Karantina Yokmuş Gibi Devam
"Eee ne olacak peki şimdi?" diyen Balın Kumru'nun omuz silkmesiyle dudağını bükerken kapıdan giren Aksel'e baktım.
"Bilmiyorum artık, ikimizde kariyerimize odaklanıyoruz." diyerek önündeki ajandaya notlar almaya devam ederken Aksel üstündeki ceketi çıkartmış yanındaki koltuğa odaklanmıştı.
Ayrılmaları söz konusu değildi ama Kumru aşırı derecede takılmıştı ve düşündükçe sinirinin bozulduğuna emindim.
"Yarim." diyerek dikkatimi kendine çeken Umut'a döndüm. "Efendim sevgilim?"
"Annen akşam yemeğine çağırmış beni, haberin vardı da söylememiş olabilir misin?"
"Seni akşam yemeğe mi çağırmış?" şaşkınca sorduğum soruyu gülümseyerek onaylarken "Valla haberim yoktu." dedim.
"Neyse gideriz." kolunu omzuma atıp beni kendine çekerken kaş göz işareti yapan Balın'a "Ne yapalım?" der gibi omuz silktim.
Kumru ve Aksel yüksek gerilim hattı gibiydi.
Kumru bir bakıma haklıydı çünkü Aksel'in çalıştığı şirketteki kadınların birkaçına ben ve kızlar da şahit olmuştuk. Aksel'e davranış şekilleri dikkatimi çekmiş hatta sırf bu yüzden Balın Giray'ı göz hapsine almıştı bir süre.
Çocuklara karşı güvenleri sonsuzdu ama kadının en büyük düşmanı kadın mıydı cidden ya?
Kumru Aksel'in telefonuna gelen mesajlar yüzünden şu an sıkıntı çıkarıyordu. Aslında yaptığı bir şey yoktu, sadece sessiz kalıyordu.
Aksel için en büyük ceza buydu sanırım, onun gevezeliğine alışıktı ne de olsa.
Önümdeki kahveden bir yudum alıp sohbete odaklandım. Baha ve Umut'un maçları için bilet ayarlamışlardı ve herkes okul ve staj durumlarını ayarlamaya çalışıyordu. Tabi aramızda çalışanlar da vardı Giray ve Aksel gibi..
Okulun son dönemi olduğu için hepimiz hem işi hem okulu birlikte götürmeye çalışıyorduk. Kumru ve Balın staj için bir yerden kabul almışlardı ve bir haftadır oraya gidip geliyorlardı.
Ben şu sıralar gelen birkaç teklifi değerlendiriyordum. Türkiye'de mümkünse İstanbul'da olmasını istediğim bir iki takımla görüşüyordum. İstediğim yer belliydi, transfer sürecinde Fenerbahçe'ye imza atacaktım.
"Gerçekten mi ya?" Kumru'nun sesiyle bakışlarımı ona çevirdim. Elindeki telefondan bakışlarını kaldırıp "Konuşun siz geliyorum şimdi." diyerek masadan kalktı. Aksel çatık kaşlarıyla peşinden bakarken çok beklemeden o da kalkmış peşine düşmüştü.
Lütfen barışsınlar..
"Doktorum geldi." Ece kapıdan girerken Baha gülümseyerek ona bakmaya başlamıştı bile. Ece çocuğun aklını başından alıyordu cidden.
"Çok yorgunum." anında bir sandalyeye çöküp kafasını Baha'nın omzuna yaslarken mırıldandı. "Kumru'yla Aksel kapının önünde baya hararetli bir şekilde konuşuyordu hiç bölmedim ama ne oldu acaba, biliyor musunuz?"
"Kumru sessizleri oynuyor, Aksel'de deliriyor haliyle. Şirketteki kızların tavırları falan, kıskançlık meselesi galiba."
"Haksız mı kız Giray?" Umut'un sorusuna Giray kafasını iki yana sallayarak cevap verirken dudağımı büktüm.
Her zaman oturduğumuz kafenin kapısı bir anda açılıp Kumru gözükürken hışımla bize yaklaşıp eşyalarını aldı. "Benim bir işim çıktı acil eve gidiyorum sonra görüşürüz olur mu?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Amare 3 / Gün Batarken
ChickLitTarih: 16.09.2013 Yeni öğretim yılı zili Mustafa Kemal Anadolu Lisesi için çalarken Aksel kolunu Baha'nın omzuna atıp okulun girişindeki kalabalığa baktı. "Bazen düşünüyorum da neden biz be abi?"