12.Bölüm: Kırık Dökük

24 3 67
                                    

Geçen bir hafta içerisinde, ablam yanıma yerleşti.

Ahmet eniştemin olmadığı bir zamanda ablamla eve girip eşyalarını toparladık ve evden ayrıldık. Daha sonra da evime ablamın eşyalarını yerleştirdik, benim tavsiyemi dinleyip çok hızlı bir süreçte boşanma davası açtı. 

Artık elbise dolabım ve kendime ait çift kişilik yatağım ikiye bölündü, ablamla evimi paylaşacaktım. Ancak ben her türlü memnumdum çünkü mutluluğu o tür maddi şeylerde aramadığımdan benim hayatımda bir fark olmadı.

Ablam kırık döküktü ama eskisi gibi değildi. En azından gülümseyebiliyordu, yemek yerken daha iştahlıydı. Sürekli teselli edip gönlünü iyileştirmeye, açılan yaralarını kendi acılarımmış gibi yamamaya çalışıyor ve onu yalnız bırakmıyordum. Yavaş yavaş iyileştirilebilirdi. Ben de böylelikle amacı olmayan hayatıma renk katmış, aksiyon çıkarmış olup hayatımı ona adayarak geçirebilirdim. 

                                                                                 (Nergis Işıldan)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

                                                                                 (Nergis Işıldan)

Hem bazı acılar gerçekten geç kalınmış olsa bile iyileştirilebilir hem de zararın neresinden dönersen dön kârdır derler. Ablamın geçirdiği o bomboş seneleri telafi etmek için uğraşmak lazımdı, bu durumda yük yine benim üstüme kalıyordu. 

Olsun, benim fedakar bir yüreğim var neden olmasın; yeniden her şeye başlayamaz mıyız?

*****

Her şeyi bir kenara bırakıp Açılay Hanım'a döndüm. "Neler oluyor Özgü?"

Başımı iki yana sallayarak onun rahatlamasını sağladım. "Bir sorun yok, Açılay Hanım. Sürekli anılar kafamda dönüyor ve o döngü hiç bitmiyor. Ondandır ki bazen dalıp gitmelerim daha da kötüleşiyor, konuşmanızı bölmemişimdir umarım?"

Gülümsedi. "Hayır, sadece bu kadar düşünceli olmanı merak ettim. Biraz muhabbet ederiz diye düşünüyordum, bana eşlik etmeni isterdim."

İç çektim. "Çabalamam gerek. Aslında anlatılacak çok şey var..."

Dikkatle dinlemek için not defterini yeniden önüne aldı ve kalemini yanına koydu. Bir şeyler anlatmamı bekliyordu. Meraklı bakışlarına dayanamadım.

"Ablam Nergis ile görüştünüz mü?" 

"Yok, son seansından sonra görüşmedik. Sen de sık sık gelmeyince görüşmeye bahane olmadı tabii, sen bize köprü oluyordun."

"Ablam, eniştemle boşanma kararı aldı ve ne olacak tahmin edemiyorum, bunu size anlattı mı bilmiyorum. Ablamın aile içi durumlarından haberim yoktu ve şaşırdım doğrusu. Benden her şeyi saklamış. Böyle bir şey olmasını hiç ama hiç beklemiyordum."

Söylediklerime karşın kaşlarını çattı. "Bundan bana da bahsetmedi ama bazen Ahmet'i anlatmak istiyordu, derdini açmak istiyordu, bir şeyler olduğunu anlıyordum. Seziyordum. Onu zorlamak istemedim, belki bir gün kendi rızasıyla konuşur dedim ama olmadı."

Boş SayfaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin