11.BÖLÜM

561 52 34
                                    

Keyifli okumalar..

Yarın ingilizce dersim var. Ve bunu koyasım geldi sjsj

 Ve bunu koyasım geldi sjsj

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

&&&&

"50 lira."

Gözlerim direk Bulut'u bulduğunda ağzı açık kantinciye bakıyordu. Müdür kırık bardakları güzelce(!) bize toplatıp parasını ödememiz için kantine postalamıştı. Kahveleri döken Bulut olduğu için parasını da o ödeyecekti.

Evet, bunu kendi isteğiyle kabul etmedi. Çocukluk anılarımızı instagrama yayma tehditimle istese de istemese de kabul etmek zorunda kaldı.

"Abi kahveyi yurt dışından mı getiriyorsunuz? Daha dün tanesi 2 liraydı. Bu nasıl zamdır vicdansızın oğlu?"

Kantinci abi istifini bozmadan "Kahve 5 lira. Kırdığınız bardakları da eklersek 50 lira borcunuz var." Diye açıkladı.

Bulut neredeyse ağlayarak bana baktığında hiç umursamadan başımı olumsuz anlamda salladım. "Ödeyeceksin gerizekalı!"

"Ablammm... Ponçiğimm... Canımm... valla cebimde sadece 20 lira harçlığım var. Bu parayı bu zamcı amcaya verim de öğle arası aç mı kalayım, ya açlıktan bayılırsam, hiç mi üzülmeyeceksin?"

"Hayır."

"Şerefsiz." Diyerek cebinden cüzdanını çıkarırken arkamda bir yere odaklanıp sinsice sırıttı. Gözlerimi baktığı yöne ilerlettiğimde Kartal'ın elleri cebinde bizim yanımıza ilerlediğini fark ettim. Gözleri ona yiyecekmiş gibi bakan Bulut'u bulduğunda tek kaşı havalandı.

"Niye öyle bakıyorsun lan şerefsiz?"

"Abilerin en yağuşuklusu." Diyerek söze girdiğinde bu işin sonunda o cüzdanın açılmayacağını sezip hızla engel olmaya çalıştım.

"Hayır! Sakın Bulut deneme bile!"

Kartal "Ne olduğunu söylecek misiniz?.." diyerek bir bana bir Bulut'a baktı.

Bulut beni umursamadan söze girdi. "Canım abim sen zengindin. 20 lira versene bana."

Başımı hızla olumsuz anlamda salladığımda Kartal cüzdanını çıkarıp 50 lirayı uzatmasıyla elinde kaptım.

"Olmaz! Bulut kahveyi döktü, parasını da o ödeyecek."

Kartal "Sorun değil. Ben öderim." Diyerek ödemekte ısrar ettiğinde Bulut keyifle bizi izliyordu.

"Bulut ödeyecek. Müdürden o kadar azar yedim. Böyle kurtulmasına izin vermem! Aç kalsın da kuzenini yarı yolda bırakmanın bedelini ödesin. Sen bilmiyorsun tabi müdür iki saat beni azarlarken şerefsiz yanımdan kaçıp gitti. Koskoca Başkomiserin yanında iki kahve taşıyamıyorsun diye benimle alay etti müdür!"

Bulut "Yanlış demiş." Diyerek söze girdi. "İki değil üç."

Dişlerimi gıcırdatarak ölümcül bakışlarımı Bulut'a çevirdiğimde demek istediğimi anlamış olacak ki sertçe yutkunup ağzını dahi açmadı.

SINAV ÇETESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin