Ağlayamamak diye bir şey var bu hayatta. Bira içerken, şarap içerken, otu boku içerken ağlayamamak. Yalnız bir tenhada, etinin canından ayrılmasını hissettiğin halde ağlayamamak. İçsel huzuru yakalayamamak. Tek istenilen bir göz yaşı, gerisi gelecek eminim. Belki iki damla daha, belki de hıçkıra hıçkıra. Böyle bir beklenti olabilir mi? Yalnız, bir kaç damla göz yaşı akıtamadığı için huzuru yakalayamamak. İçindeki ateşi söndürememek. Derinlerde varolan ama kullanmak için her cabanın boşa gidişine tanık olmak. Ne acı bir ızdırap, ne caresiz bir tükenmişlik, ne bitmek bilmeyen bir devinim.
Başı sonuna yakışmayan bir yaşanmışlık...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kör Ve Sağır
RandomHiç bir şey aslında anlatıldığı gibi basit değildir. Her şeyin aslında birden çok alt metni olduğu gibi bu alt metinlerin fazlasıyla görülmeye ve hissedilmeye değer yanlarını anlamak ve empati kurarak yaşamak, okumak kadar muhimdir. Her olay başlar...