Gece'nin Savaş'ı

Bölüm-9: İlk İtiraflar

   Oynamaya başladık ve Bulut ile bana geldi. Bulut sordu.

Bulut: D mi, C mi ?

Gece: Hep 'D' demiştim okulda, bu sefer 'C' diyorum.

Bulut: Demek 'C' öyle mi ? Oyun sonuna kadar erkek 'sweat'i giyeceksin.

Gece: Ne ?

  'Ne ?' dedim, anlamayarak.

Bulut: Evet, doğru duydun. Savaş, bi' tane 'sweat'ini getirsene.

   Savaş, tepki bile vermeyerek gitti. Savaş, elinde siyah bol bir tane getirdi. Ben onun içinde kaybolurdum.

Bulut: Şimdi git ve bunu kombinle.

Gece: Of Bulut, off.

   Gittim ve siyah bir mini etek giydim. Üstüne de bu 'sweat'i giydim ve taban kenarları beyaz olan siyah bir spor ayakkabı giydim. Aşağıya indiğimde Savaş'ın gözlerini üstümde hissettim. Gözlerini benden alamamıştı. Hemen yanlarına bağdaş kurup oturdum ve devam ettik. Sahra ile bana gelmişti şimdi de. Aklımdan farklı fikirler geçerken Sahra'ya hızlıca sordum.

Gece: D mi, C mi ?

Sahra: 'C'

Gece: Peki, o zaman; Bulut'u öp.

   Sahra, Bulut'u yanağından öpünce itiraz etmeden duramadım.

Gece: Hey hey! Sen çocuk mu kandırıyorsun bakalım ? Dudaktan öpeceksin.

   Sahra şaşırdı ve önce Savaş'a, sonra Bulut'a baktı. Bulut, halinden oldukça memnundu aslında ama Savaş'ı bilemem. Konuştum tabii, gecikmedim.

Gece: Sevgilini öpmekten mi, ikizinin kızmasından mı endişeleniyorsun ?

   Savaş'a baktığı an anlamıştım. Ayağa kalktım ve Savaş'ın tam karşısında bağdaş kurup oturdum. Ellerimle gözlerini kapattım fakat gözlerimde hissettiğim iki el ile kaşlarım çatıldı.

Gece: Ne yapıyorsun yaa, ben görmedikten sonra, onlar öpse n'olur ?

   Savaş'ın bana yaklaştığını o sıcak ve huzur veren nefesinden anladım.

   Ne diyorum ben yaa, iyice kaptırdım ben kendimi bu çocuğa.

   İyice bana yaklaştığında konuştu.

Savaş: Bu da bir film sayılır ve hatırlarsan sen bensiz film izleyemezsin.

   Donup kalmıştım. Bulut'un verdiği onayla gözlerimizi açtık. Sahra, kıpkırmızı olmuştu; Bulut ise sırıtıyordu. Tamamdır bu iş. Onları öyle görünce Savaş'ın boynuna atlayıp sıkı sıkı sarıldım. Ne yaptığımın farkına varınca geri çekildim. Eminim küçük burnum kızarmış ve beyaz yanaklarım kıpkırmızı olmuştu. Konuştum, yani konuşmaya çalıştım.

Gece: Şey... B-b-ben... Yani... Şey aslında... Şey olunca... Şey oldu...

Savaş: Tamam, ben anladım.

   'Tamam, ben anladım' dedi Savaş, ne anlamıştı ki ? Of hayır ya! Yanlış anladı kesin çünkü: Sesi çok mutluydu. Aslında yanlış anlasa doğru anlayacak ama yanlış olucak, of ben ne diyorum yaa ? Bir dakika, eğer yanlış anladıysa neden mutlu oldu ki ? Yoksa o bana şey mi oldu ? Aşık... Yok, öyle bir şey olmaz; yani o aşka bile inanmıyor. Allah'ım bu sorular kafamı kemiriyor. Bulut'un sesi ile soruları bir kenara koyup oraya döndüm.

Bulut: Hadi başlayalım!

   Sesi çok mutlu ve enerjik geliyordu. Neye mutlu olduğu belliydi. Tekrar çevirince Savaş ve Bulut'a geldi.

Bulut: D mi, C mi ?

Savaş: 'C'

Bulut: ''İnstagram''a gir ve rastgele birisine 'slm' yaz.

Savaş: Tamam.

   Bu olamaz değil mi, ya kız çıkarsa (!) Bu neydi şimdi ? Ben onu neden kıskanmıştım ? Off! Kabulleniyim mi, inkar mı ediyim ? Ne yapayayım ben yaa ?(!)

