Arven'in ziyaretine gitmeme iznim yoktu . Fakat ben bir şekil dayım olacak Cüneyt Soylu'nun yalısına gidip onunla sık olmasada buluşuyordum . Ailem Cüneytle görüşmediği için yalıda olduğuma dair bilgi alamıyordu bu da gitmem açısından üst seviye bir zorluk çıkartmıyordu . Cüneyt sevimsiz , kanında alkol akan bir adam olduğu için her zaman antipatik gelmiştir bana . Arven'le görüşmeme çoğu zaman müsade etmiyordu . Kapıdan çok defa geri çevrildim . Gururumu kenara bırakıp Arven'in iyi olduğundan emin olmak için gidiyordum o lanet yalıya .
Elinde cep telefonu olmayınca ulaşım sağlayamıyorduk . Tek çare yanına gidip Arven'i görmekti . Kimi zaman yara bere içinde , kimi zaman yarı baygın , kimi zaman aç ve susuz...
Maruz kaldığı işkenceler karşısında polyannacılık oynadığını anlayabiliyordum ama onu bozmak yerine hep destek çıktım . Ailem Arven'i neredeyse benim kadar seviyordu . Annem aslına bakılacak olursa tamamen olmasa da iyi sayılabilecek bir halaydı Arven için . İtalya'ya kaçma sürecimiz aileminde desteğiyle oldu . Tabii ki Cüneyt Soylu , eli kolu her yere uzanabilen bir adam olduğu için İtalya'da ikâmet ettiğimizi öğrenmişti . Fakat beklediğimiz tepkiyi göstermedi . Eşelemedi bile . Bizde fırsattan istifade İstanbul'a daha geri dönmedik . Türkiye'ye ayak basmayalı çok uzun süre oluyor . Küçük nataşamın ilk kez 19. Yaş gününü burada kutlamıştık . 4 yılı aşkın süredir hâlen başımız derde girmedi . Yada biz öyle sanıyorduk...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
-Ahsen Yanaç , Anne Yürekli Kadın 🫀
( Ahsen Yanaç Notları , Part 2 )
——————————————————-
İtalya / Brescia 8:21 a.m
Arven Soylu Anlatımıyla :
Kapıdan içeriye girdiğimizde Barlas kolumdan tutmaya devam ediyordu . İyi olduğumu göstermek amacıyla geri çekildim ve kolundan ayrıldım . Kapının ardında alımlı ve bir o kadar tatlı gülümsemesiyle 50'li yaşlarda olduğunu düşündüğüm kadın bizi karşıladı . Ben daha yeltenmeden o çoktan üzerimde ki paltoyu çıkartıyordu . Hiç beklemediğim anda :
" Hoş geldin güzel kızım . Ben Kevser . Açsınızdır diye masayı hazır ettim . Yemeden yatma . Uyumak istersin diye odan da hazır . ☺️ " türkçe olarak söylediğinde şaşırmıştım .
Barlas girişin hemen solunda bulunan büyük oturma salonuna geçmişti . Şömineyi ima ederek gözleriyle oraya gelmemi talep ediyordu. Üşüdüğümü fark ettiğimde bende oraya gittim ve şömineye yakın konumda oturdum . Ev aslına bakarsak soğuk değildi ama dışarıdan gelmemin getirdiği soğuklukla şömineye yaklaşmak istedim . Barlas dalgın gözlerle bana bakıyordu . Bu bakış beni çokça gerdi .
" Gel hadi kahvaltı et . Tüm gece uyumadın sonra odanda rahatça uyursun . Uyandığında burada olacağım istediklerini konuşuruz ."dedi silik bir sesle .
