11.Bölüm

231 26 44
                                    


İyi okumalaar

Şeyy yorum yapsanızaa 🥺🥺

.........

Yoongi biraz tereddüt etsede sormuştu hepsine. Hepsi için güzel bir başlangıç olabileceğini düşünüyordu. Şu an elinden gelen ise umarım kabul ederler diye içinden geçirmekti.

Üç arkadaş ise susmuş bu fikri düşünüyorlardı. Hepsi biraz emin olamasada içten içe kabul etmek istiyorlardı. Ortam bir anda sessizleşmişti ve Yoongi'yi biraz germişti. Ortaya sunduğu fikrin pek mantıklı olmadığının o da farkındaydı. Ama şansını denediği için mutluydu. O sırada sessizliği Jimin bozmuştu.

"Yoongi ben kabul ediyorum. Biraz bunun üzerine düşündüm ve bana güzel bir fikir gibi geldi. Jungkook sen ne diyorsun? Ya sen hyung? Düşündünüz mü sizde?"

Jimin beğendiği fikri kabul etmişti ve içinden arkadaşlarıda kabul etsin diye dua ediyordu. Onları bırakıp gitmek istemiyordu ama onlar kabul etmezse mecbur gidecekti. Jungkook ve Jin kısa bir an birbirlerine baktılar ve Jungkook konuşmaya başladı

"Jimin bebeğim biraz düşündük ve bizde kabul ediyoruz. Yani sonuçta bizi destekleyen bir ailemiz olmayacaksa buradan gitmemiz kimsenin umrunda olmayacaktır bence. Bu akşam hepimiz açıklayalım. Yarın buraya geliriz. Zaten verdikleri tepkileri hemen anlayabiliriz. Sonuçta ya bir çantayla geleceğiz ya da elimiz boş."

Jimin arkadaşları kabul ettiği için çok mutlu olmuştu. Kulübede biraz daha oturup evlere dağılmaya karar verdiler. Hepsi bu akşamdan sonra hayatlarının değişeceğinin bilinciyle evlerine gitmeye başladılar.

🐾 🐾 🐾

O akşam hepsi kendisini konuşmak için hazırlayıp ailesinin karşısına geçmişti.

İlk olarak Jimin. O ailesiyle konuştuktan sonra babası deliye dönmüştü.

"Ne demek eşcinselim. Sen bizi rezil mi edeceksin? Erkek erkeğe ilgi duyar mı hiç? O yüzden atıldın dimi saraydan? Bizde çalışmaya gittin sanıyoruz. Beyefendi prensin altına yatmaya gitmiş oraya demek ki. Çabuk git odana gözüm görmesin seni. Oğlum falan değilsin bu saatten sonra. Hastasın sen hasta."

Jimin dolu gözler ile odasına gitmiş ve çantasını hazırlamaya başlamıştı. Bir an önce sabah olsa da gitsem diye düşünüyordu. Çantasını bitirdikten sonra yatağa yatmış ve yavaşça uykuya dalmıştı.

Daha sonra Jungkook. Ailesine olanı biteni anlatmış, yönelimini ailesine açıklamıştı. Onun aileside Jimin'in ailesinden farklı değildi.

"O nasıl iş lan? Ne demek erkeklerden hoşlanıyorum? Olmaz öyle şey. En kısa sürede gidip tedavi ettireceğiz seni. Böyle bir oğlan istemiyorum ben. Ne yapacaksın erkeklerin altına mı yatacaksın birde. Ben seni bunun için büyütmedim lan. Bir daha o arkadaşlarınla da görüşmek yok. Uzak duracaksın erkeklerden. Yürü git lan odana."

Jungkook güçlü durmak adına kendini tutmuş ve ağladığını belli etmeden odasına gitmişti. Jimin gibi çantasını hazırlayıp hemen yatmıştı. Çünkü bir an önce buradan gitmek istiyordu.

Ve son olarak Jin. O da ailesine hazır hissettiği zaman gidip her şeyi açıklamıştı. Tabii ki hepsinden farksız bir şekilde onunda kalbi kırılmıştı. Tek farkı onun ailesi bağırıp kızmak yerine ellerini kullanmıştı. Jin konuşmayı bitirir bitirmez yüzüne bir tokat yemişti. Babasının dediği tek şey ise çek git gözümün önünden midemi bulandırıyorsun olmuştu.

Jin hemen odasına gitmiş ve diğer ikisi gibi çantasını hazırlayıp kendini uykuya bırakmıştı. Şimdi 3 arkadaşında artık bir ailesi yoktu. Hepsi kalbi kırık bir şekilde gözlerinde yaşlarla uykuya dalmıştı.

Min krallığı / yoonminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin