-WattpadRomanceTR "Romantizmin ve Komedinin Ortak Durağı" adlı okuma listesinde!-
Okulda yaptığınız en büyük çılgınlık ne olurdu?
Kopya mı?
Onun modası geçmedi mi?
Gecenin bir yarısı okula girip cevaplarınızı değiştirmeye ne dersiniz?
Ve daha fazla...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
&&&&
Yazılıdan çıkalı epey zaman olmuştu. Gözlerim Kartal'ı ararken Altay ve Bulut'la beraber kantinde bulunca yanlarına geçtim.
"Müdür okul çıkışı kameraları kontrol edecek. Kayıtların silindiğini gördüğünde kesinlikle şüphelenecektir. Şimdi ne yapacağız?"
Altay "Bilmemezlikten geliriz. Sonuçta kimse bizi görmedi. Müdür unutkan biri zaten bir süre herkes diken üstünde olur. Yüksek ihtimal teker teker sorguya alacaktır. Dün gece nerede olduğumuzu sorarsa ne söyleyeceğiz?.." dedi Kartal'a dönerek.
"Bizim eve geldiğinizi söyleyin. Beraber film falan izledik deriz."
Kaşlarımı çatıp "Ders çalıştık desek daha doğru olmaz mı? Sonuçta bugün yazılımız vardı." dedim.
Bulut gülerek "Ders çalışıyorduk dersek adam direkt bizim olduğumuzu anlar. Hayatında kitabı açmamış insanız lan." dedi.
Onlar adına onayladım. "Haklı." diyerek güldüm.
Altay ayaklanıp "Ben acıktım ya döner alacağım. Siz?" Dedi gözlerini biz de çevirerek.
"Bir çiğfökfte alırım." Diyerek gülümsedim.
Bulut "Parasını kim verecek?" Diyerek gözlerini biz de çevirdi.
Höz devirdim. "Cimrisin biliyorsun değil mi? Ben parasını veririm zıkkımlan ne zıkkımlanacaksan."
"Öyleyse bana 1 tane canga, 3 tane caramio, 4 tane metro, 2 tane albeni, 5 tane petito, 2 tane tam döner, 1 ayran ve son olarak 17 tane eti burçak al akşama kadar bana yeter."
"Çüş beni ye! Valla beni ye!"
Ona doğru kolumu uzattığımda yüzünü buruşturdu.
"Senin çelimsiz kolunu niye yiyeyim be! Etin de yok her yerin kemik... Eee şimdi bunların parasını kim verecek?!"
Altay göz devirip "Ben veririm. Sizden para alacak değilim zaten. Abi sen de karışık tost yersin değil mi?.." dedi.
Kartal'ın onayıyla yemekleri almaya gitti. Yemeğimizi yemenin ardından zilin çalması sonucu sınıflarımıza ayrıldık. Ders Müslüm hocayla biyolojiydi.
Ben en arka sıraya oturup hocanın beni görmemesini dilerken şükür hocanın gözü ön sıralardaydı. Hoca dersi anlatmaya başladığında dikkatle dinlemeye başladım. Başımın dibinden geçen şeyin ne olduğuna bakamadan duyduğum sesle irkildim.
"Pışt!"
Gözlerimi sesin geldiği yöne çevirdim. Bulut eliyle sıranın altındaki maket uçağı gösterdi. Sırıtarak elime aldığımda gözleriyle hocayı işaret edip vermezsem beni ispiyonlayacağını söylemeye çalışınca sinirlenip uçağı yırttım.