   Tabii ki Savaş yazdı. Şükürler olsun ki erkek çıktı. Çocuk bayaaa iyiydi, 'slm' yazdı Savaş. Çocuk aktifti ve o da 'slm' yazdı. Savaş bunu fark edince 'Tanışalım mı ?' yazdı, çocuk Savaş'ın profilinden erkek olduğunu görmüş olacakki 'Gay değilim, kusura bakma' yazmış. Biz tabii bi' kahkahalar bi' kahkahalar atıyoruz, anlatılmaz yaşanır. Sonra Savaş 'Ben de Gay değilim, arkadaş olmak istemiştim. Yanlış anladın' yazdı, çocuk 'Özür dilerim, öyle yazınca başka anladım. Ben Deniz, sen ?' yazınca Savaş 'Ben de Ssvaş' yazdı. Deniz 'Üzgünüm, işlerim var. Gitmem gerek ve tanıştığımıza memnun oldum Savaş' yazmıştı. Savaş da cevap yazıp telefonunu kapattı. Savaş şöyle yazmıştı: 'Bende, hoşçakal'

   Oyundan sıkılmıştık, dışarı çıkacaktık fakat Sahra istemedi. Biz de en doğru kararı verdik ve 'PS4' oynamaya kararlaştık. Sahra ile Bulut olunca benle de Savaş olduk.

   Ben ve Savaş, çok iyi oynuyorduk. Biz çok iyi oynayınca Sahra konuştu.

Sahra: Bence bu böyle olmaz, siz çok güçlüsünüz. Ya benle Gece ya da benle Savaş olalım. Kabul mü ?

Gece: Kabul, benlik sıkıntı yok.

Savaş: Bana da fark etmez, kim kim ?

   Bulut verdi hemen cevabı bize.

Bulut: Kızlar erkeklere karşı, var mınız ?

   Hepimizin onayıyla oyna başladık. Benle Sahra iyi gidiyorduk fakat Savaş aniden topu aldı ve bize gol attı. Onlar sevinirken biz ise üzülüyorduk. Bulut, Sahra'ya sarıldı ve konuştu.

Bulut: Üzülme sevgilim, bu sadece oyun. Hem sen bana aşk oyununda gol atmışsın, bu goller ne ki ?

   İkiside mutluyken Savaş bana bakıp sırıtıyordu. Ona bakıp umursamazca bi' bakış attım ve başımı, onaylamazca sağa ve sola salladım. Savaş, konuştu tabii.

Savaş: Ne oldu, bakıyorum sustun ?

Gece: İster konuşurum, istersem susarım; sana ne ?

Savaş: Korktuğun için böyle konuşuyorsun.

Gece: Tamam, teke tek yapalım. Var mısın ?

Savaş: Varım, başlat.

   İkimizde oyuna dalmıştık. O kadar gözüm dönmüştüki nasıl bittiğini bile anlamadım. Bu sırada da Sahra ve Bulut, bizim maçımıza hayranlık ile bakıyorlardı. Maçımız bitmişti. Ben, 2-1 kazanmıştım. Bana sinirle bakan Savaş'a dönüp konuştum.

Gece: Ne oldu, biraz önce havalı havalı konuşuyordun ? Dilini falan mı yuttun ?

Savaş: Yoo

  'Yoo' diye bir cevap verdi. Bense tekrar konuştum.

Gece: Eee, konuşsana o zaman.

Savaş: Hayır, gerek yok. Sen konuş, ben de dinliyim.

   Savaş'ın nazikçe söyledikleri karşısında Sahra ve Bulut aynı anda bağırdılar.

Sahra-Bulut: Ooooo!

   Ben ise onlara dönüp ikaz edici bir sesle konuştum.

Gece: Ne 'Ooooo!' ? Fesatlar.

   Dediğim şeylere rağmen bende öyle düşünmüştüm oysa. Savaş konuştu benim ardımdan.

Savaş: Sana ne ya ? Sahra ve Bulut, istediğiniz gibi anlayabilirsiniz. Gerçekler fesat düşünce olmaz.

   Ne, ne, ne ?(!) O biraz önce ne dedi ?(!) Şaşırmıştım ve bunu dışa vuruyordum. Kesinlikle küçük burnum yine kızarmış ve beyaz yanaklarım kıpkırmızı olmuştu. Ne demeliydim ? Bana doğru döndü ve tekrar konuştu.

Savaş: Niye şaşırdın ? Ayrıca şaşırınca çok tatlı oluyorsun.

   Bu bir şaka falan mı ? Ya bu bir şaka ya da bu çocuk ne dediğinin farkında değil. Resmen bana karşı kendini mi belli ediyordu bu ? O aşka inanıyor mu ? Beynim yine allak bullak. İlk itiraflarıydı, o fark etsede etmesede.