Dicle Barış ve Efe evlerine gelir. Dicle Efe ile koltuğa oturur Efe'yi göğsüne yaslar. Barış hayranlıkla karşısında ki görüntüye bakıyordur.Dicle:Barış baksana çok tatlı.
Barış:evet çok tatlı sevgilim baksana şuna nasıl uyukluyor uykucu olucak bu uykucu.
Dicle:desene sana benziycek uykucu uykucu.
Barış:sen bana uykucu mu diyorsun he.
Dicle:evet.
Efe uyanıp ağlamaya başlar.
Dicle:ne oldu annecim neden ağlıyorsun aşkım.
Barış:acıkmış olabilir mi?
Dicle:olabilir.
Dicle Efe'nin odasına çıkar emzirme koltuğuna oturup Efe'yi emzirmeye başlar Efe kaslarını çatar.
Dicle:sinirli cüce ne oldu neden çattın kaşını.
Dicle gülerek ve konuşarak emzirmeye devam eder Efe'yi Efe doyunca kucağına alır ve gazını çıkartmaya başlar yavaş yavaş sırtına vuruyordur. Barış kapıya yaslanmış hayatında ki iki değerli varlığı izliyordur.
Barış:aşkım ver istersen bana ben çıkartıyım gazını sen de dinlen biraz.
Dicle:çok iyi olur sevgilim.
Dicle Efe'yi yavaşça Barış'ın kucağına bırakır ve aşağı salona gider kendisini koltuğa bırakır otururken uyuya kalır. Barış Efe ile aşağı iner Dicle'nin koltukta uyuduğunu görünce gülümser.
Barış:anne uyumuş mu oğlum sen anneni çok mu yordun he paşam.
Efe Barış'ın omzuna iyice yerleşir Barış gülerek Dicle'nin yanına oturur ve Dicle'nin başını omzuna koyar kenarda ki pikeyi üstlerine örter Barış'ın bir omzunda Dicle bir omzunda Efe yatıyordur ikisinede gülerek bakar ve kendisini uykuya teslim eder aradan biraz zaman geçer Efe ağlamaya başlar Barış ve Dicle Efe'nin ağlamasına yerinden sıçrar.
Dicle:ay burada mı uyumuşuz.
Barış:evet.
Dicle:Barış ver sen Efe'yi bana.
Dicle Efe'yi kucağına alır.
Dicle:annem neden ağlıyorsun sen ne oldu.
Efe Dicle'ye gülümsemeye başlar.
Barış:bak ya nasıl gülücük atıyor sana.
Dicle Efe'nin yüzüne öpücük kondurmaya başlar.
Barış:aaa ama kıskanıyorum he sürekli oğlunu öpüyorsun azıcıkta beni öp ya.
Dicle:sen az önce bacak kadar çocuğu mu kıskandın.
Barış:evet.
Dicle:oğlum ne diyor baban he ne diyor annem.
Efe Barış'a bakar hafif kaşını çatar.
Barış:neden bana öyle bakıyorsun ya.
Dicle:bence kıskanıyor.
Barış:hayır ama ya.
Dicle:uğraşma oğlumla babası ya.
Barış:aman laf söyletme oğluna.
Dicle:laf söyletmem oğluma.
Efe hafif gülerek Barış ve Dicle'ye bakar.
Barış:bak birde gülüyor gül tabi karımla arama girdin.
Dicle:hahaha ya Barış ya ne diyorsun ya baksana şunun tipine buna kızılır mı ama babası.
Barış:bakma uğraştığıma ya seviyorum oğlumu biz böyle anlaşıcaz oğlumla napalım ikimizde aynı kadına aşığız.
Dicle:sizde benim en büyük aşklarımsınız şu dünyada en güzel şey evlattır derler Efe'yi kucağıma alıp kokusunu alana kadar buna inanmazdım. Ama Efe'yi kucağıma alıp o mis gibi kokusunu içime çekince anladım ne demek istediklerini.
Barış:evet Efe'yi kucağıma aldığımda dünyanın en güzel hissiydi Dicle anlatamam sana sanki kucağımda dünyayı tutuyordum sanki biraz sıksam kırılacak ama bir yandan da içime sokasım var o kadar tatlı ki dünyalara bedel bir his.
Dicle:evet biz ikimizde baba yarası aldık ama bizim oğlumuz büyük bir sevgiyle büyüycek.
Barış:evet bizim oğlumuz bizim kaderemizi yaşamıycak ve çok mutlu bir çocuk olucak ben şimdi sete nasıl gidicem.
Dicle:o niye.
Barış:ben bu küçük adamı bırakıp nasıl gidiyim işe şuna bak insan bunu bırakabilir mi?
Dicle:o zaman babası sen sette hiç takılmadan işini yapıp koşup eve bize geliceksin sevgilim.
Barış:bundan şüphen olmasın aşkım işimi hızlıca yapıp sahneleri hızlıca çekip koşup eve gelicem ve oğlumla oyun oynuycam.
Dicle:sizi çok seviyorum.
Barış:ben de sizi çok seviyorum iyi ki varsınız.
Dicle:sende iyi ki varsın sevgilim benim yakışıklı oğlumda iyi ki var.
Dicle Efe'yi göğsüne yaslar ve kafasını Barış'ın omzuna koyar. Barış Dicle'nin saçlarını sevmeye başlar.
Biraz öyle kalıp ayağa kalkarlar Dicle Efe'yi yatak odasında ki beşiğine yatırır ve Barış ile yatağa uzanırlar ikiside Efe'ye bakıp gülümseyerek gözlerini kapatırlar hayatlarında aile olduklarını anladıkları ilk anda huzurla uykuya dalarlar.