Yanımda somurtan Aksel'e gülümsememek için zor dururken kemerimi taktım. "Evet, gidebiliriz."
"Hatalı olanın ben olduğumu biliyorum ve bunun seni üzdüğünü de biliyorum ama sormazsam şuradan şuraya gidemem." hızla bana dönünce zaten ona dönük olan bakışlarımla karşılaştı.
"Yeni patronum Kerim Bey, evli ve çocukları var. Profesyonelliği tanıştığımız andan beri tek bir kez aşmadı oldukça saygılı ve işlerimi takdir ediyor. Merak ettiğin başka bir şey varsa cevaplayabilirim."
"Neyi soracağımı, aklımın neye takıldığını hemen anlayacaksın değil mi böyle?"
"Aksel." elim yanağına uzanacakken kendimi hızla durdurdum. "Ben senin tek bakışının ne anlama geldiğini çözeli yıllar oluyor. Sence anlamasam daha garip olmaz mıydı?"
"Ben niye bu kadar saf oldum ya? Sen bu kadar kızmasan, kırılmasan anlamamaya devam ederdim belki de bir sorun olduğunu. Art niyetle bakmadığım için anlamıyorum insanların niyetlerini." ellerimi avuçlarının içine alırken "Evimize gidelim mi?" diye sordu.
Bakın bu ev muhabbeti de aşırı uzamıştı, ben böyle olacağını bilsem gider bir apartmandan 2+1 daire tuttururdum buna ne uğraştık ya öff.
"Olur." derken önceki cümlesi geldi aklıma. "Niyetlerinin ne olduğunu fark mı ettin? Yani sonunda Aksel, bravo!"
"Aşkım, Kumru'm ben sadece saygılı davranıyordum ne bileyim gözlerinin bende olabileceğini aynı şey Baha'ya da olmuş bak söylemedi bile kimseye." şaşkınlıkla ona dönerken omuz silkti. "Bizim aramızda sır bak sen de söyleme."
"Nereden öğrendin?" bana göz kırparken gülümsedi. Arabayı çalıştırıp yanağıma uzanırken kaşlarımı çatmıştım ama cevap vermiyordu yine.
Yanağımı uzun uzun kokumu içine çekerek öperken "Geçen gece beni dertleşmeye götürdü ama sarhoş olan kendisiydi." dedi sessizce. İstemsizce gülerken elimle kolunu okşadım. Çok özlemiştim.
"Seni çok özledim Kumru Aydemir." kulağıma ulaşan fısıltısı gülümsememi büyütürken "Beni özleminle mahvetmekse niyetin mahvoldum artık sözlerini hep bir bildiğin olduğunu bilerek dinleyeceğime söz veriyorum evlenmek üzere olan bir adam gibi davranıp seni huzursuz edebilecek her şeyi seni huzursuz etmeden düşünüp çözeceğime de. Ne olur affet beni artık rahat rahat sana sarılamamak çok koyuyor." demeye devam ediyordu.
Omzumdaki çenesi hiç öyle demiyordu. Aksel'de böyle bir şey vardı ama temas etmeyi çok seviyordu. Sevgisini böyle gösterenlerdendi ki bunu yadırgadığım söylenemezdi etrafımdaki erkeklerin çoğunun böyle olduğuna yemin edebilirdim. Aksel sadece bana böyleydi sonuçta.
Saçlarını karıştırıp kollarımı omzuna doğru sardım. Kokusu hemen etrafımı çevrelemişti zaten.
"Ben büyüyüp, değişebileceğimizin farkındayım ama değişimlerimiz keskin olmamalı Aksel. Birbirimizi yaralayacaksak bir hayatı paylaşamayız o yüzden bu davranışların beni çok şaşırttı. Bildiğim, tanıdığım her hareketine güvendiğim adam kayboldu sanki. Daha fazla şaşırmak istemiyorum. Biz gün içinde su içsek birbirine anlatan bir çifttik ben bu güvenin yıkılmasını kaldıramam."
"Biliyorum güzelim, biliyorum. Bir daha olmayacak ama cidden bu ilk ve sondu." gülüp onu onaylarken derin bir nefes aldım. "Burada böyle oturacak mıyız?"
"Yok gidelim hadi." yanağımı tekrar öpüp geri çekilirken elimi avucunun içine alıp yola baktı. Gülümseyip kendi tarafımdaki camdan dışarıyı izlerken Balın'dan gelen mesaja cevap verdim. Bu akşam görüşemeyeceğimizi söylemiştim ama o durumu merak ediyor olmalıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Amare 3 / Gün Batarken
ChickLitTarih: 16.09.2013 Yeni öğretim yılı zili Mustafa Kemal Anadolu Lisesi için çalarken Aksel kolunu Baha'nın omzuna atıp okulun girişindeki kalabalığa baktı. "Bazen düşünüyorum da neden biz be abi?"