Aşağıya indiğimizde bana soran gözlerle bakan bi' Savaş ile karşılaştım. Hemen konuştu tabii.
Savaş: Hadi anlat.
Gece: Herkese anlatırım, önce bi' gidelim.
Savaş: Hayır Efendim, yok öyle bi' şey. Her şeyi şimdi anlatıyo'sun, önce bana bi' anlat da.
Gece: Off, o benim babam. Tamam mı ?(!) Annem ve ablam öldüğünden beri böyle. Her gece içerek gelir. Beni dövmeden gözüne uyku girmez. Yıllardır beni kaç kez evlendirmeye kalkıştı, saymadım... Şimdi iki gün sonra '19' yaşıma giricem ya, beni evlendirmenin peşinde. Seni görünce heyecanlandı 'Belki bu kızımı alır da ondan kurtulurum, hem bu kız için de iyi para verir' diye düşünmüştür. Sana o yüzden 'damadım' dedi. Oldu mu ?
Savaş: Oldu.
Ben bunları anlatırken; gözlerim doluyo', sesim titriyo', o ise; sanki ona değil duvara anlatırmışcasına 'Oldu' deyip geçiştiriyo'.
Her şeyi anlatmıştım ve sonunda motara bindik. Bana kask verdi ve tam olarak yerleştik.
Savaş: Sıkı tutun.
Dedi Savaş. Ben de ellerimi yanlara sabitledim, gaza bastığı an ellerim kaydı ve hemen Savaş'a sarıldım. Ne yaptığımı fark edince; ellerimi geri çektim.
Savaş: Sorun yok, yemem seni.
Dedi Savaş, bu söylediğine 'Sinir olmadım' diyemem.
Bu sefer inadıma daha da hız yapınca; ben o korkuyla ona daha da sıkı sarıldım. Gülüyordu, hâtta kahkaha atıyordu. Allah'ım bu çocuk tam bi' gıcık serseri. Bende atar yaptım tabii.
Gece: Ne gülüyorsun, komik bi' şey mi var ?
Savaş: Evet, komik bi' şey var.
Gece: Neymiş o, söyle de ben de güliyim.
Savaş: Söyliyim; önce elini çekiyo'sun sonra, birden daha sıkı sarılıyorsun. Peki neden ha, yoksa- ...
Gece: Saçmalama, senin yüzünden oldu hepsi! Eğer sen gaza inadına basmasaydın, ben de sana böyle sarılmazdım.
Sustu, tabii biliyo' ya suçunu. Tek laf bile etmedi, bende dolmuşum, patlatı verdim lafı.
Gece: Ne oldu, konuşmayı mı unuttun ?
Savaş: Yoooo
Savaş: İn hadi Gece, geldik.
Bu arada; siyah saçlarım dalga dalga ve salıktı, beyaz spor ayakkabılarımla, koyu mavi elbisem uymuştu. Gece mavisi gözlerim ve üstümdekiler; makyajımla uyumluydu. Tabii ki hepsi Sahra'nın ısrarı yüzündendi.
Cafeye girer girmez; Sahra, Bulut ve Bora bana baktı. İçeri geçip oturdum. Hepsi tek tek iltifat ederken ben ise ''İlk kez bi' arkadaş ortamım var ve beni seviyo'lar'' diye düşünüyordum.
Gece: İltifatlarınız için teşekkürler.
Dedim, Sahra'nın ise cevap vermesi uzun sürmedi.
Sahra: Ne iltifatı, resmen muazzam olmuşsun.
Gece: Teşekkürler.
Dedim ve sipariş verdik.
Uzun bir sürenin ardından çok yorulmuştuk çünkü ders çalışıyorduk.
Birden Savaş'ın haykırışlarını duydum.Savaş: Ya yeter! Sahra, lütfen sen konu anlatma. Anlatamıyorsun.
Sahra: Niye, neyim var ? Çok güzel anlatıyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gece'nin Savaş'ı
Novela JuvenilAşka inanmayıp birbirlerinden ilk gün nefret edip ikinci gün aşık olup zorluklarla mücadele eden iki aşığın hikayesi... +++++++++++++++++++++++++++++++ ... Savaş kravatını yapmaya çalışıyordu. Pek becerememişti. Karşısına geçip kravatını açtım...