SINAV ÇETESİ

16.BÖLÜM

İstek az olduğu ve sınır dolmadığı için bölüm atmıyordum, yazma isteğim geldi veeee bölüm hazır.

Uzatmayacağım oy falan biliyorsunuz siz onları.

Sınır 45 oy 50 yorum.

Keyifli okumalar 💞

-Düzenlemeden attım inşallah yazım hatası yoktur-

&&&&

Eve girmemizle Ulaş'ın bizi karşılaması bir oldu.

Önce Bulut'u buldu gözleri. "Senin evin yok mu bok böceği? Bir kere de evine git lan. Halama geçen 'Bulut nasıl?' Dedim, 'O kim?' Dedi kadın. 'Oğlun.' Dediğimde biraz durdu hatırladı kadıncağız. Ya da boş ver kadına seni sormadan önce gülümsüyordu seni sormamla morali bozulmuştu, böyle devam et de kadın biraz rahatlasın."

Bulut sabır çekip kendini savundu. "Ya sanki düşmanımın evine geldim anasını satayım. Burada yabancı olan bu iki herife neden geldiğini sormayıp bana sorman kadar ayıp bir şey yok biliyorsun, değil mi kuzi?"

Ulaş onu zerre umursamadan Kartal ve Altay'a döndü. "Siz niye geldiniz lan?"

Kartal samimiyetsiz bir gülümsemeyle elini Ulaş'ın omzuna kattı. "Seni görmeye gelmediğimizi bildiğine göre gerisi seni zerre ilgilendirmez." Altay ise onu onaylayıp ekledi. "Ayrıca çok misafir perversin sağ ol kardeşim."

Ulaş "Ne haliniz varsa görün." Diyerek son olarak gözlerini bana çevirdi. "Paramı ver lan çirkin surat?"

"Yedim oğlum paranı, bitti diyorum anlamıyor musun?"

Dehşetle bana baktı. "Sen..." dedi, sindirmeye çalışırcasına yavaş yavaş söylüyordu. "B-Bir günde 200 lira mı harcadın?" Başını iki yana sallayıp düzeltti. "Benim 200 liramı mı harcadın?"

Başımı olumlu anlamda sallayıp sırıttım. Üstüme yürümek için hamle yapacakken Kartal önüme geçti ve cüzdanını uzattı. "Ne kadar istiyorsan al."

Ulaş "Tamam." Diyerek bir saniye bile tereddüt etmeden cüzdandan bir tomar para alıp bizi görmezden gelerek içeri gitti.

Olanları ağzım açık bir şekilde izledim.

Kartal'ın omzuna sert diyebileceğim bir şekilde vurdum. "Söyleseydin ben parasını verirdim."

"Sence de abartmıyor musun? Tüm servetimi vermedim gamzeli."

Bulut, elini omzuma yerleştirdi. "Adam zengin ya. Parayla götünü temizliyordur, seni anlamaz."

Kartal kendini tutamayıp güldü ve göz devirdi. "O kadar da değil."

"O zaman para banyosu yapısıyorsundur."

"Saçmalama Bulut."

"O halde yağ banyosu yapıyorsun."

Altay kaşlarını çattı. "Süt olmasın o?"

"Hayır, yağ daha pahalı."

Kendimi tutamayıp gür bir kahkaha attığımda annem yanımıza gelmişti. Benim güldüğümü görünce kaşlarını çatıp omzuma vurdu. "Niye orangutan gibi gülüyorsun kız? Hadi gelsenize."

Beni herkesin ortasında rezil edip içeri girdi.

Gözlerim Bulut, Kartal ve Altay'da gezindi. Gülmemek için kendilerini tutuyorlardı. "Gülen olursa bir kaşık suda boğarım."

Başlarını aynı anda olumlu anlamda sallayınca önden içeri geçtim.

Arkamdan kıs kıs güldüklerine yemin edebilirim.