“ O merdivenleri bir çıkışım vardı,
Sanki aranızdan kaçıyordum.”
Özdemir ASAF1.Bölüm
Her arayış bir kayboluş ile başlıyordu.Bazen tamamen kaybolmak gerekiyordu gerçek benliğini bulabilmek için.Her karışıklık birer düğüm haline gelmiyordu belki.Her karışıklık belki de daha çok yaklaştırıyordu insanı mutluluğa.Şu bilinmeyen, adına hayat dedikleri çukurun içinde kendi cennetine kavuşmak da mümkün kılınabiliyordu kısaca.Ya da tamamen cehennemin içine düşüp yana da bilirdi insan.
Kim bilebilirdi ki kimin kaderine kimin yazıldığını?Birbirinden farklı iki gencin bu denli birbirini sevebilmesi mümkün müydü?Ayrı dünya dedikleri neydi peki?Aynı gezegende değil miydik hepimiz?Tek bir havayı soluyorduk.Nasıl oluyordu da ayrı dünyalara ait oluyorduk biz?Sevmek için illa iki kişinin de aynı yaşam koşullarına sahip olması şart mıydı?İlla ki birbirini tamamlayan iki insan olabilmek için aynı zevklere sahip olmak mı gerekirdi?
Sadece sevebilmek için bile belli şartlar gerekiyormuş.Statü istermiş meğer sevmek.Sosyal olmayı gerektirirmiş.Hakkı yokmuş diğerlerinin sevmeye.Paramla sevebilirmişim.Bildiğim diller ile severmişim.Eğer golf oynamayı bilirsem sevmeye layıkmışım.Ne tür bir saçmalıktı bu!Sevmek için şartlar mı konulurdu?
Arkadaş olunmaya bile değer olabilmek için iyi bir ailen olmalıymış.İyiden kastım zengin çok ama çok zengin bir aile.
Biliyorum.Biliyorum hata yaptım.Yaptığım hatanın neye, nelere mâl olduğunun da farkındayım.Kontrolümü kaybetmiştim bir kere ama.Elimden ne gelebilirdi.O gün orada olmasaydım da kaderim gelip beni bulmaz mıydı acaba?Ben mi koşarak varmıştım kaderime kaderim mi beni bulmuştu bilmiyorum.Bildiğim tek şey yanlış insanlara güvenmiştim.Ve en kötüsü onlara değer vermiştim.
Aptallık bendeydi.Ben kim aşık olmak kim?Aşk benim neyimeydi?Aşk ne onu bile bilmiyordum.Hissettiklerim miydi aşk?Aşık olunca insanın yüreği acır mıydı ki?O’nu görünce içime batan o sızı nesiydi?Yanımda olmasa da onu görmem, onu düşünmem … yerli yersiz aklıma düşmesi normal miydi?Her hareketini ondan önce bilmem, yüzündeki her çizgiyi, kokusunu ezberlemem, daha öpmeden dudaklarının tadına hasretmişim gibi hissetmek aşk mıydı?Eğer bunlar aşka işaretse ben aşık olmak istemiyordum.Ben bu adama aşık olamazdım.Olmamalıydım.Yanardık.Yanardım.Ölmeden cehennemin ateşinde kavrulmak istemiyordum.
Ben yaşamak istiyordum.O olmadan.Onsuz yaşayamayacağımı bilmeden onsuz yaşamak istiyordum.Ne onunla olabilirdim ne de onsuz.Benim hayatım mahvolurken onun hayatı mahvolmasındı.Ben sevsem de o beni sevmesindi.Eğer o da düşseydi bu ateşe asla kurtulamazdım.Kaçmamdı tek çare.Ondan ne kadar uzak kalırsam o kadar iyiydi.
O hayatıma girene denk her şey gayet normaldi.Ailesini geçindirmek zorunda olan biriydim. Evden okula, okuldan işe, işten eve mekik dokurken memnundum hayatımdan.Tek gayem okumak, çalışmak ve para kazanabilmekti.Ben her şeyi O hayatıma girdiği günden itibaren size anlatacaktım bu satırlara. En büyük klişeleri birer birer yaşatacaklardı bana.
¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬
Neydi günlerden?Pazartesi mi?Salı mı?Aylardan hangisindeydik?Mevsimlerden neydi?Her şey karışırken bulanıklaşırken bir tek net olan niye sendin? Gökkuşağındaki renkler neden kaybolmuştu?Hayatım belki hiçbir zaman beyaz olmamıştı.Ama siyah da değildi.Bana onu sevmek hayatımdaki bütün renkleri sildirmişti.Onu sevmek karanlık bir çukura düşmekten farksızdı.Okulların açılmasına 2 hafta kala ben yoğun iş temposuyla çalışırken işten geç çıktığım o gün başlamıştı.Bir kafe de garsondum.Yaz boyu tam gün çalışmıştım.Okullar açılınca da yarım gün çalışacaktım.Ve fazla mesai yapıyordum elimden geldiğince.Ailem için mecburdum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yanlış Tercih
ChickLitBaşım ağrıdan çatlarken bir yandan kendimi yerden kaldırmaya çabalıyordum.Kaşım dudağım patlamış gözüm şişmişti.Karnımdaki o şiddetli kasılmalardan bahsetmiyordum bile. Sanırım sol ayak bileğimde ya çatladı ya kırıldı.En büyük problemim bunlarda değ...