Oyun Bozan

Komşu

Yukarıdaki şarkıyı açmayı unutmayın<3

Hayat bir oyun değil midir? Kendi kurallarını kendi koyar, bizi de piyonları olarak kullanır. Aslında fark etmesek de hepimiz birer oyunun içindeyiz, hepimiz bu oyuna ayak uydurmaya çalışıyoruz. Hayat bizi oradan oraya savururken tek kelime etmiyoruz, oyun'u oynamaya devam ediyoruz. Artık bu oyundan sıkılmadık mı? Kendi oyunumuzu kendimiz kurup, kendi kurallarımızı koymamızın sırası gelmedi mi?

Bence geldi hatta geçiyor bile.

Aras'ın söylediğine göre sadece psikolog olduğunu bildiğim bu adam'ın karşısında durmuş, gözlerine bakmaktan başka hiç bir şey yapmıyordum.

Dışarıdan çok salak görünüyorsun Ahu.

"Sen kimsin?" Dedi psikolog bey.

"Şey..."

Kelimeler ağzımdan çıkmıyor. Utandım mı ben?

"Ney?" Dedi anlamamış gibi kafasını sallayarak.

Ne güzel de kafasını sallıyor gözünün çapağını yediğim.

"Şey, Ayla ben. Yan komşunum, sesleri duyunca gelip bir bakayım dedim."

Sesim mi titredi benim?

Yok canım titrememiştir!

Titrememiştir değil mi?

Başını sallayıp önüne döndü.

Başını mı salladı o lavuk?

"Kıvanç bey, bir bakar mısınız? Bunu nereye koyacağız?" İçeriden gelen bu sesle bu taş'ın adının Kıvanç olduğunu öğrendim.

"Geliyorum."

Kıvanç içeri gitmeden arkasını dönüp konuşmaya başladı.

"Baktığına göre hoşça kal."

Hoş çakal mı? Sensin hoşça kal bamya tarlası!

Cevap vermemi beklemeden içeri gittiğinde ben de hızla kapıyı çarpıp gittim.

Eminim şu an sana içinden küfür ediyordur Ayla.

Kapıyı kapattıktan sonra olduğum yerde kalakaldım. Nereye gidecektim ben?

Dolaşacaktın Ayla dolaşacaktın.

Doğru ya dolaşacaktım ben.

Hızla asansör'e bindiğimde ayna'dan yansımama baktım. Saçlarım yeni kurumaya başladığı için oldukça kabarıktı.

Ne yani o bamya tarlası'nın karşısına böyle mi çıkmıştım ben?

Asansör giriş katında durduğunda hızlı adımlarla inip dışarı çıktım.

Kimle karşılaştım hadi tahmin edin.

Kim olacak tabi ki Aras.

"Günaydınlar" dedi sırıtarak.

"Günaydın Aras"

"Nereye gidiyorsun böyle?"

Ben de diyorum ne zaman soracak?

"Hiç öyle dolaşacaktım biraz."

"Eşlik etmemi ister misin?"

En son isteyeceğim şey şu an karşımda sırıtarak duran Aras'ın bana eşlik etmesiydi.

Sen git ilk kendine eşlik et.

"İstersen gelebilirsin." Gelmesini istemiyordum ama kırmak da istemiyordum.