedim kızlarda fikrime ortak olarak cüzdanları alıp kantine indik. Ahiret sırasından uzun olan kantin sırasında mislina ve benim iki kere bayılma taklidimiz sonucunda bir şeyler alıp zaferle sıradan çıkmıştık.
Çimenlere oturduğumuzda hava geçen günlere nazaran ılıktı. Bizim gibi düşünen çoğu öğrenci üstlerinde hırkalar, montlar ile çimenlerde yemek yiyorlardı. İlayda ile beraber sınıf değiştiren arkadaşını bahçede yalnız takılırken görünce ilaydaya döndüm "arkadaşını da çağırmak ister misin yalnız görünüyor " dedim ilayda'nın bana dönen donuk bakışları yanlış bir şey söylediğimi düşündürdü "artık arkadaş olduğumuzu sanmıyorum" dedi.
Mislina ağzı dolu bir şekilde konuşmaya çalışırken boğuk bir şekilde bir kaç kelime söyleyebilmişti "niye ya , kızı kendime ayarlayacaktım ben daha" bunu duyan lavin ters bakışlarını mislinaya yöneltip dik dik baktı ama bir şey demedi.
İlayda, zuhal'e bakıp duygusuzca konuştu "insanlara ikinci bir şans verilmemeli çünkü birinciyi yaptıktan sonra yine affeder düşüncesiyle aynı şeyi yapıyorlar " diyince hoş şeyler olmadığını anladım üstü kapalı anlattığına göre konu pek iç açıcı değildi.
Lavinde sarı uzun saçlarını geriye atıp ilaydaya hak verdiğini belirtti. Saate baktığımda zamanın çoktan geçtiğini anladım ellerimi çırpıp ayağa kalktım. Elimi ilaydaya uzatıp tutmasını bekledim alttan bakan yeşil gözleriyle bir elime birde bana baktı sonra elimi sıkıca tutup kalktı. Lavinle mislina'nın da kalktığını gördüm sonra ise soyunma odasına gitmek için hareketlendik. İlayda bir anda durunca gözler ona döndü "benim lavaboya gitmem gerekiyor siz gidin ben gelirim " dedi bizimkilerde başını sallayınca tekrar soyunma odasına inmek için yürüdük.
Kızlar üstlerini giyip sahaya geçmişti bende kıyafetlerimi ağır ağır giyip duşa kabinin oradaki aynadan yüzümü yıkamak için gittim o sırada kapı açılıp kapanmıştı ben yüzüme bir kaç kere su vurduktan sonra kenardaki kağıt havlu ile kuruladım. Dolapların olduğu yere geldiğimde üstündeki kazağı çıkartan ilayda ile arkamı dönecekken karnında ve bacaklarında gördüğüm morluklarla başımın döndüğünü hissettim.
Yanına yaklaştığımda yakalandığını anlayıp kazağıyla üstünü kapatmaya çalıştı yanına hızlıca yaklaşıp kazağı tek bir hamlede üstünden çıkarttım morluklara dikkatli baktığımda büyük olduklarını gördüm. Çıplak bacaklarındaysa irili ufaklı birçok morluk vardı gittikçe sinirlenirken ilayda panik yaptığı için hareket etmiyordu ama kendine gelince titreyen sesiyle adımı söyledi "mercan ..."
Morluk dolu karnına hafifçe dokunduğumda karnını içine çekti korktuğunu anlamıştım üstüne gitmemeye çalışarak "nasıl oldu bunlar ?" Diye sordum. Derin bir nefes alıp "bundan kimseye bahsetmesen olur mu, mislina ve lavin de dahil" dedi. Zaman ilerledikçe gerilen vücudum bunu ona yapanı bulup öldürene kadar dövmek istiyordu. "bunların nasıl olduğunu anlatacak mısın çiçeğim çünkü sabrım taşmak üzere "
Yeşil gözleri nemlenince sert konuştuğumu düşündüm ama kendimi tutamıyordum içimde fokur fokur kaynayan kanım sakin kalmamı engelliyordu. kısık sesiyle yere bakarak konuştu elleri tişörtümün bir kısmını sıkıca tutmuştu benden güç alıyordu sanki "babam yaptı " dediğinde gözüm seğirdi.
Bir baba nasıl olurdu da kızını öldürecek seviyeye getirecek şekilde döverdi ?
***
Bir açıklama yapmak istiyorum açıkçası çünkü bunu düşünen bir kişi dahi olsa çıkacaktır eminim ki; ilaydanın mercanın yanında bu kadar çekimser olmasının sebebi mercanın kendisini o halde görmesini istememesi bunun kesinlikle pick me' lik ile alakası yok.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I'amour à première Vue // GxG
Roman pour Adolescents" En büyük günahım yeşil gözlerindi, beni günah işlemeye iten aynı zamanda cennette gibi hissettiren ."